Ezan ve Kamet

Ezan

Ezan, özel bir zikirdir, İslâm onu, farz namazların vaktinin girdiğini ilan etmek ve müslümanları namaza davet etmek için meşru kılmıştır.

Ezan´ın Hükmü

Ezan, vaktinde kılınan namaz için de kazaya kalan namaz için de sünnettir. Ezan, cemaat için sünnet-i kifaye, fert için sünnet-i ayn´dır. Cemaatten birinin ezan okuması diğerleri için de yeterlidir. Fakat tek başına namaz kılan kimse ezan okumazsa, sünneti yerine getirmemiş olur. İslâm´ın alâmetlerinden biri olması itibariyle ezanın önemi çok bü­yüktür.

Ezan´ın Meşru Kılınmasının Delili

Ezan´ın meşru olmasının delili, Kur´an ve Sünnet´tir. Kur´an´dan delili şu ayettir:

Ey iman edenler! Cuma günü namaza (ezan ile) çağrıldığınız zaman hemen Allah´ı anmaya (Cuma´yı kılmaya) koşun ve alışverişi bırakın.

(Cuma/9)

Sünnet´ten delili ise şu hadîstir:

Namaz vakti geldiğinde içinizden biri size ezan okusun. Sonra en büyüğünüz size imamlık yapsın.[1]

Ezan´ın Meşru Kılınması

Ezan, hicretin ilk senesinde meşru kılınmıştır. İbn Ömer şöyle demektedir: "Müslümanlar Medine´ye geldikleri zaman toplanıp namaz

vakitlerini gözetlerlerdi. O zaman namaz için çağrı yapılmıyordu. Birgün bu hususta konuştular. Bazıları ´Hristiyanlann çanı gibi bir çan edinelim´ derken, bazıları da ´Yahudilerin borusu gibi bir boru edinelim´ dediler Hz. Ömer ´Halkı namaza çağırmak için neden bir adam göndermi­yorsunuz?´ dedi. Hz. Peygamber ´Ey Bilal! Kalk, namaz için nida et (ezan oku)´ dedi".[2]

Ezan´ın lafızları şöyledir:

Allahu ekber, Allahu ekber, Allahu ekber, Allahu ekber Eşhedu enlâ ilahe illallah, eşhedu enlâ ilahe illallah

Eşhedu enne Muhammeden Rasûlullah, eşhedu enne Muhammeden Rasûllullah

Hayye ala´s-saîât, hayye ala´s-salât

Hayye ale´l-felah, hayye ale´l-felah

Allahu ekber, Allahu ekber

Lâ ilahe illallah

Allah herşeyden yücedir, Allah herşeyden yücedir.

Allah herşeyden yücedir, Allah herşeyden yücedir.

Şahitlik ederim ki Allah´tan başka ilah yoktur. Şahitlik ederim ki Allah´tan başka ilah yoktur.

Şahitlik ederim ki Muhammed, Allah´ın Rasûlüdür. Şahitlik ederim ki Muhammed, Allah´ın Rasûlüdür.

Haydi namaza, haydi namaza

Haydi felaha, haydi felaha

Allah herşeyden yücedir, Allah herşeyden yücedir.

Allah´tan başka ilah yoktur.

Sabah namazı için ezan okunurken hayye ale´l-felah ibaresinden sonra iki defa essalâtu hayrun min´en-nevm (=namaz uykudan hayırlıdır) denir. Bu ibare de Buharı, Müslim ve diğer muhaddislerin sahih olarak rivayet ettikleri hadîslerle sabit olmuştur.

Ezan´ın Sıhhatinin Şartları

1. Müslüman olmak.

Kâfir´in ezanı sahih olmaz. Çünkü kâfir ibadet ehli değildir.

2. Temyiz sahibi olmak.

Mümeyyiz olmayan çocuğun ezanı sahih olmaz. Çünkü çocuk ibadet ehli değildir, vakti tesbit etme ehliyeti de yoktur.

3. Erkek olmak.

Kadının, erkekler için ezan okuması ve erkeklere imamlık yapması sahih değildir.

