Fıkıh Sayfası

Hicret.Org Fıkıh Sayfası, Nurulizah, Hidayet Güneşi, Fıkıh Kitapları

Hacet namazı

Salâtı-hacet dahi menduptur. O da, iki rekâttır (2). Abdullah İbni ubey (R.A.) hazretlerinden mervîdir ki, Hazreti Rasûlü ekrem efendimiz: Bir kimsenin, Hak celle ve âlâya, yahut beni, âdemden birine (3), bir haceti olduğunda, güzelce abdest alsın (4), sonra iki rekât namaz kılsın, sonra Hak teâlâya senâ ve Rasûlüne salât getirerek şöyle desin buyurmuşlardır :

$

Bunu okur, sonra dünya ve âhiret işlerinden dilediğini ister (5). Şu dahi namazdan sonra olan hacet talebi duâlarındandır: (6).

$

(Müellifi merhum, namazın mekruhlarında, tesbih namazı malûmdur, deyip geçmiş ve bu bapta, onu zikretmemiş olduğundan, biz onu burada zikredeceğiz):

İNSANI KÜFRE DÜŞÜREN FİİLLER (EF'AL-İ KÜFÜR)

229 VESEN'E VE SANEM'E TAPMAK: Önce "Vesen ve Sanem" kelimeleri üzerinde duralım. İbn-i Abidin: "Vesen; cüssesi olan, yani insan sûretinde ağaçtan, taştan veya gümüşten, cevherden oyulan heykellerdir. Cem'i "Evsan" gelir. Sanem ise cüssesiz sûrettir. Lugat ulemasından birçokları, aralarında böyle fark yapmışlardır. Bazıları aralarında fark olmadığını söylemiş; bir takımları da sûretten (resimden) başkasına "Vesen" denileceğini bildirmişlerdir. Binâye'de böyle denilmiştir"(204) buyurmaktadır. Dikkat edilirse Zâhir rivâye; insan heykellerine (neden yapılırsa yapılsın) "Vesen" resimlerine de "Sanem" denilmiştir. Bu iki kelime (Vesen ve Sanem) Türçe'de ortak bir lafız ile ifâde edilmiştir: Put!.. Ancak "Put" kelimesinin Farsça olduğu ve b

Âbâr (kuyular)

Abâr yahut âbâr, kuyular demektir ki, kuyu mânâsına olan bi'r sözünün cem'idir.

MÂLİ İBADETLERİN ZAMANI VE KEYFİYETİ

Soru: "Ben zekatımı ve fitremi, Ramazan ayında eda ediyorum. Bunun sebebi, mali ibadetler ile hicri yıl arasındaki münasebettir. (...) Zekat ibadeti ile ilgili bazı meseleleri sormak istiyorum. Asli ihtiyaç kavramının, zamana ve mekana göre değişmesi mümkün müdür? Eğer mümkün ise, bunu kim tesbit edebilir? (...) Fıkıh kitaplarında zenginliğin tesbiti için gerekli olan nisap miktarları birbirinden farklıdır. Kırk koyuna sahip olan bir insan ile ikiyüz dirhem gümüşü olan bir insanı ele alalım. İkiyüz dirhem gümüşle ancak iki veya üç koyun almak mümkündür. (...) Bazı eserlerde, Resul-i Ekrem (sav) döneminde, 200 dirhem gümüş ile kırk koyun satın alınabildiği belirtilmektedir. Kırk koyunu olan veya bu değeri haiz malı bulunan kimseye,

Zekat

İslâm Yardımlaşma ve Dayanışma Dinidir

Allah'ın (cc) Sıfatları

24 - Soru: Cenab-ı Hakk'ın sıfatları zâtının aynı mıdır, yoksa gayrı mıdır?
Cevap: Allah Teala'nın sıfatları zat-ı ilahinin ne aynıdır, ne de gayrıdır. Aynı olan zat ile müttehid olması ve teaddüd-i zat lazım elir. Gayri olsa, sıfat-ı ilahinin zat-ı ilahiden ayrılması lazım gelir ki, bu durumda ya binefsihi kaim olması veya gayr ile kaim olması gerekir. Bunların hepsi de muhaldir. Bu sıfatlar, kıdem-i zamani ile kadim ve hudus-i zati ile hadistirler.
25 - Soru: Cenab-ı Hakk'ın Semi ve Basar sıfatları mevcut ve madum olan her şeye taalluk eder mi?

GİYİM KUŞAMLA İLGİLİ HELÂLLER-HARAMLAR

GİYİM KUŞAMLA İLGİLİ HELÂLLER-HARAMLAR  

1 - Soru: Kadının başını örttüğü eşarp ve giydiği elbise zinete dahil midir?

Cevap: Sure-i Nur'un 31. ayetinde geçen "zinet" kelimesini, bazı ilim adamlarımız, zinetin kendisini anlamışlar ve "Zineti göstermek haram olunca, zinetin mahallini göstermek daha çok haramdır" demişlerdir. Birtakım İslam uleması da "zinet" kelimesinden muradın zinetin takıldığı yer olduğu görüşünü müdafaa etmişlerdir. Bu alimlerin görüşüne göre, başörtüsü zinete dahil olmaz. (Hak Dini Kur'an Dili c. 4, s. 3504)

Zekât ve Fitre Kimlere Verilir?

1190 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Karısının diğer kocadan olup, fakir bulunan çocuklarına zekat vermek caiz olur" (H. Ec. 1/17).
Açıklama: Kişi kendi evladına zekat veremezse de üvey evladına ve evlad edindiği bir kimseye -fakir olma şartıyla- zekat verebilir.
1191 - Netice Fetvalarından: "Alışverişe aklı eren fakir çocuğa zekat vermek caiz olur" (H. Ec. 1/16).
Açıklama: Çocuk, alışveriş ölçülerini bilir, zararı kârdan ayırd edebilirse, kendisine ait nisap miktarı bir malı da yoksa, zekat alabilir. Babası zengin olsa bile, onun yaşça büyük olan fakir evladına zekat vermekte bir engel yoktur.
1192 - Behce Fetvalarından: "Oğlunun fakir olan karısına zekat vermek caiz olur" (H. Ec. 1/17).

Vakıf

Vakfın Tarifi

Vakfın lügat mânâsı, birşeyi hapsetmek, durdurmaktır. Vakfın ıstılahı mânâsı ise bir malın menfaatinin halka tahsis edilerek mülkiyetinin ferdî olmaktan çıkarılması ve Allah´ın mülkü haline getirilmesidir.

Vakfın Meşruiyetinin Delili

Kur´an ve Sünnet, vakfın meşruiyetine delâlet etmektedir. Hatta vakıf şer´an teşvik edilen, Allah´a yaklaştıran bir iştir. Vakfın Kur´an´dan delili şu ayetlerdir:

Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) infak etmedikçe asla iyiliğe (=birr´e) ermiş olmazsınız. İnfak ettiğiniz herşeyi Allah kesinlikle bi­lendir.

(Âlu İmran/92)

KİLİSE’DEN CAMİYE

EBU BEKİR JOHN MWAİPO’NUN GERÇEĞİ ARAYIŞI

“Dünya Kiliseler Konseyi Doğu Afrika Genel Sekreterliğine atanmış bir rahibin,

yeryüzündeki tek gerçek dini bulma yolundaki ilginç arayış öyküsü”

Hazırlayan: Ayten Yadigâr

ALTMIŞ BİR YIL KADAR ÖNCE, Tanzanya’da, Uganda sınırına yakın bir yerleşim yerinde doğdum. İsmimi Martin John koyan ailem tarafından, iki yaşındayken vaftiz edildim. Yedi yaşına geldiğimde, benim diğer çocuklardan farklı olduğumu düşünen ailem için âdeta bir gurur kaynağıydım. Kilisede ayinler esnasında rahip yardımcılığını mükemmel bir şekilde yürüttüğümü gören babam, bundan etkilenerek, geleceğim hakkında kendince plânlar yapıyordu. Daha sonraları yatılı okulda okurken bana bir mektup yazarak, rahip olmamı istediğini belirtti. Hemen her mektubunda bu isteğini dile getiriyordu. Halbuki ben polis olmak istiyordum.

Kısas

Kısasın Mânâsı

Kısas kelimesi, ´kassa-yekussu fiilinin masdandır ve ´ayak izini takip etti´ anlamına gelir. Burada kısas´tan kasdedilen mânâ ise, bir kişinin başkasının bedenine verdiği zararın aynısını kendisine vermektir. Başkasının bedenine verilen zarar, o kişiyi öldürme olabileceği gibi, o kişinin bedenine verilen zarar, öldürmeden daha hafif zararlar da ola­bilir.

Kısas´ın Şartları

Öldürmedeki kısasta, dört şartın bulunması gerekir:

1. Kendisine kısas tatbik edilecek olan fişinin âkil ve baliğ olması gerekir.

Bu bakımdan bir çocuk veya bir deli, kısası gerektiren bir suç işlese dahi kısas edilmez. Çünkü âkil ve baliğ olmak, mükellefiyetin esası ve temelidir. Bunun delili şu hadîstir:

İCMA-İ ÜMMET, KIYAS-I FUKAHA VE ÖRF DELİLİNİN MAHİYETİ

Soru: "Üniversitede değişik eğilimlere sahip arkadaşlarla sahbet ediyoruz. Hepimiz Müslümanız. Ancak İslam anlayışımız birbirinden oldukça farklıdır. (..) Kur'andaki İslam'ı savunduklarını söyleyen bazı arkadaşlarımız: "Her şeyin hükmü Kur'an-ı Kerim'de mevcuttur. Bu hakikat, kat'i nasslar ile sabittir. Çünkü Allahu Teala (cc) "Her şeyi açıklasın diye biz sana Kur'an-ı indirdik" ve "yaş ve kuru hiçbir şey yoktur ki Kitab-ı Mübinde (Kur'an'da) bulunmasın" buyurmaktadır.. İslam dini hiçbir şeyi insanların takdirine bırakmamıştır" iddiasını öne sürüyorlar. (...) Bu arada icma-i ümmet'in, kıyas-ı fukaha'nın ve örfün delil olmadığını belirtiyorlar. Israrla "Bunların delil olduğuna dair bir ayet var mıdır?"

Namazların Sonundaki Tesbihat

657 - Soru: Mahallemize bir imam geldi. Hiçbir zaman namazdan sonra tesbih çekmiyor. Bunu bir türlü anlayamadık. Bu hususta bizi aydınlatmanızı rica ederiz.
Cevap: O imamın hangi müessesede yetiştiğini inceleyiniz ve gidip hocasına -veya hocalarına- ve bir de böylesine vazife veren merciye sorunuz.
658 - Soru: Bazı kişiler, "Bir çekimlik tesbihi ele alıp oynamak günahtır. Fakat otuz iki adet olursa bir şey olmaz" diyorlar. Bu söz doğru mudur?
Cevap: Bu iddiaların dini ve ilmi bir dayanağı yoktur. Her iki iddia da yanlıştır.

Kurban Kimlere Vaciptir

1413 - Soru: Kurban kesmenin hükmünü açıklar mısınız?
Cevap: Memeketinde mukim, hür, nisap derecesinde bir mala sahip bulunan bir Müslümanın kurban kesmesi vacibtir.
1414 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Zeydin, kurbanının derisini satıp bedeli ile kendisi veya hizmetçisi için faydalanması caiz olmaz" (h.Ec. 2/161)
Açıklama: Bu yasaklama, deri parasından faydalanma hususundadır. Fakat onun ile çanak vesaire gibi demirbaş bir şey almasına müsaade verilmiştir.
1415 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Zeyd, kurbanının derisini evinde kullanarak faydalansa caiz olur" (H.Ec. 2/161)

İftitah Tekbiri

485 - Behce Fetvalarından; "İftitah tekbiri, namazın şartlarındandır" (H.Ec. 1/9)
Açıklama: Bazı fakihler, iftitah tekbirini namazın rukunlerinden saymıştır. Bir kısmı da namazın şartlarından kabul etmiştir. Fetva, bu tercihten birini dile getirmektedir.
486 - Ali Efendi Fetvalarından: "İmam olan şahsın iftitah tekbirini Kad Kaametissalah denildiği sırada alması efdal olur" (H.Ec. 1/8)
Açıklama: İmamın bu şekilde hareket etmesi, namazın adabındandır. İkamet bittikten sonra başlamasında da bir mahzur yoktur. İmam Ebu Yusuf'un tercihi de budur. İftitah tekbirini bundan daha fazla tehir doğru değildir.