Fıkıh Sayfası

Hicret.Org Fıkıh Sayfası, Nurulizah, Hidayet Güneşi, Fıkıh Kitapları

Namazı Bozan Şeyler

Aşağıda zikredilen şu hususlardan biri dahi namazı bozar.

1. Kasden konuşmak

Kur´an, zikir ve dua dışında, namazda konuşulan herşey kasden konuşma sayılır.

Zeyd b. Erkam şöyle diyor: ´Şu ayet ininceye kadar biz namazda konuşur, birimiz diğerine ihtiyacını sorardı´.[1]

Namazlara ve orta namaza itina gösterin, can-ı gönülden boyun bü­kerek Allah için namaza durun! (Bakara/238)

Muaviye b. Hakem es-Sülemî şöyle diyor: Uz. Peygamber ile beraber namaz kıldığımız bir sırada cemaatten biri öksürdü. Ben ´Yerhamukeîîah (Allah sana merhamet etsin) dedim´. Hz. Peygamber bana şöyle dedi.: ´Bizim şu namazımıza insan kelâmından -teşbih, tekbir ve Kur´an oku­mak dışında- hiçbir şey yaraşmaz´.[2]

İSLAMİ EĞİTİMİN KEYFİYETİ VE İLİMLERİN TASNİFİ

Soru: "Bazı fıkıh kitaplarında; ilimlerin, farz-ı ayn ve farz-ı kifaye olarak tasnif edildiğini görüyoruz. Bazı hadis mecmualarında ise peygamberimizin "Faydasız ilimden Allahü Teala(cc)'ya sığınırım" diye dua ettiği belirtilmektedir. Bu hadis-i şerif sahih ise ilimlerin faydalı ve faydasız tasnifine tabi tutulması gerekir. (...) İslami eğitim, faydalı ve zaruri olan ilimlerin öğretilmesiyle ilgilidir. Teknolojinin ilerlediği ve dünyanın küçük bir köy haline geldiği malumdur. Farz-ı kifaye olan ilimlerin yeniden tasnif edilmesi ve içinde bulunduğumuz şartlara göre tasnif edelmesi gerekir. (...) Bazı kaynaklarda "Bu mesele öğrenilir, ancak halka öğretilmez" gibi hükümlere raslıyoruz. Bunun sebebi nedir? (...) İlimlerin farz-ı ayn ve f

Düğün

1655 - Soru: Davul zurna ve saz ile düğün yapmayı yasaklayan bir ayet veya bir hadis var mı?
Cevap: "Yapılan nikahı ve düğünü ilan maksadı ile def veya davul çalmak, Peygamber Efendimiz tarafından emredilmiştir. Evvela bu bahisteki Hadis-i Şeriflerden bir kaçını nakledip sonra bu husustaki meselenin bugünkü şeklini tahlil etmek isteriz.
1- "Nikahı ilan ediniz. Nikah akdini mescidde yapınız ve onun (duyurulması) için defleri çalınız" (et-Tac c. 2, s. 275)
2- "Nikahta helal ile haram arasını ayırmak def ile sestir" (İbni Mace c. l, s.300)

Vakıf



İslâm dini, insanlığın hayrını, dünya ve ahiret saadetini hedef almış bulunmaktadır. Bu sebeple, dünya için çalışırken ahireti unutmamayı, ahiret için mesai sarf ederken dünyayı ihmal etmemeyi istemiştir.
Hür, akıllı ve ergenlik çağına ulaşmış bir kimse kendisinden faydalanılan ve helâlden elde edilmiş bir malı, vakıf tesisinde kullanılan bir lâfız veya onun yerine kaim olacak bir işaretle hayra bağışlayabilir. Fakat sadece vakfa niyet etmek ve gönlünden geçirmekle vasıf yapılmış olmaz.

Abdesti bozmayan şeyler

On şey, abdesti bozmaz.

1 — Sebileynin gayri bir yerden kan zuhur edip, çıktığı yerde kalmak.

2 — Yaradan akıntısız kan, et düşmek.

(İrk-i madenî) denilen, iplik gibi ki, onun sağılması abdesti bozmaz.

3 — Yaradan, burundan, kulaktan kurt düşmek.

4 — Uzv-u esfele el sürmek. Süren, gerek kendi, gerek diğeri olsun.

5— Kadına dokunmak. Evsafı vuzû faslının sonuna bakınız. (Kadına dokunma, gerek hissi diğer ile olsun, gerek olmasın abdesti bozmaz, meğer ki mezi zuhur ede).

