Günahlardan arınma mevsimi: Üç aylar (3)

Üçüncüsü: Receb ayının yirmiyedinci gecesi, Mîrac gecesidir. Bu gece, âlemlerin rahmetçisi, mü'minlerin şefaatçisi o yüce Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimizin "Mîrac Mu'cizesi'nin" tahakkuk ettiği, Yaradan'ın Cemâl-i bâ kemâliyle müşerref olduğu, Cenâb-ı zülcelâl Hazretlerinden biz ümmetlerinin afvını dilediği bir gecedir.

Dördüncüsü: Şaban ayının onbeşinci gecesi, Berat gecesidir. Bu gece, Cenâb-ı Hakk'ın; tevbe eden Muhammed ümmetinin günahlarını affederek, mağfiret beratlarını verdiği bir gecedir.

Beşincisi: Ramazan ayının yirmiyedinci gecesi Kadir Gecesi'dir. Bu gecenin, içerisinde Kadir Gecesi bulunmayan bin aydan daha faziletli olduğu, ALLAH Teâlâ tarafından haber verilmiştir.

Bu mübarek gecelerde Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz, Cenab-ı Hakk'tan bazı ihsanlara nail olmuştur. Bizler de O'nun hatırasını yadetmek için bu geceleri kutluyoruz ve umuyoruz ki Cenab-ı Hakk bu gecelerin şerefine, rahmetin sağanak sağanak yağdığı bu bereketli anlarda bizi ilahî hayırlardan mahrum bırakmaz.

Milletimizin "Kandil" olarak adlandırdığı bu geceler, ışıklarıyla sadece karanlık gecelerimizi değil, aynı zamanda manevi feyziyle de daralan gönüllerimizi, bunalan zihinlerimizi berraklaştırır. Akıp giden zamanın önemli durakları olan ve milletimizin ayrı gönüllerimizi, manevi dünyamızı ve geleceğimizi aydınlatır. Kandiller, öze dönüşün, Yüce Yaratanımıza yürekten yakarış ve yönelişin, günahlarla kirlenmeye yüz tutmuş gönüllerimizi arındırmanın, kısacası bize, kendimizi bulma ve bilmenin, denetleme ve değerlendirmenin, nefsin yanıltıcı arzu ve isteklerinden uzaklaşmanın, bir beşer olarak ilahi kudret karşısındaki acziyetimizin şuurunda olarak taat, ibadet ve şükürlerimizi artırmanın, bir kere daha geçmişimizin muhasebesini yapıp geleceğe hazırlıklı olmanın imkanlarını sunar. Bu tür gün ve gecelerde iç dünyamıza dönme, Yüce Yaratanla ve çevremizle bağlarımızı yeniden gözden geçirme fırsatı yakalarız. Ahlak ve erdemin, doğruluk ve dürüstlüğün, paylaşımın, hak ve hukuka riayetin, barış içinde yaşamanın, kutsala saygının insanî erdemler bağlamında ulaşılabilecek en üstün değerler bütünü olduğunu zihin ve gönüllerimizde derinden hissederek, düşünce ve duygularımıza, söz ve davranışlarımıza bu eksende yön vermeye karar veririz. Bu vesileyle günah ve kusurlarımızdan arınma, sahip olduğumuz güzellikleri devam ettirme gayretine gireriz.

Kandiller, günümüzün yoğun karmaşık ve stresli hayat akışı içinde kaybolup giden ve öze dönüşünü ihmal eden günümüz insanı için içe dönük bakış ve öz denetim fırsatıdır. Bu esnada iman, ibadet ve temel ahlaki erdemler bakımından kendimizi sorgular ve yeniler, tavır ve davranışlarımızı ilahi öğütlerin ışığında gözden geçirir, Yüce Rabbimize olan sevgi ve bağlılığımızı pekiştirebilirsek bize sunulan bu altın fırsatları iyi değerlendirmiş oluruz.

Esasen Regaib, Mîrac, Berat, Kadir Gecesi, Cuma gecesi, Arefe Günü ve Ramazan Bayramı gibi mübarek gün ve geceler değerlendirebildiğimiz sürece, güzel amellerle içini doldurabildiğimiz, yanlışlarımızın farkına varıp doğru istikamete yönelebildiğimiz ölçüde bizim için bereketli ve kazançlı zaman dilimleri olacaktır.