MİRÂSTA "BABANIN" DURUMU

1931  Vâris olarak babanın; "Farz-ı Mutlak", Farz-ı maa't-tâsib" ve "Ta'sib-i Mahz" olarak isimlendirilen üç hali vardır. Şimdi bunları sırasıyla ele alalım. Kur'ân-ı Kerîm'de: "(Ölenin) çocuğu varsa anne ve babadan her birine terikenin altıda biri (verilir)" buyurulmuştur. Eğer baba; oğul veya oğlun oğlu... ile berâber vârisse, oğul birinci sınıf asabe olarak kalanı alır. (Baba Ayette sabit olan hissesini alır) Resûl-i Ekrem (sav): "Hisseleri ehillerine verin. Kalan mala en lâyık olan erkektir" buyurmuştur. Oğul mûrise (ölen kimseye) babadan daha yakındır.
Bu hale "Farz-ı Mutlak" denilir. Şöyle gösterebiliriz:


İkinci hal şudur: Baba, mûrisin (ölen kimsenin) kızı veya ilâ nihâye oğlunun kızı ile birlikte bulunursa; hem farz olan hisselerini, hem de artanı alır. Baba burada hem ashab-ı ferâiz, hem asabe durumundadır.
Bu hale "Farz-ı maa't-Ta'sib" denilir Şöyle gösterebiliriz:

Üçüncü hal şudur: Kur'ân-ı Kerîm'de: "(Ölenin) çocuğu olmayıp da, ona anne ve babası mirascı olursa, üçte biri annesinindir. (Geriye kalan babasının olur)" buyurulmuştur. Buna "Ta'sib-i Mahz" denilir. Şöyle gösterebiliriz: