Papalik ve papalarin hatirlattiklari...

"Papa, Vatikan devletinin basidir. Vatikan, Roma'nin bir semti olup, yüzölçümü 0.44 km2'dir. Avrupa ve Amerika devletlerinin hepsi papaligin devlet sifatini tanirlar. Papalikla diplomatik iliskiler kuran devletlerden biri de Türkiye...

Papa, Lâtince papaz, Bati Avrupa ve Anglo-Sakson dilinde baba, Katolik kilisesine göre ise kutsal baba demektir. Papalik, Katolik kilisesinin en yüksek makami, papa da kilisenin basi, hükümdari ve rûhanî lideridir. Katoliklere göre M.S. 33'te Piyer'in kurdugu papalik, harpler yapti, krallar devirdi, kendisi de zaman zaman baski ve hezimetlere ugradi.

Papalik ve papalarin hatirlattiklari...

Topragi bol olsun, Papa II. Jean Paul yarin topraga verilecek. Bu vesileyle, papalik tarihine bir göz attik. Bazi hatirlamalar yaptik; bazi hatirlatmalar yapmak istedik.

Papa, Vatikan devletinin basidir. Vatikan, Roma'nin bir semti olup, yüzölçümü 0.44 km2'dir. Avrupa ve Amerika devletlerinin hepsi papaligin devlet sifatini tanirlar. Papalikla diplomatik iliskiler kuran devletlerden biri de Türkiye...
Papa, Lâtince papaz, Bati Avrupa ve Anglo-Sakson dilinde baba, Katolik kilisesine göre ise kutsal baba demektir. Papalik, Katolik kilisesinin en yüksek makami, papa da kilisenin basi, hükümdari ve rûhanî lideridir. Katoliklere göre M.S. 33'te Piyer'in kurdugu papalik, harpler yapti, krallar devirdi, kendisi de zaman zaman baski ve hezimetlere ugradi.

Piyer'den beri gelen asagi yukari 300 papanin çogu Italyan degildi. Rum, Yahudi, Suriyeli, Got, Alman, Ispanyol, Fransiz, hatta Afrikali... Bir papa da Ingilizdi: IV. Hadrian (1154-59)...

Papalik sonralari çogunlukla Italyan asilli piskoposlarin eline geçti. Papalarin çogu akrabacilik, tedhis, zulüm, yagma, rüsvet, hatta fuhus gibi suçlarla dillere destan oldu. Zamanimizda, papazlar arasindaki escinsellik haberlerini basindan ögrenmeye devam ediyoruz.

Papalik tarihinde, "Pornografi" diye anilan ve tarihçi Kardinal Cesare Baronio'nun "saeculum obscurum-karanlik devre" diye adlandirdigi rezalet ve facia dolu bir fasil vardir. Cinayet ve vahsetler de cabasi. Papalik tarihçisi Kremonoli Luitprant yaziyor: IV. Stefan (896-897) papalik tahtina oturunca 9 yil önce ölen Papa Formosus'un mezarini kazdirdi, cesedini çikartti, papalik elbisesini giydirip papalik tahtina oturttu. Durusma yaptirdiktan sonra, ölünün sag elinin parmagini kestirdi, dehset içinde kalan halkin gözü önünde sürükleterek Tiber Irmagi'na attirdi.

Papa III. Sergius (904-911) papa olur olmaz ilk isi kendinden önceki iki papayi feci sekilde öldürmek oldu. Papaligi süresince metreslerinin istegi üzerine islenmedik cinayet birakmamisti.

Yukarda ismi geçen papalik tarihçisi, papa Giovanni zamaninda (955-963) papaligin bir geneleve döndügünü yana yakila anlatir. XIII. asrin sonuna kadar papalarin pek çogu ya öldürülmüs, ya hapse atilmis, ya da sürgünde sefalet içinde ölmüstür. Içlerinde iffetli ve bilgili olanlar sayilacak kadar azdir.

Bizim en iyi tanidigimiz papa II. Urban'dir (1088-1099). Haçlilar, Ortodoks-Müslüman demeden geçtikleri yerde katil ve yagma yaparak Anadolu'yu bir bastan bir basa mahvetmis ve sadece Kudüs'te 100 bin Müslümani kiliçtan geçirmislerdi. Bu haçli sürüsünü ayaga kaldiran, iste bu Urban adindaki papadir.

1830'dan sonra durum yavas yavas degisti. Rûhen malül olmayan, kabiliyetli ve kurnaz papalar gelmeye basladi. Kurnaz papalardan biri VI. Jean Paul'dür. Bu papa, davetsiz misafir olarak 25.7.1967'de Yesilköy Havaalani'na geldi. Cumhurbaskani Cevdet Sunay ve Basbakan Süleyman Demirel tarafindan karsilandi. Sale Köskü'nde agirlandi. Istanbul'un bir Sali günü fethedildigini bilen bu papa, yine bir Sali günü Ayasofya'ya gitti. Disisleri Bakani Ihsan Sabri Çaglayangil'den dua etmek için nezaketen izin istedi. Cevap bile beklemeden diz çöktü, gözlerini kubbeye dikip, "Iste cennet burasi" diyerek hedefini çizdi.

Bu hedef, geçen sene Istanbul Çemberlitas'taki Firat Kültür Merkezi'nde (FKM) baska bir papaz tarafindan su sekilde tekrar dile getirildi: 15.5.2004 tarihinde, Dinlerarasi Diyalog toplantisinda, FKM duvarlari, hilalin yaninda Yahudi yildizi ve haçlarla donatilmisti. Sahne gerisindeki Ayasofya görüntüsü üzerine haçin gölgesinin vurdugunda konusan bir papaz söyle diyordu: "Ben, Ayasofya'da üç din mensuplarinin da ibadet ettikleri günü hayal ediyorum."

Bu, kurnazca söylenmis, fakat geçersiz bir sözdü. Çünkü Ayasofya sadece Hiristiyanlarin hedefidir. Yahudilerin hedefi, Ayasofya degil, Arz-i Mev'ud'dur. Konusmaci papaz, sözünün içine onlari, lütfen de bizi katarak hedefini ortaya koyuyordu... Maalesef, Dinlerarasi Diyalogcular; papazin bu sözünü müthis bir alkisla sekilde desteklediler...

Oysa, onyillardir devam eden, "Ayasofya ibadete açilsin" çabalarinin arkasindan böyle alkislar mi gelmeliydi degerli okuyucular?..

Ali Eren
Vakit
6.4.2005