MÜŞTEREK ÜCRETLİLER (ECİR-İ MÜŞTEREK)

1542  Hizmet akdi yaptığı şahıs veya hükmi şahısla kayıtlı olmayan; başkası için de çalışabilen ücretlilere, "Ecir'i müşterek" denilir. Terzi, marangoz, taksi şoförü, radyo tamircisi vb... Bunların ücrete hak kazanması, belirtilen hizmeti yapmasıyla sınırlıdır.(285).

1543 Kur'an-ı Kerim'de Hz. Musa (as) kıssası anlatılırken; "O ikiden biri: "- Babacığım, dedi. Onu ücretle (çoban) tut. Çünkü ücretle kullandıklarının en hayırlısı. Şüphesiz ki o kuvvetli, emin kimsedir. (Şuayb (as), Musa (as)'ya) Dedi ki: "- Bu iki kızımdan birini, sen bana sekiz yıl ecirlik etmek üzere, sana nikâhlamak istiyorum. Eğer hizmetini on yıla tamamlarsan o da kendinden. (Bununla beraber) arzu etmem ki sana zorluk çektireyim. İnşaallah beni salihlerden bulacaksın"(286) hükmü beyan buyurulmuştur. Burada işveren Hz. Şuayb (as); ecir-i has durumunda olan ise, Hz. Musa (as)'dır. Dikkat edilirse; işçiye "zorluk çektirmemek" ihsas olunmaktadır.

1544 Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Hiç kimse; kendi eli emeğini yemekten hayırlı bir lokma yememiştir. Allah'ın Peygamberi olan Davud Aleyhisselam da, kendi elinin emeğini yerdi"(287) buyurduğu bilinmektedir.