Günahlardan arınma mevsimi: Üç aylar (2)

O bakımdan ALLAH Teâlâ'nın kullarına tevbe kapısını, affetme, mağfiret eyleme kapısını açmış olduğu bir ayın kapısından geçmiş oluyoruz. Demek ki, Receb ayında tevbe edeceğiz, ALLAH Teâlâ'nın affını, mağfiretini isteyeceğiz. Şaban ayında Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimizin has ümmeti olmağa çalışacağız. Ramazan ayında da ALLAH Teâlâ'nın lütfuna ermeye, ümmet olarak mükâfatları kazanmaya gayret edeceğiz. Enes b. Malik (R.A.) den rivayete göre Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz, Receb ayına girdiği zaman: "ALLAHümme bârik lenâ fî Recebe ve Şaban ve belliğnâ Ramazan. = Ey ALLAH'ım! Receb ve Şaban ayını bize mübarek kıl. Ve bizi Ramazana ulaştır." diye dua ederlerdi. (Taberani, el-Mucemu'l-Evsat, No: 3951; 4/558, Beyhaki, Şuabu'l-Îman, Sıyam:23, No: 3815; 3/375)

Receb tevbe ayıdır, kullar tevbe eder. ALLAH da receb ayında kullarının tevbesini kabul eder. Onları affeder, günahlarını bağışlar, amel defteri bembeyaz olur. Şaban, Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin benim ayım dediği bir ay... Tabii biz de, Şaban ayında Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz hazretlerine bağlılığımızı, sünnet-i seniyyesine ittibâmızı, O'na salât ü selâmımızı çok yaparak, Şaban ayını da ibadetle tâatle geçirmeğe gayret etmemiz gerekir. Ramazan da bizim, Ümmet-i Muhammed'in ayıdır. Ramazan'da da gayretimizi son noktaya getirerek, bu aylarda başlamış olduğumuz güzel çalışmanın sonucunu, ekimin hasadını almalıyız. Demek ki, bütün bu rivayetlere topluca baktığımız zaman, bu üç aylık devre içinde insanın Cenâb-ı Hakk'ın sevdiği yola girmesi, tevbe edip ibadetlere başlaması, iyi bir Müslüman olarak yaşaması, oruçlarla nefsini ıslah edip, iradesini kuvvetlendirip içini dışını temizlemesi, sevabları kazanması, mübarek bir hayat yaşaması; Ramazan'a girince de, bunları arttırıp en son büyük mükâfata erip, dünyada da ahirette de bayrama ulaşması planlanmış oluyor. Kullara bir imkân ve fırsat olarak bahşedilmiş oluyor.

Receb ve Şaban ayları, rahmet ayı olan Ramazan'ı karşılayan aylar olup Ramazan ayının müjdecisidir. Dinimizde ayrı bir değeri olan üç ayların, kişide insanî özelliklerin olgunlaşmasında ve iradenin kontrol altına alınmasında rolü büyüktür. Zira Receb ve Şaban aylarının feyzinden ve bu aylarda bulunan Regaib, Mîrac ve Berat gecelerinin rahmetinden istifade yolunu tutan bir kişi Ramazan ayında ise her türlü kötülükten kendini uzak tutar ve insanî vasıflarının artmasına gayret eder. Nihayet Kadir gecesinde yapacağı ibadet ve tevbe ile manevî hazza ulaşır. Bu ayların diğer bir özelliği; yukarıda da işaret edildiği gibi, mü'minleri her çeşit kir, pas ve günahlardan uzaklaştıran, fazileti büyük, rahmeti bol, mağfireti geniş ve bereketi sınırsız olan dinimizdeki beş mübarek geceden dördünün bu aylar içinde olmasıdır. Bu beş geceden:

Birincisi: Mevlid Gecesi'dir ki, Rebiulevvel ayının 12. gecesidir. İslâm'ın Yüce Peygamberi, bütün beşeriyetin hidayet ve fazilet rehberi olan Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) Efendimiz dünyaya bu gece teşrif etmişlerdir.

İkincisi: Receb ayının ilk Cuma gecesine tesadüf eden Regaib gecesidir. Bu gece; bir rivayete göre yüce Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz Hazretlerinin dünyaya teşriflerine vesile olan ve Peygamberlik nurunun Hz. Âmine'ye intikal ettiği bir gecedir. Regaib Kandili, Yüce ALLAH'ın af ve mağfiretinin istendiği, umut, huzur ve ilahî müjdelerle dolu bir gecedir. Yine bu gece; Mîrac, Berat ve bin aydan hayırlı olan Kadir gecesinin müjdecisidir.