4. Ezan´ı tertibe riayet ederek okumak.

Ezan´ı, Hz. Peygamber ve ashabına tâbi olmak için tertibe riayet ede­rek okumak şarttır. Tertipli okumayı terketmek ezan´ı, ilan olmaktan çıkarır.

5. Ezan lafızlarını peşpeşe okumak.

Ezan lafızları arasında büyük bir fasıla olmamalıdır; zira bu, ezan´ın sahih olmasını engeller.

6. Ezan, cemaat için okunuyorsa sesi yükseltmek.

Münferid olarak ezan okunuyorsa, cemaati olmayan bir mescidde de olsa sesi yükseltmek sünnettir. Cemaatle namaz kılınmış olan mescidde kendisi için ezan okuyorsa, insanların başka bir namaz´ın vaktinin girdiğini sanmamaları için kişinin sesini kısması sünnettir. Hz. Peygamber, Ebu Said el-Hudrî´ye şöyle demiştir:

Ben, senin koyunları ve çölü sevdiğini görüyorum. Sen koyunlarının içinde veya çölde olduğunda namaz için ezan okuduğun zaman se­sini yükselt. Çünkü müezzinin sesinin ulaştığı insanlar, cinler ve herşey kıyamet günü onun için şahitlik yaparlar.[3]

Kadınların cemaatle kıldıkları namaz için ezan okumaları mendub değildir. Çünkü onların seslerini yükseltmelerinde fitne sözkonusudur. Kadınlar için mendub olan sadece kamet getirmeleridir. Çünkü kamet cemaatin canlanmasına vesile olur. Kâmet´te ezan´da olduğu gibi sesin yükseltilmesi sözkonusu değildir.

7. Namaz vaktinin girmesini beklemek. Çünkü Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:

Namaz vakti girdiğinde içinizden biri size ezan okusun.[4]

Namaz, ancak vaktin girmesiyle kılmabilir. Ezan da vaktin girdiğini ilan etmektir. Bu nedenle vakit girmeden okunan ezan´ın sahih ol­madığında âlimler ittifak etmişlerdir. Ancak sabah namazı bundan hariç­tir; sabah namazı için gece yarısından itibaren ezan okunabilir. Bunun nedeni ileride izah edilecektir.

Ezan´ın Sünnetleri

1. Müezzin´in kıbleye dönmesi.

Çünkü selef ve haleften nakledildiğine göre kıble yönlerin en şerefi isidir.

2. Müezzin´in, küçük ve büyük hadesten (abdestsizlik ve cünüp-lükten) temiz olması.

Abdestsiz bir kimsenin ezan okuması tenzihen mekruhtur. Cünüb bir kimsenin ezan okuması ise tahrimen mekruhtur. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:

Taharetsizken (abdestsizken), aziz ve celil olan Allah´ı anmayı hoş görmüyorum.[5]

3. Ezan´ı ayakta, okumak.

Çünkü Hz. Peygamber ´Ey Bilal! Kalk, namaz için nida et (ezan oku)´ buyurmuştur.

4. Hayye ale´s-salat derken -göğsünü kıbleden çevirmeden- başını sağa, hayye ale´l-fclah derken de başını sola çevirmek.

Ebu Cuheyfe şöyle diyor: "Bilal´ın hayye ale´s-salât ve hayye ale´l-fe­lah derken başını sağa ve sola çevirdiğini gördüm".[6]

5. Ezan lafızlarını tertil ile (ağır ağır) okumak.

Çünkü ezan, meydanda olmayan (işinde-gücünde olan) insanlara namaz. vaktini ilan etmektir. Tertil ile okumak, ilanın daha iyi duyulmasını sağlar.

6. Ezan´da tercî yapmak.

Bu, Ebu Mahzûre´den rivayet edilen bir hadîsle sabit olmuştur.[7]

7. Sabah ezanında tesvib yapmak.

Tesvib, hayye ale´l-felah dedikten sonra iki defa es-salâtu hayrun min´en-nevm (namaz uykudan hayırlıdır) demektir. Çünkü bu husus ha­dîsle sabit olmuştur.[8]

8. Müezzin´in güzel ve´gür sesli olması.

Böylece ezan´ı dinleyenlerin kalbi incelir ve ona icabet etmeye mey­leder. Ezan´t rüyasında gören Abdullah b. Zeyd´e, Hz. Peygamber şöyle demiştir:

Bilal ile kalk ve rüyanda gördüklerini Bilal´e öğret de o okusun. Çünkü onun sesi senden daha gürdür.[9]

9. Müezzin´in, halk arasında ahlakıyla ve adaletiyle tanınan bir kişi olması.

Böyle olan müezzin´in çağrısına halk daha kolay icabet eder. Zira fâsık bir kimsenin çağrısına icabet edilmez.

Ayrıca ezan´da sesi uzatıp teganni yapmak mekruhtur. 11. Sabah ezanını iki müezzin´in okuması.

Müezzinlerden biri fecr´den önce, diğeri de fecr´den sonra ezan okumalıdır. Bunun delili şu hadîstir:

Bilal ezan´ı erken okuyor. Siz İbn Ümmi Mektum´un ezanını işitinceye kadar (sahurda) yeyip-içiniz.[10]

12. Ezan´ı duyan kimsenin susup müezzin´in söylediklerini tekrar et­mesi sünnettir.

Siz ezan´ı işittiğiniz zaman müezzin´in söylediklerini aynen tekrar edin.[11]

Ancak müezzin hayye ale´s-salât dediği zaman dinleyenler lâ havle vela kuvvete illâ bitlah (ibadetlere yöneliş, günahlardan dönüş ancak Allah´ın yardımı iledir) demelidirler. Bunun delili şu hadîslerdir:

Müezzin hayye ale´s-salât ve hayye ale´l-felah dediğinde dinleyenler lâ havle vela kuvvete illâ biilah demelidir.[12]

Hadîsin sonunda şöyle denmiştir:

Kim bunu kalbinden,söylerse cennet´e girer.

13. Ezan´dan sonra dua etmek ve Hz. Peygamber´e salâvat getirmek.

Hem müezzin, hem de ezanı duyanlar için, ezan bittikten sonra Hz. Peygamber´e salâvat getirip Hz. Peygamber´den varid olan dua´yı okumak sünnettir. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:

Müezzin´in ezanım-işittiğiniz zaman siz de onun söylediklerini tekrar edin. Sonra bana salât ve selâm okuyun. Çünkü her kim bana bir salât okursa, bundan dolayı Allah ona on salât getirir. Sonra Allah´tan benim için vesile´yi isteyin. Vesile, cennet´te bir derecedir ki o, Allah´ın kullarından yalnız birine nasip olacaktır. Umarım ki o kul ben olayım. Kim benim için Allah´tan vesile´yi isterse ona şefaat vâsıl olacaktır.[13]

Kim ezanı işittiği zaman ´Ey Allahım! Ey bu tam davetin ve kılınmak üzere olan bu namazın rabbi! Muhammed´e vesîle´yi ve fazileti ihsan et, bir de onu kendisine va´dettiğin Makam-ı Mahmud´a ulaştır´ derse kıyamet günü benim şefaatim ona vacib olur.[14]

Tam davetten maksat, tağyir ve tebdili kabul etmeyen tevhid´in dave­tidir. Fazilet, ahlâkların tümünden üstün olan bir mertebedir. Makam-ı Mahmud ise, herkesin sahibini övdüğü makamdır. Allah´ın va´dinden maksat, ´Rabbiniri seni övgüye değer bir makama (Makam-ı Mahmud´a) göndermesi umulur´ (İsra/79) ayetidir.

Müezzin, Hz. Peygamber´e salât ve selâmı ezan sesinden biraz daha yüksek sesle ve -ezan´dan sanılmaması için- ezandan ayrı olarak oku­malıdır.

İkâmet (Kamet)

İkâmet, ezan´m aynısıdır. Ancak aşağıda zikredeceğimiz bazı husus­larda ezan´dan ayrılır.

