Diyanet Baskani din degistirirse!
Evet, evet doğru. Diyanet İşleri Başkanı din değiştirirse, örneğin Hıristiyan olursa, bunun Rusya’da duyulmaması mümkün mü? Bir temenni değil tabii ki, bir soru.
Düşünsenize Türk Diyanet İşleri Başkanı Hıristiyan olduğunu açıklasa, kıyamet kopar değil mi?
Rusya’nın Diyanet İşleri Başkanı Polosin, bütün Rus medyasının önünde şöyle diyor:
“Kamuoyunda şehadet ederim ki ben Ortodoks Kilisesi’nin ne papazı ne de müridiyim… Eşhedüenlailaheillallah…”
Evet, evet doğru. Diyanet İşleri Başkanı din değiştirirse, örneğin Hıristiyan olursa, bunun Rusya’da duyulmaması mümkün mü? Bir temenni değil tabii ki, bir soru.
Düşünsenize Türk Diyanet İşleri Başkanı Hıristiyan olduğunu açıklasa, kıyamet kopar değil mi? Hele Ortodoksluğun kalesi komşumuz Rusya’da nasıl yankılanır kim bilir? Dünya bile çalkalanır değil mi?
Ancak 1999 yılında, Rusya Ortodoks Patrikliğinin Kamu Dernekleri ve Dini Örgütleri İlişkiler Komitesi Başkanı ve Yüksek Sovyet Vicdan Özgürlüğü Komitesi Başkanı ve Rus Federasyonu Temsilciler Meclisi DUMA’da milletvekili de olan Başpiskopos Viaçeslav Polosin’in (bizim Diyanet İşleri Başkanlığı’na tekabül ediyor) Müslüman olması, nedense Türkiye’de hiç kimse tarafından duyulmadı.
Polosin, Moskova Devlet Üniversitesi Felsefe Fakültesi, Zagorsk Dini Mektebi ve Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı Diplomatik Akademi mezunu aynı zamanda.
Neyse! Rusya’nın Diyanet İşleri Başkanı Müslümanlığı seçiyor ama ne seçiş. Sahne şöyle; Başpiskopos Polosin, bütün yazılı ve görsel basının karşısında şu müthiş açıklamayı yapıyor: “Kamuoyunda şehadet ederim ki ben kitaplı dinlerin Hazreti İbrahim”den başlamak üzere tüm peygamberlerinin yüce geleneği olan hakiki imanın takipçisi olarak, tek doğru dine şahitlik ettim ve Ortodoks Kilisesi’nin ne papazı ne de müridiyim… Sosyal hayatımı da inançlarım doğrultusunda şekillendirmeye karar verdim…
Eşhedüenlâilaheillallah…”
Nasıl? Etkileyici, şok edici, dehşete düşürücü, anarşist, aykırı, sinematoğrafik, agresif ve tek kelimeyle müthiş bir sahne değil mi? Olay, bütün Ortodoks ve Slav camiasını derinden sarsıyor. Patrikhane, meselenin üstünü örtmek için bin dereden su getiriyor ama Türkiye’de hiç kimsenin haberi yok!
Ben bu müthiş haberi, Alev Alatlı’nın, “Gogol’un izinde- Aydınlanma değil, merhamet” isimli kitabında okuyunca, önce ‘kurgusaldır zahir’ diye geçiştirdim. Böylesi bir olayın duyulmamasının imkansızlığını düşündüm ama içime kurt da düşmedi değil. Biraz araştırınca yanıldığımı anladım. Olay gerçek ve dünya medyasını resmen sallamış. Ama biz ‘enforme’ edilmemişiz. Öyle ki internet ortamında bile konuyla ilgili Türkçe yazılmış bilgi yok gibi.
Müslüman olduğunu açıkladıktan sonra başına gelebilecek tehlikeler hakkında ne düşündüğü sorulduğunda şöyle yanıtlıyor:
“Hepimiz faniyiz, eninde sonunda bu dünyadan ayrılacağız. İnsanoğlunun vehimlerine itaat etmektense, Hakikat’e teslim olmuş olarak gitmek daha iyi!”
Polosin, "İslâm Hakkında Bütün Bilgiler" isimli on beş günlük gazetenin editörlüğünü yürütüyor halen. "Monoteist Felsefeye Giriş" kitabı, Mukayeseli Dinler Tarihi dersi için yardımcı ders kitabı olarak kabul edilen Ali Polosin, Müslümanların, Rus Ortodoks Kilisesi ile diyalog tecrübeleri gerçekleştirip içki ve uyuşturucu ile mücadele konusunda ortak çalışmalar yürütmesinin yanı sıra, aile değerlerini koruma hususunda da müşterek bir proje hazırlıyor.
Eşinin de Müslüman olduğunu açıklayan, Viaçeslav isminden ‘sıkılan’ ve Hicaz’a da giden Hacı Ali Polosin, Rus steplerinin son Müslümanı…
Düşünsenize Türk Diyanet İşleri Başkanı Hıristiyan olduğunu açıklasa, kıyamet kopar değil mi?
Rusya’nın Diyanet İşleri Başkanı Polosin, bütün Rus medyasının önünde şöyle diyor:
“Kamuoyunda şehadet ederim ki ben Ortodoks Kilisesi’nin ne papazı ne de müridiyim… Eşhedüenlailaheillallah…”
Evet, evet doğru. Diyanet İşleri Başkanı din değiştirirse, örneğin Hıristiyan olursa, bunun Rusya’da duyulmaması mümkün mü? Bir temenni değil tabii ki, bir soru.
Düşünsenize Türk Diyanet İşleri Başkanı Hıristiyan olduğunu açıklasa, kıyamet kopar değil mi? Hele Ortodoksluğun kalesi komşumuz Rusya’da nasıl yankılanır kim bilir? Dünya bile çalkalanır değil mi?
