Fıkıh Sayfası

Hicret.Org Fıkıh Sayfası, Nurulizah, Hidayet Güneşi, Fıkıh Kitapları

ŞİRKET-İ AKD'İN (AKİD ŞİRKETİ'NİN) MAHİYETİ

1438 İki kişinin ticaret yapmak üzere; sermayelerini veya iş güçlerini ortaya koyarak, elde edilen kârı veya zararı paylaşmaları söz konusudur. Hanefi fûkahası, akid şirketini: "İki veya daha fazla kimsenin sermaye ve zararı-kârı müşterek olmak üzere şirket (ortaklık) kurmalarından ibarettir"(140) şeklinde tarif etmiştir. Sermaye nakit para olabileceği gibi, amel ve itibar da olabilir. Nitekim "Dürri'l Muhtar'da" akid şirketleri tasnif edilirken "Şirket-i akid dört kısma ayrılır. Bunlar mufavaza, inan, tekabül ve vücûh'tur. Tekabül ve vücûhtan her biri mufavaza ve inan da olurlar" denilmiştir. İbn-i Abidin'de bu metni şerhederken: "Bu takdirde şirket-i akid altı kısım olmuş olur. Buna göre musannif "Şirket-i Akid: "Şirket-i emval, Şirket

Kırad Mudaraba

Kırad´ın Tarifi

Kırad kelimesi, kesmek anlamına gelen karz kökünden türemiştir. Bu akde idrab denilmesinin sebebi, mal sahibinin, sağlayacağı kârın bir bölümü karşılığında ticaret yapması için malının bir kısmını kesip işçiye vermesi, işçinin de sağladığı kârın bir bölümünü kesip mal sahibine ver­mesidir. Bu akde aynı zamanda mudâraba da denir.

KUR'AN-I KERİM OKUNMASI HAKKINDA GENEL BİLGİLER

Soru: "Ben fırsat buldukça Kur'an-ı Kerimi okurum. Sevabını da hayatta olmayan anneme ve bababa bağışlarım. Bir sohbette: "Kur'an okumaktan maksadın, manasını anlamak ve amel etmek olduğu" iddia edildi. (...) Bazı alimlerin; insanların Kur'an-ı Kerimi okumalarını ve anlamalarını engellemek için, birçok şart ileri sürdükleri söylendi. (...) Bunlara göre, Kur'an-ı Kerim abdestsiz, yaslanarak veya yatarak okunabilir.(...) Kur'an-ı Kerimi okumak bir ibadet midir? Abdestsiz, yaslanarak veya yatarak okunabilir mi? Okuduğum Kur'an-ı Kerim'in sevabını, hayatta olmayan anne ve babama bağışlayabilir miyim?"

KİTAB-US-SALAT (NAMAZ)

Namaz

Farz namazlar

Namaz vakitleri

Müstehab vakitler

Kerahat vakitleri

Ezân ve ikamet

Namazın erkân ve şartları

Namazın şartları ile ilgili diğer hükümler

Namazın vacipleri

Namazın sünnetleri

Namazın âdâbı

Namaz fiillerinin terkibi

İmamet ve Cemaatle namaz

Cemaatten alıkoyan özürler

İmamete ehak ve elyak olan

Safların tertibi

İmama uyulup uyulmayacak yerler

Farz namazlardan sonraki duâ ve tesbihler

Namazda hades vukuu

Namazda İstihlâf

İsnâ Aşeriyye mesaili (4)

Müfsidat (namazı bozan şeyler)

Zellet-ül-Kârî

Namazı ifsat etmeyen (bozmayan) şeyler (1)

Namazın mekruhları

SİGARA HARAM MI MEKRUH MU?

Soru: Sigara hakkında bazı kimseler mubah derken, bazı kimseler ise mekruh demekte ve bu hükmü harama kadar götürmektedir. Doğrusu nedir? Cevap: Peygamber (sav) Efendimiz'in şereflendirdiği asırda ve müctehidlerin devrinde sigara yoktu. Bu sebeple, sigara içmenin hükmünde farklılıklar göze çarpmaktadır. İslam alimlerinin görüşlerinde ortaya çıkan değişik hükümler, meselenin tetkikinde seçilen nokta-i hareketin birbirinden farklı olmasından ileri gelmektedir. İlim sahiplerinden bir kısmı, "Eşyada aslolan ibahadır" fıkıh kaidesi ile tütün kullanmakta bir mahzur bulunmadığı görüşünü müdafaa etmiş ve bu istikamette fetva vermişlerdir. Bir kısım din alimleri de bu nebatı, hoşa gitmeyen kokuSu yönünden tetkike koyulmuş, sarmısak, so

5. BÖLÜMÜN DİPNOTLARI

(1) El Ahzab Sûresi: 72
(2) Mecmuatu't Tefasir - İst: 1401 Çağrı yay. C: 5 Sh: 142-143. Ayrıca İmam Celâlüddin Es Suyuti - Dürri'l Mensur - Beyrut: ty C: 2, Sh: 113.
(3) İbn-i Kesir - Tefsirü'l-Kur'an'il Azim - Beyrut: 1969 D.Marife Neşri C: 3, Sh: 591.
(4) Molla Hüsrev - Mir'at El Usûl fi Şerhi'l-Mirkat el vüsûl - İst: 1307 C: 1, Sh: 591 vd.
(5) İmam-ı Serahsi - El Mebsut - Beyrut: ty. D.Marife Neşri C: 10, Sh: 3.
(6) Şeyh Nizamüddin ve bir heyet - El Feteva-ı Hindiyye - Beyrut: 1400 C: 1, Sh: 109.
(7) İmam-ı Kasani -El Bedâiû's Senai fi Tertibi'ş-Şerâi - Beyrut: 1974 (2.Bsm) C: 7, Sh: 97.
(8) Abdi'l Latifi'z Zebidi - Sahih-i Buhari Muhtasarı, Tecrid-i Sarih Tercemesi ve Şerhi , Ank: 1978 C: 2, Sh: 397.

MEDİNE'DE; SİLÂHLI MÜCADELE "FARZ" KILINMIŞTIR

767 Mekke'den "Medine'ye" hicret eden mü'minlerin; geride kalan bütün malları talan ediliyor!.. Faziletleri kelimelerle izah edilemeyecek olan Ensar; "Hicret eden" mü'minleri (Muhacirleri) bağrına basmıştır. Herşeylerini onlarla paylaşan Ensar hakkında Kur'an-ı Kerim'de: "Onlardan (Muhacirlerden) evvel Medine'yi yurd ve iman (evi) edinmiş olan kimseler, kendilerine hicret edenlere sevgi beslerler. Onlara (Muhacir'lere) verilen şeylerden dolayı göğüslerinde bir ihtiyaç (meyli) bulmazlar. İhtiyaçları bulunsa bile (onları) öz canlarından (Nefislerinden) daha üstün tutarlar. Kim nefsinin (mala olan) hırsından ve cimriliğinden korunursa, işte muradına erenler onların ta kendileridir"(123) hükmü beyan buyurulmuştur. Hz. Berâ (ra)'den rivayet edilen; Buhari,

Lakit (Terkedilmiş Çocuk)

Lakit ile İlgili Hükümler

Lakit çarşı, sokak gibi yerlere bırakılan (terkedilen) çocuk demektir. Buna melkut ve menbuz da denir.

Lakit´in Alınmasının Meşruiyetine Dair Deliller

Lakit´in (terkedilmiş çocuğun), bulan kişi tarafından alınmasının caiz olduğuna dair Kur´an ve Sünnet´te genel olarak birçok delil vardır. Kur´an-ı Kerİm´den şu ayetleri misal olarak verebiliriz:

Hayır işleyin! Umulur ki kurtuluşa erersiniz. (Hac/77)

İyilik etmek (=birr) ve (fenalıktan) sakınmak (=takva) hususunda birbirinizle yardımlasın.

(Mâide/2)

Bir insanı dirilten (yaşamasını sağlayan) sanki bütün insanları di­riltmiş gibi olur. (Mâide/32)

Hz. Peygamber de şöyle buyurmuştur:

Mona Lisa ''Bismillah'' dedi...

TIME dergisinin kapağı "başı örtülü Mona Lisa" ortalığı karıştırdı. "Avrupa'da Kimlik Krizi" başlığı ile hazırlanan dosyada, çok kültürlülük kavramının giderek İslami yaygınlaşma karşısında güç kaybedip kaybetmediği de sorgulanıyor...

Katlin Kefareti

Katlin Kefaretinin Hükmü ve Delili

Cenin de olsa bir insanın öldürülmesi haramdır. Öldüren kimseye Allah´ın hakkı olarak kefaret gerekli olur. Cinayet, ister kasden olsun, ister kasda benzer şekilde olsun, ister kazaen olsun, ister bir hak nedeniyle olsun, katil ister bir çocuk, ister bir deli olsun hüküm değişmez. Öldürmede kefaretin vacib olduğunun delili şu ayettir:

KEFFARETİN MAHİYETİ VE ORUÇ FİDYESİNİN TESBİTİ

Soru: "Akit Gazetesi'ni yayına hazırlayan kardeşlerime dua edeyorum. İslam dinini savunmanın, kor ateşi avuçlamaktan daha zor olduğu bir zamanda yaşıyoruz. Müslümanları potansiyel suçlu ve mürteci olarak gören zihniyetin, Üniversite'de okuyan bacılarımızın tesettürüne bile tahammül edemediğini görüyoruz. Türkiye'nin Daru'l İslam olduğunu söyleyen hocalarımızın kulakları çınlasın. Bu hocaların; farzların yasaklandığı, haramların teşvik edildiği ve Müslümanların keyfi olarak cezalandırıldığı bir ülkeye daru'l islam demekten vazgeçmeleri gerekir. (..) Zihnime takılan iki meseleyi öğrenmek istiyorum. Bazı kaynaklarda, keffaretin ceza olduğu belirtilmektedir. Farz olan keffaret orucu, aynı zamanda bir ibadet değil midir? Keffa

Anne-Baba ve Çocuk İlişkileri

2078 - Soru: Ben, aslen Karslıyım. Annem ve babam Kars'ta oturuyor. Vazifeli bulunduğum Çorlu'ya kendilerini çağırıyorum ve durumu iyilikle anlatıyorum. Fakat "Katiyyen gelmeyiz" diyorlar. Şimdi ben, bundan üç sene kadar önce Çorlu'dan evlendim. Ailem de Kars'a gitmiyor. Sizden soruyorum: Hangisini terkedeyim? Annem-babam ihtiyar ve 65 yaşlarında. Bakıma ihtiyaçları var. Zevcem ile anlaşamıyoruz. "Gidersen beni bırak" diyor. Ben de yuvamın yıkılmasını istemiyorum. Babamı ve annemi terkedip Çorlu'dan hiç gitmeyip karımın dediği gibi burada mı yaşayayım, yoksa annemin ve babamın yanına gidip onların duasını alıp o zavallılara mı bakayım?

Cemaate yetişmek

İdraki fariza, mükellefin farza yetişmesi demektir. Yâni, farz olan namazı, imamla kılmağa yetişmek ve o meziyyeti elde eylemektir. Çünkü, cemaatin münferit üzerine, yirmi yedi derece faik, meziyyeti vardır.

Bu bapta, münferiden başlanan farz için, cemaat akd olunuverirse, onu cemaatle hâsıl etmenin keyfiyetinden yâni, tahsili tarîkinden bahs olunacak demektir.

Bâbın mesaili, bundan ibaret değil ise de, en mühimmi bu olmak itibâriyle, bahsin unvanı bu olmuştur (1).

CEHALETİN KEYFİYETİ VE ELFAZ-I KÜFÜR

Soru: "Türkiye'de asırlardır din ile devletin ve siyasetin münasebeti tartışılmaktadır. Devletin dine müdahale ettiğini, buna mukabil dinin devlete karışamadığını görüyoruz. (...) Son birkaç yıldır, İslam fıkhını 'irtica', şuurlu Müslümanları 'mürteci' ilan eden zihniyet ile karşı karşıyayız. Bir sohbette bu konu açıldı ve değişik görüşler ortaya atıldı. Cahiliye dönemi ile içinde bulunduğumuz hal arasında münasebetler kuruldu. Bazı kardeşlerimiz; cehaletin bilgisizlik değil, İslam'ın zıddı olduğunu iddia ettiler. Cehalet kelimesinin ve kavramının mahiyeti nedir? (...) Aydınlanma felsefesi ve çağdaş uygarlığın dine değil, akla ve bilime dayandığı iddiası doğru mudur? Bir Müslüman 'Din ile devlet işlerinin b

Talak: Boşanma

1904 - Behce Fetvalarından: "Üç tane karısı bulunan Zeyd, üçüncü hanımına hitaben, eğer diğer hanımlarım ile cinsi mukarenette bulunursam üç talakla boş ol, dese ve dört ay cima etmese, ila vaki olup diğer zevceleri (talak-ı bayinle) ayrılmış olurlar" (H.Ec. 1/66)
Açıklama: İla, bir erkeğin, zevcesiyle cinsi mukarenette bulunmamak için yaptığı yemin-i mahsusa denilmektedir. Bu yemin, ilanın rüknünü teşkil etmektedir. İla'nın rüknü, karısı ile cima etmekten nefsini men etmeye delalet eden ve Allah Teala'ya yemin ile, yahut talak ve köle azad etmek gibi külfeti gerektiren bir şeye talik suretiyle yeminle tekid edilmiş bulunan, belirli veye müebbed bir zamanla kayıtlı veya hiçbir zamanla kayıtlanmamış bir tabirden ibarettir.