Fıkıh Sayfası

Hicret.Org Fıkıh Sayfası, Nurulizah, Hidayet Güneşi, Fıkıh Kitapları

Salât-ı misafir (yolculukta namaz)

Bu bap, misafirin ve seferin tarifelerine ve bunların ahkâmına ve sefer halinde kılınacak namazların, infirat, iktida, eda ve kazâ: suretlerine göre olan, hükmüne ve müsaferet mukabili olan ikamete ve ikamet menziline dairdir.

Misafir, yolcudur. Mukabiline mukîm tâbir olunur. Sefer ve müsaferet, yolculuktur. Mukabili hazar ve ikamettir (3).

Sefer, lûgatte mutlak mesafe katetmektir ki, müddet ile mukadder değildir. Şerîatte, mahsus ve muayyen mesafenin kat'îdir ki, müddet ile mukadderdir. Sefer müddetinin en azı: mutedil gidişle, üç günlük, yâni on sekiz saatlik mesafedir (4).

Mutedil gidiş ki, seyri mütevassıt dahi denir. Ağır ve sür'atli seyirden, kaçınmaktır.

Münasahat

Münasahat kelimesi, münasaha´mn cem´idir. Münasaha ise mas-tar´dır. Mastarın cemed ilmemesi gerekir, fakat burada münasahat m deği­şik çeşitleri olduğundan dolayı cemedilmiştir. Münasahat kelimesi, nesh kökünden alınmıştır. Nesh lugatta şu mânâlara gelir:

1. İzale etmek; silmek

2. Tağyir etmek, bozmak

3. Nakletmek

Nesh´in ıstıSahî mânâsı ise şer´î bir hükmün başka bir hükümle kal­dırılmasıdır. Meselâ Beyt´ul-Makdis´in kıble olma hükmü, Kabe´nin kıble yapılmasıyla ortadan kalkmıştır.

EHL-İ HADİS VE REY EHLİ TASNİFİ

Soru: "Son yıllarda; başta kütüb-i sitte olmak üzere, birçok hadis mecmuası tercüme edildi. Bunun hem faydası oldu, hem lüzumsuz tartışmaları beraberinde getirdi. Çevremizdeki bazı arkadaşlar; kendilerini ehl-i hadis olarak ifade etmeye ve "Bizim mezhebimiz sahih hadislerden meydana gelir" demeye başladılar. Israrla "Kur'an ve sünnette birleşelim" teklifinde bulunuyorlar.(...) Ehl-i hadis ve reyci tasnifinin mahiyeti nedir? Bunların usulleri farklı mıdır? Sahabe-i kiram'ın tamamı ehl-i hadis midir? Onlar ictihad yapmamış mıdır? Bir müctehidin şer'i delillerden çıkardığı hükümler ile amel eden Müslümanları, ahmaklıkla suçlamak caiz midir?" diyorsunuz

GUSÜL'ÜN SÜNNETLERİ

324 Gusül abdesti almaya niyet etmek ve besmele çekmek sünnettir.(144) Daha sonra iki elini ve fercini (Avret mahallini) tertemiz yıkamak.(145) Eğer vücûdunda necaset varsa onu gidermek ve tıpkı namaz abdesti gibi abdest almak da sünnettir.(146) Suyu başına ve vücûdunun diğer yerlerine dökerek üç defa yıkamak gerekir. Sahih olan kavle göre, birinci yıkama farz, diğer iki yıkayış ise sünnettir. Siracü'l Vehhac'ta da böyledir. Suyun dökülüş sırasına gelince: Gusül abdesti alırken önce üç defa sağ omuza, sonra üç defa sol omuza, sonra üç defa başa ve diğer yerlere dökülür.(147) Hz. Meymune (r.anha) Resûl-i Ekrem (sav)'in gusül abdestinde bunlara riayet ettiğini zikretmiştir.(148) Gusül abdesti alan kimse, daha sonra yıkandığı mekândan

Diyetler

Diyet´in Mânâsı

Diyet, lugatta kan bedeli anlamına gelir. Muhtar´us-Sıhahta şöyle denilmektedir: Diyet kelimesi, diyât kelimesinin tekilidir. Diyet´in ıstılahı mânâsı, öldürme veya yaralamadan ötürü verilen maldır. Bu mal, deve veya devenin kıymeti olarak verilir.

Diyet´in Çeşitleri

Diyet, düşmanlığın çeşidi bakımından iki kışıma ayrılır:

A. Nefs (can) diyeti

Bu, kasden öldürmenin karşılığıdır. .