6— Ağız dolusu olmayan kusma.

7 — Çok dahi olsa, balgam çıkarmak.

8 — Temekkün üzere oturduğu yerde, uyuyan kimse, kaynağı yerden ayrılmak ihtimaline değin, temayül etmek.

İnanmak ihtiyacı doğuştan mıdır?

İsviçreli psikolog Pierre Bovet, "Din Duygusu ve Çocuk Psikolojisi", adlı eserinde, belli bir yaşa gelen bütün normal çocukların, sırf kendilerine mahsus tamamen "kendi malları" olan (yani fıtratlarında bulunan) sanki "tabii bir dinleri" vardır. Bu iptidai inançların teşekkülünde, cemiyet kadar, ferdin şuur, idrak ve muhayyilesi de önemli rol oynar. Belki çocuk, cemiyetten edindiği dini kavramların muhtevasını, bizzat kendisi tayin eder. Ancak, zamanla cemiyet ile kendi arasındaki tezatları görür, yeni intibaklara gider. Şanlı Peygamberimiz'den öğrendiğimize göre: "Bütün çocuklar İslam fıtratı üzere doğarlar, daha sonra, onları, anaları, babaları (ve cemiyet) şu veya bu dine sokar".

Şufa

Şufa´nın Tarifi

Mehri muaccel ve müeccel

Mehri müsemmâ, nasın örfünde, ikiye ayrılıp, âdet: Bir kısmı peşin ve bir kısmı son vaktinde verilmek üzere, cari olmuştur. Peşin verilene (mehri muaccel) denir ki, tâcil edilip evvelce verilmiş olan mehir demektir (2). Son vaktinde verilene (mehri müeccel) denilir ki, ecel vakti demek olan (son vakit) ile tecil edilmiş bulunan mehir demektir (3). Bunların tamamı, bir mehri müsemmâdır. İndel-itlâk mütebadir olan mehri müecceldir.

JOSH HASAN: “EĞER MÜSLÜMAN OLMASAYDIM...”

“Ölümün nerede nasıl geleceği belli değil. Müslüman olduğunu açıklamadan önce beklenmedik bir şekilde yolda yürürken bir trafik kazası geçirsen gayri müslim olarak hayatını sonlandırmış olacaksın. Bu da ebedî hayatının mahvolması demek olacak.” Bu sözleriyle sanki bir süre önce yaşadığım kazadan ders almayan beni uyarıyor gibiydi. İslâm’ı din olarak seçtiğimi açıklamak için daha fazla beklemenin anlamı yoktu.

JOSH HASAN: “EĞER MÜSLÜMAN OLMASAYDIM...”

Ayten Yadigar


JOSH HASAN:

“EĞER MÜSLÜMAN OLMASAYDIM...”



HAZIRLAYAN: AYTEN YADİGÂR



HER ŞEY on yaşlarında iken başlamıştı. O yıllarda ailemle birlikte yoğun Yahudi nüfus barındıran Brooklyn kasabasında yaşıyordum. Anne babam İbranice öğrenmem ve Yahudilik hakkında bilgilenmem için Muhafazakâr Sinagog’a kayıt olmamı uygun gördüler. Fakat her ikisini de pek iyi öğrendiğim söylenemez.

Kur'an-ı Kerim'i Okuma ve Dinleme Adabı

101 - Soru: Kur'an-ı Kerim'i okurken sallamak Yahudi âdetidir, diye bir hadis-i şerif var mıdır?
Cevap: Böyle bir hadis olduğunu hatırlamıyorum.
102 - Soru: Radyoda Kur'an okumak caiz midir?... adlı eser hakkındaki kanaatiniz nedir?
Cevap: Radyoda Kur'an okumanın caiz olup olmayacağı ve hangi şartlar altında caiz olabileceğine dair değişik görüşler bulunmakladır Bahsi geçen eserin bu noktadan haklılık payı vardır. Zira radyo her yerde açılabilmekte ve gerekli hürmet gösterilmemektedir. Bahsi geçen eserde bu nokta ile ilgili görüşler ifrattan uzak bulunmaktadır. Zaruret halinde mikrofonu mihraba koymak caiz değildir. Çünkü, cereyanın kesilmesi halinde imamı göremeyen ve sesini duyamayan cemaatin namazı tehlikeye düşer.

Namazın Sünnetleri

Fıkıh´ta sünnet, Hz. Peygamber´in vacib olmayarak yapmış olduğu şeyleri ifade eder. Namazın sahih olması için birtakım şart ve rükûnların olduğunu söylemiştik. Bir de namaz kılan kişiden istenen, namazın bir­takım sünnetleri vardır. Fakat bunlar farz gibi zorunlu olarak istenmez. Bu sünnetlere riayet eden sevap alır, riayet etmeyen ise günahkâr olmaz. Bu sünnetler namazdan öncej namaz içinde ve namazdan sonra olmak-üzere üç kışıma ayrılır:

A, Namazdan Önceki Sünnetler

Namazdan önceki sünnetler üç tanedir:

1. Ezan.

Ezanın tarifi, delilleri, şartlarının beyanı ve bununla ilgili meseleler daha önce geçmişti.

2. İkâmet (Kamet)

KAVMİYETÇİLİK

Soru: "Ben; babası Türk, annesi Kürt olan bir Müslümanım. Her insan gibi, ben de Hz. Adem'in (as) çocuğu hükmündeyim. Allahu Teala'nın (cc) takdirine inanan bir Müslümanın, rengi, kavmi ve diliyle övünmesi mümkün müdür? (...) Türkiye Cumhuriyeti devleti onbeş yıldır, dış güçlerin desteklediği PKK terörüyle meşguldür. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da yaşayan Müslümanlar, PKK'ya karşı direnmiş, onların zulümlerini durdurmaya çalışmışlardır. Medya'nın İslamcı terör örgütü ilan ettiği Hizbullah, PKK'ya karşı savaşan Müslümanlara takılan isimdir. PKK'nın çıkardığı gazetelerde ve dergilerde, devletin ajanı ilan edilen ve "Hizb-i Kontra" diye anılan bu insanların çoğu şimdi cezaevindedir. (...) PKK'ya göre Hizbull

ALINYAZISI, KAZA VE KADER KAVRAMLARI

Soru: "Bİr televizyon proğramında (..) isimli profesör, "Hz. Abdullah ibn-i Mesûd'dan rivayet edilen ve tartışılan bir hadis, Müslümanlar arasında kaderciliğin yayılmasına sebeb olmuştur. Bu hadise göre "insanın daha ana rahminde iken rızkının ve ecelinin yazıldığını, şaki mi, said mi olacağının takdir edildiğini" iddia edilmektedir. Bu hadis, insanın tercih hürriyetini ortadan kaldırmaktadır. Bazı insanların alınyazısı dediği şeyler, kendi işlediği cürümlerdir. Kadere inanmak ve fatalizmi savunmak, imanın bir rüknü değildir" iddiasını ortaya attı. (..) Kaza ve kaderin mahiyeti nedir? Kadere inanmak, imanın bir rüknü müdür?"

Gusül Abdesti ve Kaplama Diş Mes'elesi

Gusül Gusül, cünüplük, hayız ve nifastan çıkmak için ağzın ve burnun içini bütün vücutla birlikte yıkamaktır. Gusül, cinsi münâsebet, ihtilâm sebebiyle, hayız ve nifasın bitmesiyle icap eder. İhtilâm, uyku halinde meninin tenasül uzvundan şehvetle dışarı çıkmasıdır. Guslün Farzları Guslün farzları üçtür: Ağıza su vermek, Burna su vermek, Bütün bedeni yıkamak, Guslün Sünnetleri Niyet etmek Besmele çekmek, Önce avret mahallini yıkamak, Önce başına, sonra sağ, daha sonra sol omuzuna üçer defa su dökmek ve her defasında vücudu ovmak, Avret mahallini örtülü tutmak. Gusül Abdesti Nasıl Alınır Sünnet üzere gusül abdesti şöyle alınır: Gusle niyet edilir. Eller yıkanır. Temiz olsalar dahi ön ve arka avret yerleri yıkanır

Müsabaka

Müsabaka´nın Tarifi

Lugatta müsabaka, başkasını geride bırakmak anlamına gelir. Buradaki müsabaka´dan maksat, iki veya daha fazla kişinin at ve deve gibi hücuma ve geri çekilmeye elverişli olan hayvanlarla koşu (yarış) yapmalarıdır. Ancak hayvanların aynı cinsten olması şarttır.

Sebak kelimesi ise müsabaka için ayrılan malın adıdır. Müsabaka´nm Hükmü ve Meşruiyetinin Delili

Müsabaka, Hz. Peygamber´den miras kalan bir sünnettir ve meşru bir iştir. Meşruiyetinin ve müstehab olduğunun delili şu ayet-i kerimedir: