Hidayet Güneşi

Diyanet Baskani din degistirirse!

Evet, evet doğru. Diyanet İşleri Başkanı din değiştirirse, örneğin Hıristiyan olursa, bunun Rusya’da duyulmaması mümkün mü? Bir temenni değil tabii ki, bir soru.

Düşünsenize Türk Diyanet İşleri Başkanı Hıristiyan olduğunu açıklasa, kıyamet kopar değil mi?

Rusya’nın Diyanet İşleri Başkanı Polosin, bütün Rus medyasının önünde şöyle diyor:

“Kamuoyunda şehadet ederim ki ben Ortodoks Kilisesi’nin ne papazı ne de müridiyim… Eşhedüenlailaheillallah…”

Evet, evet doğru. Diyanet İşleri Başkanı din değiştirirse, örneğin Hıristiyan olursa, bunun Rusya’da duyulmaması mümkün mü? Bir temenni değil tabii ki, bir soru.

Düşünsenize Türk Diyanet İşleri Başkanı Hıristiyan olduğunu açıklasa, kıyamet kopar değil mi? Hele Ortodoksluğun kalesi komşumuz Rusya’da nasıl yankılanır kim bilir? Dünya bile çalkalanır değil mi?

Bir Fransiz bilimadami, Vincent Montagne’in hidayeti

BEN BIR bilim adamiyim. Ayni zamanda kendimi bir gezgin olarak da tanimlayabilirim. Uzun yillar farkli Arap ülkelerine seyahatler yaptim. Ayrica Senegal, Endonezya, Mali, Gana, Fildisi Sahili, Nijerya ve Moritanya gibi ülkelere de gittim. Su anda Islâm, Islâm medeniyeti, Müslümanlar ve Arap dili hakkinda yirmi kitabin yani sira, çok sayida makale kaleme almis birisiyim. Ibn Haldun’un eserlerini Fransizcaya tercüme için alti yil ugrastim. Bu seyahat ve çalismalar benim 1977 yilinda Moritanya’da Islâm’i seçmemle sonuçlanmistir.

Sokak çetelerinden İslâm’a

AMERIKA’ DA MEKSIKA’LI BIR MUHTEDI: ALI

OTUZBIR yasinda Amerika dogumlu bir Meksikaliyim. Islâm’a dönüs hikayemi insanlarin Islâm’i daha iyi anlamalarina vesile olmak düsüncesiyle paylasmak istiyorum. Çünkü çogu insanin Islâm hakkindaki düsüncesi yanlis veya tarafli bilgiler sunan televizyon yayinlari veya filmler ile sekilleniyor. Bu nedenle Islâm gerçeginin ortaya konmasi gerektigini düsünüyorum. Insaallah bu yolda az da olsa katkida bulunanlardan olurum.

Mesnevi’yi okuyup Müslüman oldu şimdi dünyaya Mevlânâ’yı tanıtıyor

Amerika’nın California eyaletinde yaşayan 57 yaşındaki psikolog Dr. William Gamard, mistisizm üzerine araştırma yaparken Mevlânâ Celaleddin Rumi’nin Mesnevi’sinin İngilizce çevirisini okumuş. 1975 yılında Mevlevilikle tanışan Gamard, 1984 yılında Müslüman olarak İbrahim ismini almış.

Mevlânâ’nın Amerika’da yayınlanan kitaplarından İslam’la ilgili bölümlerin çıkarıldığını söyleyen Gamard, senede 2 kez Türkiye’ye geliyor. “Mevlânâ Türbesi’nde Allah’ın muhabbetini ve el-Vedüd ismini, Eyüp Sultan’da ise Rahmetullah’ı hissediyorum.” diyor. Mevlânâ’nın eserlerinde Gamard’ı en çok aşk ve kalbin hikmetinin anlatıldığı kısımlar etkilemiş. 12 yıldır Mevlânâ’nın eserlerini tercüme eden Gamard, Mesnevi ve Mevlevilik üzerine bir web sitesi oluşturmuş. 2004 yılında ‘Rumi ve İslam’ adlı bir kitap yazmış. Gamard, Mevleviliği daha iyi öğrenmek için her yıl 2 kere Türkiye’ye geliyor. Amerika’da, İslam’a şüpheyle yaklaşıldığını vurgulayan Gamard, Mevlânâ’nın kitaplarından, çok satması için İslam’la ilgili kısımların çıkarıldığını savunuyor.

‘Gelenekçi bir Mevleviyim’

İslâm’ı Seçen Ortodoks Papaz

1956 yılında Moskova’da doğdum. Dinsiz bir ailede yetişmeme rağmen, hayatımın hatırlayabildiğim çok erken dönemlerinden itibaren Tanrı’ya yürekten inanan biri olduğumu söyleyebilirim. Tanrı kavramı benim için bir bilinmezdi belki ancak, O’nun her şeye gücü yeten ve kendisine sığınanlara her an yardım etmeye hazır bir Tanrı olduğunu düşünüyordum. Gençlik yıllarımda yüz yüze geldiğim çeşitli zorluklar, benim hayat karşısında ancak bir noktaya kadar güç yetirebileceğimi anlamamı sağladı. Bundan sonra tüm kalbimle Tanrı’ya yöneldim ve her şey daha iyi olmaya başladı.

Aslında bu süreç doğal olarak gelişti ve Tanrı gerçeğini öğrenmek amacıyla Moskova Devlet Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde okumaya karar verdim. Sosyoloji alanında Max Weber’in Kapitalizmim Ruhu teorisinin Eleştirisi adlı bir çalışmam oldu. Bu çalışmamda Protestan reform hareketinin piyasa ekonomisinin gelişmesine etkilerini irdelemeye çalıştım. İşte bu yıllarda ilk kez Kitab-ı Mukaddes’i okuma fırsatım oldu.

Mevlana’yı tanıdı, Müslüman oldu

Mevlana’nın 728. yıldönümü etkinliklerinde dikkat çeken Fransız bayan Florence Breuillac’ın 12 yıldır Müslüman olduğu ortaya çıktı.

Mevlana’yı tanıdı, Müslüman oldu

Mevlana’nın 728. yıldönümü etkinliklerinde dikkat çeken Fransız bayan Florence Breuillac’ın 12 yıldır Müslüman olduğu ortaya çıktı.

1989’da Mevlana törenlerini izlemek üzere Fransa’dan Konya’ya gelen Florence Breuillac, Mevleviliği tanıdıktan sonra Müslüman olduğunu söyledi.1989’da Mevlana törenlerini izlemek üzere Fransa’dan Konya’ya gelen Florence Breuillac, Mevleviliği tanıdıktan sonra Müslüman olduğunu söyledi.

Japon ressam Saito Müslüman oldu

Türkiye’ye gezi amacıyla gelen Japon ressam Hirofumi Saito, Türk gençleri ile tanıştığı Bursa’da Müslüman olarak Abdurrahim Hirofumi Sait adını aldı.

Japon ressam Saito Müslüman oldu

Türkiye’ye gezi amacıyla gelen Japon ressam Hirofumi Saito, Türk gençleri ile tanıştığı Bursa’da Müslüman olarak Abdurrahim Hirofumi Sait adını aldı.

Ressam Saito resimlerinde çizdiği, boyadığı doğanın yaratıcısını ararken Bursa’nın Cumalıkızık köyünde İslamiyet’le ilgili öğrendiği bilgiler ve okuduğu dini kitaplar sayesinde Müslüman olmaya karar verdi. Aradığı soruların cevaplarını İslamiyet’te bulan Saito, Müslüman olduktan sonra adını Abdurrahim Hirofumi Sait olarak değiştirdi ve sünnet oldu. Müslüman olmadan önce bir arayış içinde olduğunu söyleyen Saito, aradığı dini şöyle anlattı: “Hindistan ineğe tapıyor. Mecusiler ateşe, yıldıza, kimileri doğaya, kimileri Buda’ya tapıyor. Bense bütün bunları yapanı arıyordum.”