1. Ezan ikişer ikişer, kamet ise teker teker okunur. Bunun delili, Enes´ten rivayet edilen şu hadîstir:

Bilal´e, ezan lafızlarını ikişer ikişer, kamet lafızlarını da birer birer söylemesi emrolundu. Yalnız kad kâmeti´ş-salât lafzı hariçtir ki onu iki defa söylemesi emredildi.[15]

Kâmet´in tam lafzı şöyledir:

Allahu ekber, Allahu ekber

Eşhedu enlâ ilahe illallah

Eşhedu enne Muhamnıeden rasûlullah

Hayye ale´s-salât

Hayye ale´l-felah

Kad kâmeti´s-salât, kad kâmeti´s-salât . .

Allahu ekber, Allahu ekber

Lâilaheillallah

Allah herşeyden yücedir, Allah herşeyden yücedir.

Şehadet ederim ki Allah´tan başka ilah yoktur.

Şehadet ederim ki Muhammed, Allah´ın rasûlüdür.

Haydi namaza;

Haydi felaha

Namaz başladı, namaz başladı Allah herşeyden yücedir, Allah herşeyden yücedir. Allah´tan başka ilah yoktur.

Kâmet´in lafızları Buharı, Müslim ve diğer muhaddislerin rivayet ettik­leri sahih hadîslerle sabit olmuştur.

2. Kâmet´i, ezan´ın aksine süratle okumak vacibdir.

Çünkü ezan hazırda olmayanları namaza davet etmek içindir. Onun için de ağır ağır ve yüksek sesle okunması, insanların işitmesi açısından daha uygundur. Kamet ise hazır olan kimseler için olduğundan dolayı süratle okunması gerekir.

3. Kaza borcu olan kimse, onları kaza etmek istediğinde sadece ilk namaz için ezan okumalı, ondan sonraki her namaz için kamet getirme­lidir.

Bunun delili de Hz. Peygamber´in Müzdelife´de akşam ve yatsı na­mazlarını birleştirip namazı bir ezan ve iki kamet ile kılmasıdır.[16]

Kâmet´in Şartlan

Kâmet´in şartlan da ezan´ın şartlarının aynısıdır. Kâmet´in Sünnetleri

Kâmet´in sünnetleri, ezan´ın sünnetlerinin aynısıdır. Ancak müezzin´in kamet getirmesi müstehab´dır. Kâmet´i işiten bir kimse ´Ekamehallahu ve edameha (Allah bunu kaim ve daim kılsın)´ demelidir.[17]

Farz Olmayan Namazlar İçin Çağrı Yapılması

Ezan ve kamet farz namazlarda müekked sünnetlerdendir. Farz ol­mayan ve cemaatle kılınan Bayram namazları, güneş ve ay tutulması es­nasında kılınan namazlar ve cenaze namazı gibi namazlarda ezan ve kamet sünnet değildir. Ancak es-salâtu camiatun (namaz toplayıcıdır) demek sünnettir.

Abdullah b. Amr b. As´tan şöyle rivayet edilmiştir: "Hz. Peygamber zamanında güneş tutulduğunda es-salâtu camiatun diye namaz için çağrı yapıldı".[18]

Cemaatle kılınması meşru olan diğer sünnetler de güneş tu­tulduğunda kılınan namaza kıyas edilmektedir.

--------------------------------------------------------------------------------

[1] Buharî/602; Müslim/674

[2] Buharî/579; Müslim/377

[3] Buharî/584

[4] Buharî/602; Müslim/674

[5] Ebu Dâvud/17 ve başka muhaddisler

[6] Buhari/608

[7] Müslim/379

[8] Ebu Dâvud/500

[9] Ebu Dâvud/499 ve başka muhaddisler

[10] Buharî/592; Müslim/1092

[11] Buharî/586; Müslim/383

[12] Buhari/588; Müslim/385

[13] Müslim/384, (Abdullah b. Arar b. As´taş)

[14] Buharî/579 ve başka muhaddisler

[15] Buharî/580; Müslim/378

[16] Müslim/1218

[17] Ebu Dâvud/528

[18] Buharî/1003; Müslim/910