Soru: "Ben fırsat buldukça Kur'an-ı Kerimi okurum. Sevabını da hayatta olmayan anneme ve bababa bağışlarım. Bir sohbette: "Kur'an okumaktan maksadın, manasını anlamak ve amel etmek olduğu" iddia edildi. (...) Bazı alimlerin; insanların Kur'an-ı Kerimi okumalarını ve anlamalarını engellemek için, birçok şart ileri sürdükleri söylendi. (...) Bunlara göre, Kur'an-ı Kerim abdestsiz, yaslanarak veya yatarak okunabilir.(...) Kur'an-ı Kerimi okumak bir ibadet midir? Abdestsiz, yaslanarak veya yatarak okunabilir mi? Okuduğum Kur'an-ı Kerim'in sevabını, hayatta olmayan anne ve babama bağışlayabilir miyim?"


CEVAP: Resul-i Ekrem (sav)'in "Evlerinizi namaz ve Kur'an tilaveti ile süsleyiniz" (1) buyurduğu malumdur. Kur'an-ı Kerimi okumak ve O'nun ahkamını öğrenmeye gayret etmek, bir ibadettir. Bu ibadetin sevabından; o kimsenin, annesinin ve babasının da istifade edeceğini Resul-i Ekrem (sav) haber vermiş ve: "Kim Kur'an okur ve onunla amel ederse, onun anasına ve babasına kıyamet günü öyle bir taç giydirilir ki, onun parlaklığı dünya güneşinin parlaklığından daha güzeldir. Kur'an ile amel etmeyi siz ne zannediyorsunuz?" (2) buyurmuştur. Maddi ve manevi kirlerden (necasetten ve hadesten) temizlenmeyenler, Kur'an-ı Kerim'in feyzinden ve bereketinden istifade edemezler. (3) Kur'an-ı Kerimi okuyan kimse, abdestli olmalı ve ibadet edebine riayet etmelidir. Bağdaş kurarak ve yaslanarak (laubali bir şekilde) oturması caiz değildir. Okumaya istiaze ve besmele ile başlanmalıdır. Harflerin ve kelimelerin hakkını vererek ağır ağır (tertile ve tecvide riayet ederek) okumalıdır. Çünkü her harfi için sevap verilir. Kur'an-ı Kerim okunduktan sonra, sahifelerini açık bırakmamak ve üzerine bir şey koymamak gerekir. O'nun kadr-ü kıymetini bilmeyen ve diğer kitaplar ile karıştıranların sözlerine kıymet vermeyiniz. Kur'an-ı Kerimi hafife almak veya laubali bir şekilde göbekten aşağı gelecek şekilde tutmak da caiz değildir. (4) Meselenin özü budur. Birbirimize dua edelim.