Fıkıh Sayfası

Hicret.Org Fıkıh Sayfası, Nurulizah, Hidayet Güneşi, Fıkıh Kitapları

MÜCTEHİD'LERİN TABAKALARI

71 MUTLAK MÜCTEHİDLER: (El-Müctehid fi'ş Şer'i): Bütün şer'i delillere hakkı ile vakıf olup; gerek ûsul-i fıkıh, gerekse fer'i meselelerde (hiç kimseyi taklid etmeden) ictihad'da bulunan ulemâ bu sınıftandır. Sahabe-i Kiram, Said b. El Müseyyeb ve İbrahim Nehai gibi tabiûnun fakihleri, İmam-ı Azam Ebû Hanife, İmam-ı Malik, İmam-ı Şafii, İmam Ahmed b. Hanbel, İmam-ı Evzai, Muhammed b. Cerir Et Taberi, Davûd-û Zahiri, Süfyan Es Sevri, Hasan El Basri, Muhammed El Bakır, Cafer Es-Sadık, Ebû Sevr, Leys b. Saad ve bunun gibi yüzlerce ulemâ bu sınıftandır. Mutlak müctehidler; ictihadda kullandıkları usûlü, şer'i delillere dayanak tesbit etmişlerdir. Dolayisiyla, zaruri hallerin dışında birbirlerini taklid etmeleri caiz değildir.(100) Sahabe-i

Musalli için, mekruh olmayan şeyler

Musâllîye belini bağlamak (1) mekruh olmaz. Çünkü, bunda avret mahallini, setr ve siyanet etmek ve ibadet için kendisine çeki düzen vermek vardır. Hattâ, bir kabâ içinde (2) beli bağlı olmayarak, namaz kılmak günahtır (3).

Musâllînin boynunda kılıç ve benzeri takılı bulunmak (4), hareketi kendisini meşgul etmiyorsa, mekruh olmaz. Eğer, hareketi, onu meşgul kılıyorsa, harp halinin gayride, mekruh olur.

Cepken giyenler, kollarını geçirmeyerek, namaza durmak, mekruh olmaz.

Mushafa, yahut kılıca karşı, namaz kılmak mekruh olmaz.

Musâllînin önünde - ona yüzü dönük olmamak üzere - adam bulunmak mekrûh olmaz (5).

Muma, kandile veya fanusa karşı, namaz kılmak mekrûh olmaz (6).

Teyemmüm

İslâm Dininin Kolaylığı

Daha önce abdestin, ibadetlerin sahih olmasının ve mushafa do­kunmanın şartı olduğunu söylemiştik. Abdest, su ile alınır, fakat insan bazen su kullanma imkânına sahip olamaz. Meselâ su bulunmayabilir veya uzakta olabilir veya su olduğu halde hastalık nedeniyle kul-lanılamayabilir. İslâm dini, kolaylık dini olduğu için böyle durumlarda abdest yerine temiz toprak ile teyemmüm etmeyi meşru kılmıştır ki müs-lümanlar ibadetlerin bereketinden mahrum kalmasınlar.

Teyemmüm´ün Mânâsı

Kurban Kesilirken Dikkat Edilecek Hususlar

1454 - Soru: Bir Hıristiyan, koyun veya sığır keserken "Bismillahillezi salisü selaseh" diyerek kesecek olsa, kesilen hayvanı yemek helal olur mu?
Cevap: Olmaz. Çünkü bunda Allah'ın (cc) adını anmış olmamakta, ilahlaştırılan Hazret-i İsa'nın adına kesilmektedir. Bu sözde şirk tasrih edilmekte bulunduğundan onun kestiği Allah'tan (cc) gayrisi adına kesilmiş olmaktadır. Zira bu söz, "Üçün üçüncüsü bulunan Allah (İsa)'nın adı ile" manasını ifade etmektedir.
1455 - Ali Efendi Fetvalarından: "Zeyd, kendi parası ile, küçük (yaştaki) oğlu için kurban kesecek olsa, etini kendi kurbanının eti gibi sarfeder" (H.Ec. 2/161)

TAHKİKİ İMANIN VE İSTİKAMETİN ÖNEMİ

Soru: "Son yıllarda, Kur'an Müslümanlığı propagandası moda haline gelmiştir. Bu tabiri dillerinden düşürmeyenler; ehl-i sünnet bir mezhebe bağlı olmayı, geleneksel Müslümanlığın getirdiği bir fazlalık kabul ediyorlar. Gazetemizdeki bazı yazılarda da bu propagandanın etkisini görüyorum. (..) Halbuki Kur'an-ı Kerim'e inanmayan bir kimse Müslüman olabilir mi? Kur'an Müslümanlığı veya Kur'an'daki İslam tabiri, mezheplere ve meşreplere karşı geliştirilen bir slogandır. (..) Allahu Teala (cc)'nın "Sadıklarla (İstikamet üzere olanlarla) beraber olunuz" ( Et Tevbe Suresi: 119) emrindeki incelik nedir? Bu ayet, İslam cemaatinin zaruretini de gündeme getirir mi ? Tahkiki imanın ve istikametin önemini izah eder misiniz?"

Zekât Nelerden Verilir?

1169 - Netice Fetvalarından: "Hind'in kullandığı, altın ve gümüşten yapılmış ziynet eşyası için zekat lazım olur" (H.Ec. 1/16)
Açıklama: Altın ve gümüş, piyasada para olarak tedavül etse de ziynet olarak kullanılsa da zekata tabidir. Aslı zekata tabi olunca, vasfındaki değişiklik onu zekattan düşürmez.
1170 - Ali Efendi Fetvalarından: "Ticaret yapmak niyeti olmadan, alınan zorunlu ihtiyaçlarda kullanılan eşyanın üzerinden bir yıl geçmiş olsa da zekat vacip olmaz" (H.Ec. 1/16)

HARAM MAL İLE TİCARET

Soru: "Birkaç arkadaş bir araya gelerek, market açmayı düşünüyoruz. Bu markette yiyecek ve giyecek maddelerini satacağız. Sadece gayr-i müslimlere satmak üzere, bu markette alkollü içki bulundurabilir miyiz? (...) Arkadaşlar bu konuyu müzakere ederken, onların dinine göre şarabın haram olmadığı üzerinde durdular. Bir kardeşimiz, 'Biz onların dinini değil, İslam'ın hükmünü esas almak zorundayız' dedi ve alkollü içki reyonuna karşı çıktı. (...) Diğer bir ortağımız, 'Şarap ve diğer alkollü içkilerin ticaretiyle meşgul olan gayr-i müslimler de bizden alışveriş yapacaklardır. Onlardan alacağımız para bize helal olur mu?' sualini sordu. (...) Ortaklar arasında; bu mesele bir çözüme bağlanamadı. Gayr-i müslimlere şarap, bira v

Vekalet

Vekalet´in Tarifi

Vekâlet, lugatta birkaç mânâya gelir, onlardan biri korumaktır.

Allah bize yeter, O ne güzel vekildir. . (Âiu İmran/173)

Yani Allah koruyucu ve muhafaza edicidir.

Vekalet, tevfiz (işi başkasına havale etmek) anlamına gelir:

Allah´a tevekkül et, (Enfal/6l)

Yani işini Allah´a havale et.

Fakihlerin ıstılahında ise vekalet´in anlamı şudur; Bir kişinin sağken yapması kaydıyla, bir işi yapmak üzere başka bir şahsı naib tayin etmesidir. Yalnız müvekkilin, vekalet konusu olan bu işi yapmaya eh­liyetli olması yapılacak işin de vekalet´e elverişli olması şarttır. Bu tarif, vekalet´in rükün ve şartlarından bahsederken tam olarak vuzuha kavu­şacaktır.

Vekalet´in Meşruiyeti

Satılan malık yok olması eksik olması

2522 - Ali Efendi Fetvalarından: "Tartılarak satılan mallardan 'şu kadardır' diye miktar belirtilerek satılan bir malın, teslimi sırasında noksan olduğu açığa çıksa, müşteri eksik bulunan miktarın parasını geri almakta hak sahibidir." (H.Ec. c. 2/3)
Açıklama: Satılan mal, götürü olarak satılmayıp, tartıya tabi olduğundan dolayı ve satıcı tarafından miktarı da belirtilmiş bulunduğu için, eksik çıkan kısmın parasını müşteri kesebilir. Şayet vermiş ise geri alabilir.
2523 - Ali Efendi Fetvalarından: "Satıcı, satış bedelini almadığı bir malı, müşteriye teslim etmeyip başkasına emanet etmek suretiyle tedbir alsa, neticede o mal helak olsa, satış bedelini müşteriden istemeye güçlü olmaz." (H.Ec. 2/3)

İSLÂMİ MÜCADELE, NEFSİN KEYFİYETİ VE SABIR

Soru: "Türkiye'de, İslam fıkhını irtica, Müslümanları mürteci ilan eden medya patronlarının yaygaraları gündemdedir. İmam-Hatip liselerinin orta kısımlarını kapatan, Kur'an kurslarını felç eden ve camileri devletleştiren zihniyet, siyasal İslam adını verdiği bir tehlike ile savaşmaktadır. Hatta yönetime talip olan Müslümanları, PKK'dan daha tehlikeli görmektedirler.(...) Son birkaç yıldır, değişik bahanelerle Müslümanlar tutuklanmakta ve cezalandırılmaktadırlar. Bazı Müslümanlar, "Başımıza gelen bu musibetler, sünnete uygun bir hayat yaşamadığımız içindir" gibi yorumların arkasına sığınıp, zalimlerin fiillerini görmemezlikten gelmektedirler.(...) Kur'an-ı Kerim'deki kıssalardan öğrendiğimize göre; en çok musibetl

Kurban

Kurban ve Meşruiyeti

Kurban, Allah için kesilen deve, sığır, koyun ve keçiden olur. Kurban, Allah´a yaklaşmak amacıyla bayram günü kesilir. Kurbanın meşruiyeti Kur´an ve Sünnet ile sabittir. Kur´an´dan delili şu ayettir:

Rabbin için namaz kıl ve kurban kes! (Kevser/2)

Bu ayette geçen ve´nhar emrinden maksat, en sahih görüşe göre kur­ban kes demektir.

Hadîsten delili de şu rivayettir: ´Hz. Peygamber, boynuzlu ve beyaz renkli iki koçu besmele ve tekbir getirdikten sonra ayağını boyunlarına koyarak kendi eliyle kurban etti´.[1]

Selem Akdi

Selem´in Tarifi

Selem, lugatta ´takdim etmek´ anlamına gelir. Istılahta ise ´zimmetle vasıflandırılmış birşeyi selem veya selef lafzı ile satmak´ demektir. Selem bir satış çeşididir. Kişinin olmayan veya yanında bulunmayan birşeyi satması bâtıldır, fakat selem akdi bundan istisna edilmiştir.

Selem´in Meşruiyeti

Selem akdinin, ´olmayan birşeyin satılması bâtıldır´ kaidesinden is­tisna edildiğini söylemiştik. Çünkü insanlar selem akdi gibi akidlere muh­taçtır.

İbn Abbas´tan rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a) Medine´­ye geldiğinde Medineliler meyvelerinde bir sene, iki sene vâde ile selem suretiyle alışveriş yapıyorlardı. Bunun üzerine Rasûlullah şöyle buyurdu

Rıda

Rıdâ (Emzirme) ve Hükümleri

Rıdâ lugatta ´memeden emmek1 anlamına gelir, ifrdâ´nın ıstılahı mâ­nâsı ise kadının sütünün çocuğun midesine ulaşmasıdır.

Rıdâ´nın Meşruiyetinin Delili

İslâm´dan önce de uygulandığı gibi, çocuğu süt anneye vermek caizdir. Daha önce de uygulanan bu geleneği İslâm uygun bularak kabul etmiştir. Çünkü çocuğu süt anneye vermek bazen zorunlu olmaktadır. Meselâ çocuğun annesi ölürse veya çocuğunu emzirmesine mâni olan bir hastalığı varsa, çocuğu süt anneye vermek zorunlu olur. Bu, çocuğun yaşamasını sağlamak demektir,

Çocuğun Süt Anneye Verilebileceğinin Delili

İmama uyulup uyulmayacak yerler

Fiilî erkânda mutabeatın lüzumunda ihtilâf yoktur. Kavlî rükün olan kıraete gelince; bizce, muktedi onda imama mutabî olmaz. Belki onu istima ve insat eder. İmam, kıraeti, gerek cehr etsin, gerek cehr etmesin (1).

Kıraetten mâdâ ezkârda, muktedi imama mutabî olup, imam onları ityan ettiği gibi, muktedi dahi ityan eder.

Erkânda mutabeatın lüzumuna, şu mesele bina olunur ki, muktedi, imamdan evvel, rükûdan veya sücuddan, baş kaldırırsa, avdet etmek gerektir. Onun rükûu, bu suretle iki ve sücudü üç olabilir.

Muktedî, rükûda üç kere «Subhane rabbiyel-azîm» ve sücudda üç kere «Subhane rabbiyel-âlâ» demeden, imam baş kaldırırsa, sahih olan budur ki, muktedi bunlarda, imama mutabî olup kalkar (2).

Oruç Kimlere Farzdır?

1246 - Soru: Orucun dini hükümlere göre tefsiri ve açıklaması nasıldır?
Cevap: Oruç, tanyerinin ağardığı sabah vaktinden güneşin batması zamanına kadar, oruca ehil bulunan kimsenin Cenab-ı Hakk'a yakınlık niyeti ile yemeyi, içmeyi ve cinsi mukareneti terk etmesinden ibarettir.
1247 - Soru: Orucun şartları kaçtır ve nelerdir?
Cevap: Orucun üç nevi şartı vardır:
a) Vücubun şartları: İslam, akıl ve buluğ çağına ermiş olmaktır.
b) Edanın vacib olmasının şartları: Sıhhat ve mukim olmaktır.
c) Edanın sahih olmasının şartı: Niyet ve (kadınların) adet ve lohusalık gibi hallerden temizlenmiş olmasıdır.
1248 - Soru: Bir kimseye oruç ne zaman farz olur? Akıl baliğ olmayan çocuğa farz olur mu?