677 Kur'an-i Kerim'de: "Yeryüzünde sefere çiktiginiz zaman, eger kafirlerin size fenalik yapacaklarindan endise ederseniz, namazdan kisaltmanizda üzerinize bir vebal, yoktur. Süphesiz ki; kafirler sizin apaçik düsmaninizdir!.. Sen de içlerinde bulunup da kendilerine namaz kildirdigin vakit, onlardan bir kismi seninle birlikte dursun, silahlarini (yanlarina) alsinlar. Bu suretle secde ettikleri zaman da arka tarafinizda bulun (ub düsmana karsi dur) sunlar. (Bundan sonra) Henüz namazini kilmamis olan diger kismi gelip seninle beraber namazlarini kilsinlar ve onlar da itiyat tedbirlerini ve silahlarini alsinlar. O küfredenler arzu eder ki, siz silahlarinizdan ve esyanizdan âafil olasiniz da, üstünüze derhal bir baskin yapsinlar. Eger size yagmurdan bir eziyet olursa, yâhud hasta bulunursaniz silahlarinizi koymanizda üzerinize vebal yoktur. (Fakat yine) Bütün itiyat tedbirlerini alin. Süphe yoktur ki Allah kafirlere hor ve hakiyr kilici bir azab hazirlamistir"(586) hükmü beyan buyurulmustur.

 678 Resûl-i Ekrem (sav) bizzat Sahabe-i Kiram'a "Havf Namazi" kildirmistir. Resûlullah (sav) vefatindan sonra da Sahabe-i Kiram "Havf" namazi kilmislardir. Abdullah Ibn-i Mes'ud (ra)'dan "Havf" namazinin ne sekilde edâ edilecegi, en ince ayrintilarina kadar rivâyet olunmustur.(587) Korku namazinin mesruiyeti Peygamberimiz Efendimiz (sav)'den sonra da bakîdir. Sahih olan da budur. Korku ziyadelestigi zaman; harp emiri cemaati iki kisma ayirir. Bir kismini düsmana karsi sipere gönderir, bir kismini da arkasina alarak namazi kildirir. Korkunun ziyadelesmesi veya siddetlenmesi; hep birlikte namazi edâ ile mesgul olduklari zaman, kafirlerin durumu görüp, topluca baskin yapmalarindan endise halidir. Cevheretü'n Neyyire'de de böyledir.(588)

679 KORKU NAMAZI NASIL KILINIR: Imam veya Harp emiri; cemaati iki kisma ayirarak; bir kismini baskin yapmasindan endise edilen düsmana karsi sipere gönderir, diger kisim ile (Eger misafir iseler, sabah namazini edâ ediyorsalar, Cum'a ve Bayram Namazlarinda da durum aynidir) bir rek'at edâ eder. Eger imam mûkim olursa veya iki rek'atli namazin baskasini (ögle, ikindi, aksam ve yatsi) edâ edenler (Duruma göre; bir veya ikinci rek'ati edâdan sonra) derhal sipere giderler, diger kisim (siperde bekleyenler) imama iktidâ için gelir. Namazin geri kalan kismini imam bunlarla birlikte tamamlar ve selâm verir. Imama iktida edenler; selâm vermeksizin sipere giderler. Birinci kisim gelir ve namazlarini (kiraatsiz olarak) tamamlarlar ve selâm verirler. Ondan sonra diger kisim siperden gelir ve namazlarini kiraat ile kilip tamamlarlar. Çünkü onlar mesbukturlar.(589) Bu baskin endisesi aninda kilinan namazdir. Eger onlarin korkulari çok daha siddetli olursa; kadir olduklari yöne imâ ile kilarlar ve hatta vâsita üzerinde kilabilirler. Imam-i Merginâni: "Rükû ve secdeyi kibleye teveccüh ederek edâ etme imkanlari da bulunmazsa, diledikleri yöne dogru ima ederek namazlarini kilarlar. Zira Allahû Teâla (cc)'nin kavli vardir: "Fakat korkarsaniz, o halde (namazi) yürüyerek, yahud süvari olarak (kibleye veya herhangi bir cihete karsi) kilin" Kibleye yönelmek (Istikbal-i kible) zaruretten dolayi sakit olur"(590) hükmünü zikretmektedir.

 680 Korku kafirlerden olsun, vahsi hayvanlardan olsun müsavidir. Korku namazi kisaltmayi gerektirmez. Ancak namaz esnasinda yürümeyi mübah kilar. Muzmarat'ta da böyledir. Namaz edâ edilirken savas yapilmaz. Namaz içinde savasa girisen kimsenin namazi batil olur. Keza korku namazi kilan kimse, düsman karsisina (sipere) dönerken hayvanina binmis olsa namazi ifsad olur. Cevheretü'n Neyyire'de de böyledir.(591) Namaz içinde iken düsmanla savasmanin mümkün olmadiginin delili Resûl-i Ekrem (sav)'in "Hendek Savasi" gününde, savas sebebiyle dört vakti edâ edemeyisidir. Eger savasla birlikte namazin edâsi câiz olsaydi; muhakkak ki namazi terketmezdi, o halde iken de edâ ederdi.(592)  

geovisit();