İDDET BEKLEYEN KADININ EVİNDE OTURMASI ESASTIR
1228 Talaktan (Boşanmadan) dolayı iddet bekleyen kadın; (Gerek Talak-ı Bain, gerek Talak-ı Ric'i olsun) gece gündüz evinden çıkamaz.(316) Zira iddet müddeti içerisinde nafakası, kendisini boşayan kimse üzerine vaciptir.
1129 Kur'an-ı Kerim'de: "Ey peygamber, kadınları boşayacağınız vakit iddetlerine doğru boşayın. O iddeti sayın. Rabbiniz olan Allah'tan korkun. Onları (Boşadığınız kadınları) evlerinden çıkarmayın, kendileri de çıkmasınlar. Meğer ki apaçık bir fuhuş (kötülük) meydana getirmiş olsunlar. Bunlar Allah'ın hududlarıdır. Kim Allah'ın hudunu (çiğneyip) aşarsa muhakkak ki kendisine yazık etmiş olur."(317) hükmü beyan buyurulmuştur. Dolayısıyla muhakkak evden birisinin çıkması zaruri olursa; kadının evinde iddet beklemesi, erkeğin (iddet ile sınırlı olmak üzere) o evi terketmesi gerekir. Bu daha evladır.(318) Bu husustaki istisna; kadının fuhuşla irtikap etmiş olmasıdır. Zira fuhuşla irtikap eden kadın; "Hadd-i Zina"nın tatbiki için evinden çıkar.(319) Boşanmış kadını; iddet müddeti içerisinde, zor kullanarak evinden çıkarmak caiz değildir. Nitekim yine aynı sûre'de: "(Boşanan) o kadınları gücünüzün yettiği kadar, ikamet ettiğiniz yerin bir kısmında oturtun. (Evleri) başlarına dar etmek (onları çıkmaya mecbur kılmak) için kendilerine zarar vermeyin. Eğer onlar hamile iseler; doğum yapıncaya kadar nafakalarını verin. Eğer (kendilerinden olan evladlarınızı) sizin faidenize emzirirlerse, onlara ücretlerini verin. Aranızda güzelce müşavere edin. Eğer güçlüğe uğrarsanız o halde (çocuğu) onun (hesabına) bir başka (kadın) emzirecektir."(320) hükmü beyan buyurulmuştur.
1230 Kocası ölen kadının durumu farklıdır. Zira onun nafakasının temini; kendi nefsiyle ilgilidir. Dolayısıyla geçimini temin için gündüz vakti, evden çıkmaya muhtaç olur.(321) Resûl-i Ekrem (sav)'in kocası öldürülen bir kadına hitaben: "Evinde vakar ile otur!.. Ta ki iddet müddetini dolduruncaya kadar"(322) buyurduğu bilinmektedir. Herhangi bir meşru sebep bulunmadığı süre içerisinde; kocası ölen kadın da evinde iddet müddetini tamamlar. Nafakasını temin edemezse veya evin kirasını ödeyememe durumları meşru özüre dahildir.(323) Bu gibi durumlarda; başka bir evde, iddetini tamamlamasına ruhsat verilmiştir.
1231 İddet bekleyen kadın; yolculuğa çıkamaz. İddeti bitmediği müddetçe hacc ibadetini eda için dahi olsa, yolculuğa çıkması caiz değildir.(324)
geovisit();
1129 Kur'an-ı Kerim'de: "Ey peygamber, kadınları boşayacağınız vakit iddetlerine doğru boşayın. O iddeti sayın. Rabbiniz olan Allah'tan korkun. Onları (Boşadığınız kadınları) evlerinden çıkarmayın, kendileri de çıkmasınlar. Meğer ki apaçık bir fuhuş (kötülük) meydana getirmiş olsunlar. Bunlar Allah'ın hududlarıdır. Kim Allah'ın hudunu (çiğneyip) aşarsa muhakkak ki kendisine yazık etmiş olur."(317) hükmü beyan buyurulmuştur. Dolayısıyla muhakkak evden birisinin çıkması zaruri olursa; kadının evinde iddet beklemesi, erkeğin (iddet ile sınırlı olmak üzere) o evi terketmesi gerekir. Bu daha evladır.(318) Bu husustaki istisna; kadının fuhuşla irtikap etmiş olmasıdır. Zira fuhuşla irtikap eden kadın; "Hadd-i Zina"nın tatbiki için evinden çıkar.(319) Boşanmış kadını; iddet müddeti içerisinde, zor kullanarak evinden çıkarmak caiz değildir. Nitekim yine aynı sûre'de: "(Boşanan) o kadınları gücünüzün yettiği kadar, ikamet ettiğiniz yerin bir kısmında oturtun. (Evleri) başlarına dar etmek (onları çıkmaya mecbur kılmak) için kendilerine zarar vermeyin. Eğer onlar hamile iseler; doğum yapıncaya kadar nafakalarını verin. Eğer (kendilerinden olan evladlarınızı) sizin faidenize emzirirlerse, onlara ücretlerini verin. Aranızda güzelce müşavere edin. Eğer güçlüğe uğrarsanız o halde (çocuğu) onun (hesabına) bir başka (kadın) emzirecektir."(320) hükmü beyan buyurulmuştur.
1230 Kocası ölen kadının durumu farklıdır. Zira onun nafakasının temini; kendi nefsiyle ilgilidir. Dolayısıyla geçimini temin için gündüz vakti, evden çıkmaya muhtaç olur.(321) Resûl-i Ekrem (sav)'in kocası öldürülen bir kadına hitaben: "Evinde vakar ile otur!.. Ta ki iddet müddetini dolduruncaya kadar"(322) buyurduğu bilinmektedir. Herhangi bir meşru sebep bulunmadığı süre içerisinde; kocası ölen kadın da evinde iddet müddetini tamamlar. Nafakasını temin edemezse veya evin kirasını ödeyememe durumları meşru özüre dahildir.(323) Bu gibi durumlarda; başka bir evde, iddetini tamamlamasına ruhsat verilmiştir.
1231 İddet bekleyen kadın; yolculuğa çıkamaz. İddeti bitmediği müddetçe hacc ibadetini eda için dahi olsa, yolculuğa çıkması caiz değildir.(324)
geovisit();
Konular
- Zaman Anlayışımız ve Ramazan
- Biraz Açlık, Daha Çok Takva: Oruç
- Efendimiz (s.a.v.)'in hicreti
- Mahremiyet ve Tesettür
- Kul Hakkı Kimin Hakkı?
- Din, nasihat üzere kaimdir
- İnsan Olmaya Doğru
- Hayat âhiret hayatıdır
- Günahlardan arınma mevsimi: Üç aylar
- Mübarek Üç Aylar'ı Nasıl Değerlendirmeliyiz?
- Günahlardan arınma mevsimi: Üç aylar (2)
- Üç aylar ve faziletleri
- Günahlardan arınma mevsimi: Üç aylar (3)
- Mübarek Üç Ayların Fazileti
- Günahlardan arınma mevsimi: Üç aylar (4)
- Berat gecesinde yapılan ibadetin fazileti büyüktür
- Camide “Tevrat dersi vereceğim” diyen imam
- Ramazan ayına adım adım yaklaşıyoruz
- Günahlardan arınma mevsimi: Üç aylar (5)
- Mümin, iyi ve değerli kabul ettiği şeyleri infak etmeli!
- ‘İnsanları cehenneme sürükleyen yalnızca dilleridir’
- Helal çizgisinde hayat
- Kazançta helal duyarlılığına sahip olabilmek
- KUR'ÂN: EN MUHTEŞEM, EN MÜKEMMEL KİTAP
- BATI, MEDENİYETİ MÜSLÜMANLARDAN ÖĞRENDİ
- ABD hapishanelerinde 93 kişinin hidayetine vesile oldu
- gitanes brunes filter cheap cigarettes online, buy one pack cigarettes online qq
- nat sherman naturals original discount cigarettes online, buy additive free cigarettes online nx
- 20 yıllık papaz Müslüman oldu ülke karıştı
- Kur'an'ı Bulgarca'ya çevirirken Müslüman oldu