Fıkıh Sayfası

Hicret.Org Fıkıh Sayfası, Nurulizah, Hidayet Güneşi, Fıkıh Kitapları

Avlanan ve Boğazlanan Hayvanlar

Sayd (Avlanan Hayvanlar)

Avlanmak herhangibir hayvanı ansızın veya bir hile ile yakalamaktır. Burada sayd kelimesiyle ism-i mefuî (=avlanan) kasdedilmektedir. ´

İhramda iken av öldürmeyin. (Mâide/95)

Fakihlerin ıstılahında işe sadece eti yenen hayvanlar için avlanmak sözkonusudur.

Avlanmanın Meşruiyeti

Avlanmanın meşru olduğunun delili, ayetler ve hadîslerdir:

Ey iman edenler! Âkidlerinizi yerine getirin. Hac için ihramda olduğunuzda, avı helâl saymamanız şartıyla size hayvanlardan şu okunacaklardan başkası helâl kılındı. (Mâide/1)

İhramdan çıktığınız zaman avlanabilirsiniz. (Mâide/2)

İŞKENCE HADİSESİ VE RUHSATLA AMELİN HÜKMÜ

Soru: "Türkiye'de işkence resmen yasaktır. Devletin böyle bir politikası olmayabilir. Ancak Terörle Mücadele Şubeleri'nde, madde ve manevi işkence devam etmektedir. (...) Üniversitede okuyan ve inançları gereği başlarını örten bacılarımıza yapılan zulmü protesto için hepimiz sokaklara döküldük!.. Şimdi bazı kardeşlerimiz idamla yargılanıyorlar. (...) Bu hadiseler devam ederken bir kardeşimiz, (...) isimli silahlı terör örgütünün üyesi olduğu gerekçesiyle gözaltına alındı. Terörle mücadele ekipleri, bu Müslümana maddi ve manevi eziyette bulunmuşlar. Hatta karısına da işkence edeceklerini söylemişler. Bu şartlar altında alınan ifadesinde, samimi olduğu bazı Müslümanların isimlerinden bahsetmiş. (...) Daha sonra, böyle bir ö

Temattü haccı

TEMETTÜ1 HACCI 1


Temettu'un Mânâsı


Temettü'; istifade etmek» yararlanmak ve faydalanmak de­mektir. Şer'an ise hac zamanında mîkat yerinde sadece umre için ihrama girmektir. Umre için yapılması gerekenleri tamamladığın­da veya bu vazifelerin çoğunu yaptığında hac için ihramlanmış olur.



Temettu'un Hükmü


Yalnızca hac farizasını yapmaktan ve sadece umre yapmak-ın temettü' haccı yapmak daha efdaldir.

Namazın Rükunları

Rükün, birşeyin esas olan parçalarından biri demektir. Tıpkı duvarın, odanın bir rüknü (parçası) olduğu gibi, namazın rükû, secde gibi parça­ları da namazın rükûnlarıdır. Namazın varlığı ve sahih olması, bütün rük-ûnların Cebrail´in Hz. Peygamber´e öğrettiği şekil ve tertipte, o namaz içinde olmasıyla mümkündür. Namazın onüç tane rüknü vardır. Bunları aşağıda ayrı ayrı izah edeceğiz:

1. Niyet.

Ezan ve Kamet

Ezan

Ezan, özel bir zikirdir, İslâm onu, farz namazların vaktinin girdiğini ilan etmek ve müslümanları namaza davet etmek için meşru kılmıştır.

Ezan´ın Hükmü

Ezan, vaktinde kılınan namaz için de kazaya kalan namaz için de sünnettir. Ezan, cemaat için sünnet-i kifaye, fert için sünnet-i ayn´dır. Cemaatten birinin ezan okuması diğerleri için de yeterlidir. Fakat tek başına namaz kılan kimse ezan okumazsa, sünneti yerine getirmemiş olur. İslâm´ın alâmetlerinden biri olması itibariyle ezanın önemi çok bü­yüktür.

Ezan´ın Meşru Kılınmasının Delili

Ezan´ın meşru olmasının delili, Kur´an ve Sünnet´tir. Kur´an´dan delili şu ayettir:

Peygamberimiz (sav)'in Hadisleri-Sünnetleri

158 - Soru: Hadis-i şerif neye denir?
Cevap: Peygamber Efendimiz (sav)'in sözü, işi ve bir kimseyi söylerken veya işlerken görüp de ses çıkarmadığı (takriri)dir.
159 - Soru: Bir kitaptan öğrendiğime göre, yüce Peygamberimizin (sav) 750 bin Hadis-i Şerifi yazılmış. Bunlardan ancak kırk bini piyasada, yedi yüz on bini ise depolarda olup toz toprak içindeymiş, doğru mu?

KÜFRE RIZA KÜFÜR MÜDÜR?