Uçağı kaçırdı, İslam’ı yakaladı

Danilo Giannoni, bineceği uçağı kaçırınca hayatı değişti. Asıl mesleği takı tasarımcılığı olan İtalyan Giannoni’nin ebru yapmaya başlamasının ve Türkiye’ye yerleşmesinin ilginç bir hikâyesi var: Ülkesine dönme planı, uçağa yetişemeyince suya düştü. İstanbul’a giden Giannoni, ilk görüşte vurulduğu ebru için yaşantısını değiştirdi. Önce ülkesine dönerek çalıştığı şirketlerden ayrıldı, sonra evini İstanbul’a taşıdı. ‘Sır Kapısı’ hikayelerini çağrıştıran bir tanışmanın ardından Müslüman oldu.

İSLAMİYET’E GİDEN YOL ‘EBRU’DAN GEÇER

JOSH HASAN: “EĞER MÜSLÜMAN OLMASAYDIM...”

“Ölümün nerede nasıl geleceği belli değil. Müslüman olduğunu açıklamadan önce beklenmedik bir şekilde yolda yürürken bir trafik kazası geçirsen gayri müslim olarak hayatını sonlandırmış olacaksın. Bu da ebedî hayatının mahvolması demek olacak.” Bu sözleriyle sanki bir süre önce yaşadığım kazadan ders almayan beni uyarıyor gibiydi. İslâm’ı din olarak seçtiğimi açıklamak için daha fazla beklemenin anlamı yoktu.

JOSH HASAN: “EĞER MÜSLÜMAN OLMASAYDIM...”

Ayten Yadigar


JOSH HASAN:

“EĞER MÜSLÜMAN OLMASAYDIM...”



HAZIRLAYAN: AYTEN YADİGÂR



HER ŞEY on yaşlarında iken başlamıştı. O yıllarda ailemle birlikte yoğun Yahudi nüfus barındıran Brooklyn kasabasında yaşıyordum. Anne babam İbranice öğrenmem ve Yahudilik hakkında bilgilenmem için Muhafazakâr Sinagog’a kayıt olmamı uygun gördüler. Fakat her ikisini de pek iyi öğrendiğim söylenemez.

Müslüman olan genç bir Ortodoks kızın kendi kaleminden hikayesi: Hz. İsa ve Mery

İnancı güçlü olmayan bir baba ile sade bir Ortodoks annenin çocuğu olarak Ukrayna’da dünyaya geldim. Babam beni köy kilisesinde gizlice vaftiz etmiş. Komünizmin bütün yasaklarına rağmen annemden gelen “tek tanrı” inanışı ile büyüdüm. Paskalyayı seviyordum. ...

Müslüman olan genç bir Ortodoks kızın kendi kaleminden hikayesi: Hz. İsa ve Meryem’le ilgili ayetlere çarpıldım

Dünyadaki en büyük trajedi hangisidir? En acıklı biten hayatı kim yaşadı yeryüzünde? Kim ne derse desin bence en büyük trajediyi Tolstoy yaşadı.

İçimdeki gerçek İbrahim Karlsson’un gerçeğe yolculuğu

SIRADAN diye tabir edebileceğim, ancak birbirini çok seven bireylerden oluşan İsveçli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldim. Dinle pek alâkamız yoktu. Yirmi beş yaşına kadar Tanrı’nın varlığını veya maneviyata ilişkin konuları hiç önemsemeden yaşamıştım. Yani materyalist dünya görüşüne sahip biriydim.

Lise yıllarında tam bir kitap kurduydum ve zamanımın çoğunu okul kütüphanesinde geçirmekteydim. Bir keresinde Kur’an’ın İngilizce meâlinden bazı bölümleri okuma fırsatım oldu. Tam olarak hangi kısmı okuduğumu hatırlamıyorum. Ancak okuduklarım bana çok anlamlı gelmişti ve etkilenmiştim.

Yine de dinden uzak bir hayata devam ediyordum. Benim dünyamda Tanrı’ya yer yoktu ve O’na ihtiyaç da duymuyordum. Kâinatın nasıl işlediğini açıklayan bir Newton vardı ve bu da yeterliydi.

Irak yolcusu 37 Güney Kore askeri İslamı seçti

Güney Kore'nin başkenti Seul'deki bir camide, Irak'a gidecek askerler, İslam dinine geçmelerinin ardından namaz kılıyorlar. Güney Kore'nin Irak'a göndereceği 3 bin askerden 37'si, önceki gün İmam Süleyman Li Haeng-lae'nin önünde kelime - i şahadet getirerek Müslümanlığı kabul etti. Seul'deki Müslüman cemaatinin lideri olan Güney Koreli Süleyman, askerlere, İslamiyeti kabul etmelerinin, Irak'a konuşlanacak diğer askerlerin Iraklılar tarafından kabullenilmesine yardımcı olacağını söyleyerek, "Iraklılar sonsuza kadar dostunuz olabilir" dedi.

Batı İslamı durduramıyor



Küresel savaş İslama yönelişi daha hızlandırdı. ABD ve Avrupa'da Müslüman olanların sayısı hızla artıyor. İslam Amsterdam'da birinci din oldu. ABD'de 10 ayda 34 bin kişi İslamı seçti.



Hollanda'nın başkenti Amsterdam'da İslam birinci din oldu. Hollanda'nın günlük gazetelerinden Metro'da yayımlanan haberde, Amsterdam'da Müslüman nüfusun yüzde 13, Katolik nüfusun yüzde 10, Protestan nüfusun yüzde 5, Yahudi nüfusun yüzde 1 ve diğer dinlerin nüfusun ise yüzde 12 olduğu, yüzde 59'un da kendisini hiç bir dine bağlı hissetmediği bildirildi.

Gazete, 20. yüzyılın başlarında çok düşük olan Müslüman nüfusun çok hızlı şekilde büyüyerek 21. yüzyılın başlarında birinci din haline geldiğini kaydetti. Gazete, 600 bin nüfuslu başkent Amsterdam'da Müslüman nüfusun 90 bini aştığı belirtiyor.

'Kore halkı sayenizde çok mutlu'

Güney Kore Dışişleri Bakanı, Türkiye sayesinde refah içinde olduklarını belirterek, '40 bin Koreli Türkiye sevgisi nedeniyle İslamı seçti' dedi

'Kore halkı sayenizde çok mutlu'



Güney Kore Dışişleri Bakanı, Türkiye sayesinde refah içinde olduklarını belirterek, '40 bin Koreli Türkiye sevgisi nedeniyle İslamı seçti' dedi

UTKU ÇAKIRÖZER Ankara


Güney Kore Dışişleri Bakanı Ki-moon Ban, ülkesinde 40 bin kişinin, Türkiye sevgisi nedeniyle İslam'ı seçtiğini söyledi. Ban, 3 bin kişilik bir Güney Kore birliğinin de Kuzey Irak'a yerleşeceğini açıkladı.

Türkiye'yi resmen ziyaret eden ilk Güney Kore Dışişleri Bakanı olan Ban, gezisini gazetemize şöyle değerlendirdi:

11 Eylül’den sonra İslâmı seçti

Sarı saçlı, mavi gözlü 29 yaşındaki Charles Vincent, Kaliforniya’nın Torrance şehrinden. Katolik bir ailenin 8 erkek çocuğunun en küçüğü. Müzikle ilgilendi. 11 Eylül terör saldırılarından sonra Kur’ân-ı Kerim okumaya başladı. Bir kaç ay sonra ise samîmî bir Müslüman oldu. Artık düzenli ibadet yapıyor. İçki içmiyor. Şuayb ismini kullanıyor.

Müslüman olmasından beri geçen 3 sene içinde İslâma hergün daha fazla bağlanıyor. Müslüman olan beyaz Avrupalı ve Amerikalılar’ın sayısındaki artışa dikkat çeken Vincent, İslâmın sadece “diğer” insanların dini olmadığını fark ettiğini belirtiyor. Laweekly adlı ABD’de yayınlanan bir dergide kendisiyle röportaj yapılan Vincent, “Her gün bir önceki güne göre daha fazla şaşırıyorum. En son bağlanmak istediğim din İslâmdır. Ağzımdan en son çıkmasını istediğim kelime Allah’tır. İslâm beni içinde bulunduğum en büyük bir delikten çıkardı" şeklinde konuştu.



HASTALIK, ENDİŞE, DUÂ, KURTULUŞ VE İSLÂM’LA TANIŞMA