B. Azaların diyeti

Bu da bir uzvun veya bedenin herhangibir yerinin kesilmesi veya yaralanması karşılığında verilen maldır.

Ayrıca diyet, düşmanlıkta kasdın varlığı ve yokluğu bakımından da iki kışıma ayrılır:

a. Ağır diyet

Bu, kasden veya kasda benzer cinayetin karşılığıdır.

ABDEST ÜZERİNE

283 Önce kelime üzerinde duralım. Abdest; su manasına gelen "ab" ile el manasına gelen "dest" kelimelerinin birleşmesinden ortaya çıkmış farsça bir terkiptir. "El suyu" manasına gelir.(61) Arapça karşılığı "vudû"dur. Vudû kelimesi "Vâdâet"ten alınmadır. Vâdâet: Güzellik ve temizlik demektir. Abdest'te mü'mini temizleyerek güzelleştirdiği için ona vudû denilmiştir.(62)

 284 Kur'an-ı Kerim'de: "Ey iman edenler, namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi ve başlarınıza meshedip, her iki topuğa kadar ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüb oldu iseniz boy abdesti alın"(63) hükmü beyan buyurulmuştur.

KUR'AN-I KERİM, SÜNNET VE AKLIN DEĞERİ

Soru: "Son yıllarda bazı Müslümanlar, 'Kur'andaki İslâm'a' inandıklarını, geleneksel Müslümanlığı terkettiklerini iddia etmektedirler. Bu iddia sahipleri 'Kur'an ile sünnetin teşrii değeri' konusunda, farklı görüşler ortaya atmaktadırlar. (...) Bunlara göre; 'Herhangi bir kanunun anayasaya aykırı olması mümkün değildir. Eğer kanun anayasaya aykırı olursa, iptal edilir. İslâm nizamında Kur'an-ı Kerim değişmez bir anayasadır. Herhangi bir hadis-i şerifin hükmü, değişmez anayasaya aykırı olursa reddedilir.' (...) Bir sohbette, aynı iddiayı gündeme getirdiler. Ben itiraz ettim. Bunun üzerine tezlerini ispat için Resûl-i Ekrem (sav)'in, 'Benden mervi hadisleri Allah'ın kitabına arzediniz. Ona uygun ise ben söylemişimdir. Ona

Papalik ve papalarin hatirlattiklari...

"Papa, Vatikan devletinin basidir. Vatikan, Roma'nin bir semti olup, yüzölçümü 0.44 km2'dir. Avrupa ve Amerika devletlerinin hepsi papaligin devlet sifatini tanirlar. Papalikla diplomatik iliskiler kuran devletlerden biri de Türkiye...

Papa, Lâtince papaz, Bati Avrupa ve Anglo-Sakson dilinde baba, Katolik kilisesine göre ise kutsal baba demektir. Papalik, Katolik kilisesinin en yüksek makami, papa da kilisenin basi, hükümdari ve rûhanî lideridir. Katoliklere göre M.S. 33'te Piyer'in kurdugu papalik, harpler yapti, krallar devirdi, kendisi de zaman zaman baski ve hezimetlere ugradi.

Papalik ve papalarin hatirlattiklari...

Topragi bol olsun, Papa II. Jean Paul yarin topraga verilecek. Bu vesileyle, papalik tarihine bir göz attik. Bazi hatirlamalar yaptik; bazi hatirlatmalar yapmak istedik.

İkrar

İkrar´ın Tarifi

Lugatta ikrar, isbat etmek anlamına gelir. İkrar´ın şeriat ıstilahmdaki mânâsı ise muhbirin üzerinde sabit olan bir hakkı ikrar etmesidir. İkrar´a aynı zamanda itiraf da denir.

İkrar´ın Meşruiyetinin Delili

İkrar´ın meşruiyeti Kur´an, Sünnet ve İcma ile sabittir. İkrar´ın meşruiyetine delâlet eden ayetlere şunları misal olarak verebiliriz:

´Bunu ikrar ettiniz mi? Bu husustaki ağır ahdimi üzerinize aldınız mı?1 demişti de onlar (bütün peygamberler): ´İkrar ettik´ demişlerdi. (Bunun üzerine Allah) ´Şahit olun, ben de sizinle beraber şahit olanlardanım´ dedi. (Âlu îmran/81)

Bayram Namazları

Bayram mânâsına gelen iyd kelimesi avd kelimesinden alınmıştır. Avd ´tekrar edilmek´ anlamına gelir. Bayram´a, bu isim, her sene tekrar geldiği, insanların sürür ve sevinci tekrarlandığı veya Allah´ Teâlâ´nın, bayramda insanlara çokça lütufta bulunduğu için verilmiştir.

Bayram Namazlarının Meşruiyeti ve Delili

Hz. Peygamber Ramazan ve Kurban bayramı namazını ilk olarak hicretin ikinci yılında Medine´de kildırmıştır. Meşruiyetinin delili ise şu ayettir:

Öyle ise rabbin için namaz kıl ve kurban kes. (Kevser/2)

ıMüfessirler bu ayetteki namazın, Kurban bayramının namazı olduğunu söylemişlerdir.

Sulh

Sulh´un Tarifi

Lugatta sulh nizayı kesmek, hasımların arasını bulmak ve onları ba -rıştırmak anlamına gelir.

Şer´î ıstılahta ise sulh, nizayı kaldıran, barışı sağlayan bir akiddir. Sulh´un Meşruiyeti

Sulh, caiz ve meşrudur. Bazen de mendub olur. Allah Teâlâ sulh´un bir hayır olduğunu şu şekilde ifade etmektedir:

Sulh hep hayırdır. (Nisa/128)

Bu ayet, sulh´un meşruiyetinin delilidir. Çünkü hayır olan herşey, Allah´ın şeriatında meşru, şerr olan herşey de yasaktır. Nitekim Allah Teâiâ şöyle buyurmaktadır:

Keffaret Orucu

1307 - Ali Efendi Fetvalarından: "Oruç keffareti tutanın, birkaç günü Ramazan'a tesadüf etse, o keffareti baştan itibaren tutmak gerekir" (H.Ec. c. 1/23)
Açıklama: Ramazan ayında oruçlu bulunan bir kimse, hiçbir mazereti bulunmadığı halde ve kasten orucunu bozsa kaza ile birlikte keffaret lazım gelir. Keffaret şu esas ve sıraya göre ifa edilir:
a) Köle azat etmek
b) Buna gücü yetmezse ara vermeksizin iki ay oruç tutmak
c) Buna da takat yetiremezse altmış fakire sabah ve akşam birer öğün yemek yedirmek.

Hangi Sularla Abdest Alınabilir?

257 - Soru: Bir kuyunun başında domuz derisinden yapılmış kova bulunsa başka da vasıta olmasa, bununla alınan sudan abdest alınır mı?
Cevap: Domuz derisi tabaklamakla temiz olamayacağı için, onunla çıkarılan su hiçbir işte kullanılamaz.
258 - Soru: Sıcak su ile abdest almakta bir beis var mıdır?
Cevap: Güneşte ısınmış su ile abdest almakta tenzihi bir kerahet varsa da ocakta ısınmış su ile abdest almakta bir mahzur yoktur.
259 - Soru: Kar ile abdest alınabilir mi?
Cevap: Kar eritilmek suretiyle abdest alınabilir. Fıkıh kitaplarını okuyunuz.
260 - Soru: Herhangi bir su kuyusuna tuvalet pisliği suyu karışıyor. Çok veya az. Bu su ile abdest alınır mı?

HİBEDEN RÜCÛ (DÖNMEK) MÜMKÜN MÜDÜR?

1579  Bu hususta ûlema ihtilaf etmiştir. İmam-ı Şafii (rha): "Bir kimse; hibe ettiği zaman, bundan vazgeçemez. Zira Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Hibe eden kimse, bundan rücû edemez. Ancak baba çocuğuna hibe ettiği zaman, o şeyden geri dönebilir" hadisi, yabancıya yapılan hibeden vazgeçilemeyeceğini beyan etmektedir."(345) hükmünü beyan etmiştir.

Nezirler

Nezrin lügat mânâsı, hayırlı ve kârlı bir va´dde bulunmaktır. Nezrin şer´î (ıstılahı) mânâsı ise özellikle hayırlı bir va´dde bulunmaktır.

Nezr fakihlerin ıstılahında ise şer´an kendisine vacib olmayan Allah´a yaklaştırıcı bir ameli kişinin kendisine mecburi kılmasıdır.

Nezr´İn Meşru Olduğunun Delilleri

Nezr´in meşruiyetine ve yerine getirilmesinin gerekli olduğuna Kur´an ve Sünnet delâlet etmektedir.

(O kullar) adaklarını (=nezr) yerine getirirler ve kötülüğü yaygın olan bir günden korkarlar.

(İnsan/7)

Adaklarını (=nezr) yerine getirsinler.

(Hac/29)

Hz. Peygamber de şöyle buyurmuştur: