Namazın Mekruhları

Bir Kaide

Sözü geçen sünnetlerden birine ters düşen şey, namazın mek­ruhlarına dahildir. Mekruhları, Hz. Peygamber terkedilmesini istediği için terkeden sevap elde eder. İşleyen ise ikab görmez. İntikal tekbirlerini al­mak sünnet olduğu için, terketmek mekruhtur.

Namazda yapılan bazı şeyler vardır ki onları terketmek sünnet, işlemek mekruhtur. Onlardan bazıları şunlardır.

1. İhtiyaç olmadığı halde namazda başı çevirmek mekruhtur, Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:

Kul, namazda sağa sola dönmedikçe Allah o kula (rahmetini) yönel­tir. Kul, sağa sola döndüğünde Allah rahmetini ondan başka yere çevirir.[1]

Namazda sağa sola bakmak, şeytanın kulun namazından çaldığı şeydir.[2]

Çünkü sağa sola bakmak, namazda istenilen huşûya ters düşmekte­dir. Ancak bakmayı gerketiren bir sebep olursa -düşmanı kollamak için bakmak gibi- bakmak mekruh olmaz. Bunun delili Sehl b. Hanzeliye´nin şu sözüdür: ´Sabah namazı için (namaz başladı diye) tesvib yapıldı. Hz. Peygamber namaz kılıyor ve (iki tepe arasındaki) geçide bakıyordu´.[3]

Ebu Dâvud şu açıklamayı yapıyor: ´Çünkü Hz. Peygamber, gözcülük yapması için geceden oraya bir süvari göndermişti´.

Kerahat, baş çevrilerek bakıldığı zamandır. Eğer göğüs kıble´den çev­rilerek bakılırsa namaz fasid olur. Çünkü böyle yapıldığında istikbâl-i kıble rüknü terkedilmiş olur. Başı çevirmeden sadece göz ile bakmak ise mekruh değildir.

Ali b. Şeybanî şöyle rivayet ediyor: Biz Hz. Peygamber´in yanına gittik ve onunla beraber namaz kıldık. Hz. Peygamber göz ucuyla bir kişiye bakıyordu. O kişi rükû ve secde´de belini düz tutmuyordu. Sonra Hz. Peygamber şöyle dedi:

Rükû´da belini düz tutup mutmain olmayan kimsenin namazı yok­tur[4]

2. Gözleri göğe dikmek.

Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:

Bazı kimselere ne oluyor ki namazda gözlerini göğe kaldırıyorlar? Ya onlar bundan vazgeçerler veya gözleri kör olur.[5]

3. Namaz esnasında saçı, sakalı ve elbiseleri tutmak. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:

Ben yedi kemik (âza) üzerine secde etmekle, elbisemi ve saçlarımı toplamamakla emrolundum.[6]

Namaz kılarken elbiseyi kendi hâlinde bırakmak sünnettir.

Namazın Mekruhları

4 Yemek zamanı namaz kılmak. Nitekim Peygamber efendimiz şöyle buyurmuştur:

Birinizin önüne akşam yemeği getirildiğinde, namaz için kamet geti­rilmiş olsa da önce yemeğini yesin, acele etmesin. Yemeğini bitirdik­ten sonra kalkıp namazını kılsın.[7]

5. Tuvalet ihtiyacı olduğu halde namaz kılmak. Çünkü bu durumdayken namazın hakkı yerine getirilemez. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:

Yemek hazırken, bir de küçük veya büyük abdest sıkıştırırken

namaz kılınmaz.[8]

6. Uyuklayarak namaz kılmak.

İnsan bu durumdayken kıraati doğru yapıp yapmadığından, unutup unutmadığından emin olamaz. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:

Biriniz namaz kılarken uyuklarsa, uykusu dağılıncaya kadar yatsın. Zira uyuklayarak namaz kılarsa; istiğfar edeyim derken belki kendine söver.[9]

7. Hamam, yol, çarşı, mezarlık, kilise, ağıl ve dere yataklarında na­maz kılmak.

Bu yerlerin bazısında necaset bulunabilir. Diğer kısmında ise kalp başka şeylerle meşgul olur. Buralarda namaz kılmanın nehyedilmesinin nedeni, peygamber efendimizden; mezbelelikte, mezbehanede, me­zarlıkta, yol kenarında, hamamda, dere yatağında ve Kabe´nin üstünde namaz kılmanın mekruh olduğunun rivayet edilmiş olmasıdır.[10]

ı

Mezarlık ve hamam hariç bütün yeryüzünün müslümanlara mescid kılındığı da rivayet edilmiştir.[11]

Su kenarındaki deve ağıllarında da namaz kılınmayacağı rivayet edilmiştir.[12]

Kadının Erkekten Farklı Şekilde Yapması Gereken Bir­takım Hususlar

Kadının beş şeyi erkekten farklı şekilde yapması sünnettir.

1. Kadın secde´de vücudunun parçalarını birbirine yapıştırmahdır.

Meselâ dirseklerini yanlarına, karnını dizlerine yapiştırmalıdır. Erkek ise bunun tam tersini yapar. Çünkü erkeğin dirseklerini yanlarından, karnını dizlerinden uzak tutması sünnettir.

Hz. Peygamber namaz kılan iki kadının yanından geçti ve onlara şöyle dedi:

Secdeye gittiğinizde vücudunuzu yere yapıştırın. Çünkü kadın bu hususta erkek gibi değildir.[13]

Yabancı erkeklerin yanında namaz kılan kadın, sesini kısmalıdır.

3. Açıktan okunması gereken namazlarda dahi -fitne korkusu ile- se­sini yükseltmemelidir.

Sözü yumuşak söylemeyin ki kalbinde hastalık bulunan kimse yanlış bir ümide kapılmasın.

(Ahzab/32)

Bu ayet, kadının sesinin fitne uyandırabileceğine delâlet eder. Bu bakımdan yabancı erkeklerin yanında, kadından sesini kısması istenir. Erkek ise bunun aksine hareket eder. Çünkü erkeğin, uyarılması gereken birşey olduğunda yüksek sesle subhanallâh demesi gerekir. Fakat kadın, uyarmak maksadıyla da olsa yüksek sesle subhanallah diyemez. Çünkü Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:

Namazda iken kim uyarılması gereken birşey olduğunu görürse teş­bih etsin. Teşbih ettiği vakit elbette kendisine (imam tarafından) iltifat edilir. El vurup ses çıkarmak kadınlara mahsustur.[14]

4. Kadının yüzü ve elleri hariç bütün bedeni avrettir. Bunun ayrıntıları daha önce geçmişti.

Zînetlerini göstermesini er. Ancak bunlardan görünmesi zaruri olan (yüz ve eller) müstesnadır.

Cumhura göre bu ayetteki zînetlefden maksat, zînetlerin takıldığı yerlerdir. Mazahara minha´dan maksat ise yüz ve ellerdir.[15]

Ümmü Seleme Hz. Peygamber´e ´Kadın, altında (don) bulunmaksızın sadece entari ve büyük baş örtüsüyle namaz kılabilir mi?1 diye sordu. Hz. Peygamber ´Entari geniş ve ayaklarının üstünü kaplar durumda olursa kılabilir´ cevabını verdi.[16]

Rükû ve kıyam´da ayakların üstünü kapatan bir elbisenin, secdede tüm bedeni ve ayaklan kapatacağı açıktır. Çünkü kadının azaları secde halinde birbirine yapışır.

Erkeğin avreti ise diz kapaklanyla göbek arasıdır. Kişi sadece diz ka­paklan ile göbek arası kapalı olarak namaz kılsa dahi, namaz sahih olur. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:

Diz kapağının üstü ile göbekten aşağısı avrettendir.[17] Cabir b. Abdullah bir tek elbise içinde namaz kılmış ve (Hz. Peygamber´i bir tek elbise ile namaz kılarken gördüm´ demiştir.[18]

Diğer bir rivayette ise ´Cabir, arkasından düğümlenmiş bir izar içinde namaz kıldı´ şeklindedir.[19]

5. Kadının ezan okuması sünnet değildir.

Fakat kadının kamet getirmesi sünnettir. Kadın kısık sesle ezan okursa kerahat yoktur. Hatta sevap getiren bir zikir sayılır. Sesini yükseltirse mekruh olur. Eğer fitne çıkma ihtimaline rağmen sesini yükseltirse haram olur. Fakat erkek için böyle değildir. Bilindiği gibi erkeğin her farz namaz için ezan okuması sünnettir.

--------------------------------------------------------------------------------

[1] Ebu Dâvud/909 ve başka muhaddisler

[2] Buhari/718

[3] Ebu Dâvud/916, (.sahih isnadla)

[4] îbn Hibban, Sahih/500

[5] Buharî/717 (Enes´ten). (Müslim bunun benzerini Cabir b. Semure ve Ebu Hürevre´den rivayet etmiştir. Müslim/428-429)

[6] Buharî/777

[7] Buharî/642; Müslim/559, (İbn Ömer´den)

[8] Müslim/560, (Hz. Aişe´den)

[9] Buharî/609; Müslim/786, (Hz. Aişe´den)

[10] Tirmizî/346. (Tirmizî "Bu hadisin senedi /cav? değildir´ demiştir).

Tirmizî/346. (Tirmizî "Bu hadisin senedi /cav? değildir´ demiştir).

[11] İbn Hibban/338

[12] İbn Hibban/336; Tirmizî/348 ve başka muhaddisler

[13] Beyhakî, 11/232

[14] Buharî/652; Müslim/421, (Sehl b. Sa´d´dan)

[15] İbn Kesir, III/283

[16] Ebu Dâvud/640 ve başka muhaddisler

[17] Dârekutnî, 1/231; Beyhakî, 11/229, (.merfû olarak)

[18] Buharî/346

[19] Buharı/345. (İzar, çoğu kez diz kapaklanyla göbek arasını veya biraz fazlasını kapatan bir elbisedir).