Ancak 1999 yılında, Rusya Ortodoks Patrikliğinin Kamu Dernekleri ve Dini Örgütleri İlişkiler Komitesi Başkanı ve Yüksek Sovyet Vicdan Özgürlüğü Komitesi Başkanı ve Rus Federasyonu Temsilciler Meclisi DUMA’da milletvekili de olan Başpiskopos Viaçeslav Polosin’in (bizim Diyanet İşleri Başkanlığı’na tekabül ediyor) Müslüman olması, nedense Türkiye’de hiç kimse tarafından duyulmadı.
Polosin, Moskova Devlet Üniversitesi Felsefe Fakültesi, Zagorsk Dini Mektebi ve Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı Diplomatik Akademi mezunu aynı zamanda.
Neyse! Rusya’nın Diyanet İşleri Başkanı Müslümanlığı seçiyor ama ne seçiş. Sahne şöyle; Başpiskopos Polosin, bütün yazılı ve görsel basının karşısında şu müthiş açıklamayı yapıyor: “Kamuoyunda şehadet ederim ki ben kitaplı dinlerin Hazreti İbrahim”den başlamak üzere tüm peygamberlerinin yüce geleneği olan hakiki imanın takipçisi olarak, tek doğru dine şahitlik ettim ve Ortodoks Kilisesi’nin ne papazı ne de müridiyim… Sosyal hayatımı da inançlarım doğrultusunda şekillendirmeye karar verdim…
Eşhedüenlâilaheillallah…”
Nasıl? Etkileyici, şok edici, dehşete düşürücü, anarşist, aykırı, sinematoğrafik, agresif ve tek kelimeyle müthiş bir sahne değil mi? Olay, bütün Ortodoks ve Slav camiasını derinden sarsıyor. Patrikhane, meselenin üstünü örtmek için bin dereden su getiriyor ama Türkiye’de hiç kimsenin haberi yok!
Ben bu müthiş haberi, Alev Alatlı’nın, “Gogol’un izinde- Aydınlanma değil, merhamet” isimli kitabında okuyunca, önce ‘kurgusaldır zahir’ diye geçiştirdim. Böylesi bir olayın duyulmamasının imkansızlığını düşündüm ama içime kurt da düşmedi değil. Biraz araştırınca yanıldığımı anladım. Olay gerçek ve dünya medyasını resmen sallamış. Ama biz ‘enforme’ edilmemişiz. Öyle ki internet ortamında bile konuyla ilgili Türkçe yazılmış bilgi yok gibi.
Müslüman olduğunu açıkladıktan sonra başına gelebilecek tehlikeler hakkında ne düşündüğü sorulduğunda şöyle yanıtlıyor:
“Hepimiz faniyiz, eninde sonunda bu dünyadan ayrılacağız. İnsanoğlunun vehimlerine itaat etmektense, Hakikat’e teslim olmuş olarak gitmek daha iyi!”
Polosin, "İslâm Hakkında Bütün Bilgiler" isimli on beş günlük gazetenin editörlüğünü yürütüyor halen. "Monoteist Felsefeye Giriş" kitabı, Mukayeseli Dinler Tarihi dersi için yardımcı ders kitabı olarak kabul edilen Ali Polosin, Müslümanların, Rus Ortodoks Kilisesi ile diyalog tecrübeleri gerçekleştirip içki ve uyuşturucu ile mücadele konusunda ortak çalışmalar yürütmesinin yanı sıra, aile değerlerini koruma hususunda da müşterek bir proje hazırlıyor.
Eşinin de Müslüman olduğunu açıklayan, Viaçeslav isminden ‘sıkılan’ ve Hicaz’a da giden Hacı Ali Polosin, Rus steplerinin son Müslümanı…
Konular
- Zaman Anlayışımız ve Ramazan
- Biraz Açlık, Daha Çok Takva: Oruç
- Efendimiz (s.a.v.)'in hicreti
- Mahremiyet ve Tesettür
- Kul Hakkı Kimin Hakkı?
- Din, nasihat üzere kaimdir
- İnsan Olmaya Doğru
- Hayat âhiret hayatıdır
- Günahlardan arınma mevsimi: Üç aylar
- Mübarek Üç Aylar'ı Nasıl Değerlendirmeliyiz?
- Günahlardan arınma mevsimi: Üç aylar (2)
- Üç aylar ve faziletleri
- Günahlardan arınma mevsimi: Üç aylar (3)
- Mübarek Üç Ayların Fazileti
- Günahlardan arınma mevsimi: Üç aylar (4)
- Berat gecesinde yapılan ibadetin fazileti büyüktür
- Camide “Tevrat dersi vereceğim” diyen imam
- Ramazan ayına adım adım yaklaşıyoruz
- Günahlardan arınma mevsimi: Üç aylar (5)
- Mümin, iyi ve değerli kabul ettiği şeyleri infak etmeli!
- ‘İnsanları cehenneme sürükleyen yalnızca dilleridir’
- Helal çizgisinde hayat
- Kazançta helal duyarlılığına sahip olabilmek
- KUR'ÂN: EN MUHTEŞEM, EN MÜKEMMEL KİTAP
- BATI, MEDENİYETİ MÜSLÜMANLARDAN ÖĞRENDİ
- ABD hapishanelerinde 93 kişinin hidayetine vesile oldu
- gitanes brunes filter cheap cigarettes online, buy one pack cigarettes online qq
- nat sherman naturals original discount cigarettes online, buy additive free cigarettes online nx
- 20 yıllık papaz Müslüman oldu ülke karıştı
- Kur'an'ı Bulgarca'ya çevirirken Müslüman oldu