Günahlardan arınma mevsimi: Üç aylar (5)

Bu mübarek gecelerde kılınması gerekli özel bir namaz bulunmamakla birlikte, bu gecelerin fazileti ve yapılacak duaların kabul edilme ümidinin fazla olması sebebiyle, diğer gecelere göre daha iyi bir şekilde bunların ihya edilmesi gerekir. Özellikle kaza namazı kılma, teheccüt namazını artırma, Kur'an-ı Kerim okuma, tesbih, zikir ve dua ile bu geceler ihya edilmelidir. Diğer yandan gündüzü oruçlu geçirmek, hakkı bulunan kimselerle helalleşmek, yoksulları gözetmek, hayır-hasenat yapmak da bu günlerin en güzel ihya şeklidir. Bu gecelerde, nafile namazın en az iki rekat olmak üzere, istenildiği kadar kılınması büyük ecir kazandırır.

Kandil geceleri, Rabbimizin feyzinin, nurunun ve affının kulları üzerinde tecellî ettiği gecelerdir. Bu sebeple, Müslümanlar asırlardır bu geceleri ibadetlerle geçiregelmişlerdir. Her ne kadar zamanımızda bazıları: "Bu gecelerde yapılması gereken özel bir ibadet yoktur," deseler de böyle sözlerin üzerinde durmaya değmez. Nice ALLAH dostu, evliya, kavuştukları manevî derecelere bu mübarek gecelerde kavuşmuşlardır.

Ne gariptir ki, sözleriyle Müslümanları böyle ibadetlerden soğutan-ların, kendilerinin de ibadetlere soğuk davrandıkları görülmekte, böylece sözlerinin doğruluk derecesi(!) anlaşılmaktadır. Zaten Müslümanların çoğunun ibadete gevşek davrandıkları böyle bir zamanda, kandilleri vesile bilip, Müslümanları ibadete teşvik etmek varken, çeşitli sözlerle ibadetten soğutmanın ne mânâsı var! Oysa, yapılması gereken, insanları ibadetten uzaklaştırmak değil, aksine her vesileyle ibadete teşvik olmalıdır. Bu bakımdan muhterem okuyucular, kim ne derse desin, gelin biz, bu kandil gecelerini namaz, Kur'an-ı Kerim, zikir ile geçirmeye çalışalım. Kandillerimiz mübarek olsun. Amin.

Dinî hayatımıza pozitif anlamda yeni bir heyecan, canlılık ve ivme kazandıran üç aylar ve bu aylar içinde yer alan kandiller, yaratılış gayemizi düşünmemiz, yaratan ve yaratılanlarla olan münasebetlerimizi gözden geçirmemiz için bulunmaz fırsatlardır.

Bu mübarek gecelerde, yapacağımız tevbe, dua, niyaz ve istiğfarlarımızla ALLAH'a yaklaşmaya ve kendimizi affettirmeye çalışmalıyız. Ayrıca bol bol ve manasını düşünerek Kur'an-ı Kerim okumalı, kaza namazı kılmalı, kendimiz için, ailemiz için, milletimiz için ve bütün insanlık için ellerimizi yüce Rabbimize açıp dualar etmeliyiz. Bu gecelerde yapılacak ibadetlerin, verilecek sadakaların daha çok kabul edileceği inancımızı hatırlayarak ALLAH'ın türlü nimetleri ile bizi sevindirdiği gibi bizler de birer yoksul aile bulup ihsan ve ikramlarla sevindirmeliyiz. Hastaları ziyaret etmeli, kimsesizlerin gönlünü almalı, büyüklerimize saygımızı küçüklerimize sevgimizi en uygun usül ve yolla mutlaka göstermeli ve bu, yüce İslam dininin size ikramıdır demeliyiz. Bu gecelerde tevbe ve niyazlarımızla kurtulacağımız her türlü kötü davranışlarımızı bir kenara bırakmalı ve geleceğimizi de hiçbir kötü davranışın gölgelemesine müsaade etmemeliyiz.

Bu mübarek gün, gece ve ayların birey ve toplum yaşantısında etkisi mutlaka görülmeli, büyüklerin gönülleri alınmalı, eş ve dostlarımızın hatırları sorulmalı, kimsesizler aranmalı, insanlara ikram edilmeli, yetimler gözetilmeli, yardıma muhtaç kimselere yardım edilmelidir. Özellikle de içinde yaşadığımız çok kültürlü toplumlarda, bu mübarek iklimi evimizde eş ve çocuklarımızla birlikte hissetmeliyiz. Aramızdaki olası kırgınlıklar ve dargınlıklar son bulmalı, hoşgörü ve bağışlayıcılığımız ön plana çıkarılmalıdır. Ve dahası ahlaklı olmaya ve düşünmeye, tefekküre önem verilmelidir.