Soru: "-İnsanı küfre götüren sözlerle ilgili meseleleri müzakere ederken bir husus zihnime takıldı. Bugüne kadar "küfre rıza küfür, zulme rıza zulümdür" diyor, ayrıntılarına girmiyordum. (..) Bazı kaynaklarda, "küfre rıza küfürdür" hükmünün, ihtilaflı olduğu belirtilmektedir. Küfre rıza küfür müdür, değil midir?"

MİRAS-VASİYET-MİRAS TAKSİMİ

          MİRAS-VASİYET-MİRAS TAKSİMİ  

1 - Soru: Miras malında erkek ile kadının (İslam hukukuna göre) müsavi olduğu hak var mıdır?

Cevap: İslam hukukunun hükümleri dikkate alındığında, erkek ile kadının mirasta müsavi olduğu yer, ancak miri arazinin taksiminde olmaktadır. Şu ciheti belirtmek isteriz ki; Türkiye'nin arazisi bugünkü şekliyle miri arazi değildir. Memluk arazi durumundadır. Bu itibarla mülk gibi taksimi gerekmektedir.

2 - Soru: Bir adam fakir olarak öldü. Geride kalan bir oğlu, babasının mirası ile zengin oldu. Babası için hacca gitmesi mi, yoksa çeşme ve benzeri bir hayır yapması mı evladır?

HİBENİN SAHİH OLMASININ ŞARTLARI

1577  

  A) Hibe eden şahsın (vahibin) ehliyet arızası bulunmamalıdır. Büluğa ermiş ve akıllı olan her müslüman, malını bir başkasına hibe edebilir. Ancak çocukların ve akli melekeleri yerinde olmayan (deli, mecnun vs.) kimselerin hibeleri sahih olmaz.
  B) Hibe edilecek malın; hibe zamanında, hazır olması şarttır. Mesela; bir ağacın gelecekte hasıl olacak meyvasını veya bir hayvanın karnında bulunan yavrusunu hibe etmek sahih değildir.
  C) Hibe edilecek malın veya eşyanın; hibe eden kimsenin (vahibin) mülkiyetinde olması şarttır. Mesela: Bir başkasına ait malı, herhangi bir kimseye hibe etmek sahih olmaz.

IMAMET-I KÜBRA VE IMAMET-I SUGRA NEDIR?

482 Kur'an-i Kerim'de Resûl-i Ekrem (sav)'e hitaben: "Sen de içlerinde bulunup da, kendilerine namaz kildirdigin vakit, onlardan bir kismi seninle birlikte namaza dursun"(210) hükmü beyan buyurulmustur. Resûl-i Ekrem (sav)'in de: "Cemaat; sünnet-i hüdâ'dan bir sünnettir. Cemaat'ten ancak münafik olanlar geri (uzak) durur"(211) buyurdugu bilinmektedir. Dolayisiyla cemaatle namaz; kitap sünnet ve Sahabe-i Kiram'in icmai ile sabittir. Cemaat konusunu, mahiyeti ile beraber kavrayabilmek için "Imameti Kûbra ve Imamet-i Sugra" kavramlari üzerinde durmak mecburiyetindeyiz.

İDDET'İN TARİFİ VE MAHİYETİ

1216 İddet; lûgatta "saymak" manasına gelir.(292) Kelime "uddet" şeklinde okunursa; "Bir şeye hazırlanmak" manasını ifade eder. İslâmi ıstılahta: "Sebebi bulunduğu zaman, kadının bilinen bir vakti beklemesine iddet denir"(293)  tarifi esas alınmıştır. Feteva-ı Hindiyye'de: "İddet, malûm olan bir zamanı beklemektir. Hakiki veya şüpheli nikâhın sona ermesinden sonra, kadına lazımdır. Cinsi temasta bulunmak (cima etmek) veya ölüm sebebiyle te'kid edilmiş olur. Nihaye şerhinde de böyledir. Bir kimse sahih olan bir nikâhla bir kadınla evlense, onunla cim'a ettikten veya sahih halvette bulunduktan sonra boşasa, kadına iddet gerekir. Feteva-ı Kadıhan'da da böyledir. Şayed nikâh fasid olur ve  kadı (şer-i şerifle hükmeden hakim) aralarını

Taharet

Taharet´in Hükümleri

Taharet Kelimesinin Mânâsı

İslâm´ın Nezahet ve Taharete Verdiği Önem..

Kendileriyle Temizlik Yapılan Sular

TAHARET

Taharet´in Hükümleri

Taharet Kelimesinin Mânâsı

Lugatta taharet, nezafet ve temizlik demektir. Istılahta taharet, necaset denilen maddî pisliklerden ve hades denilen hükmî ve manevî pislikler­den temizlenmeyi ifade eder. Arapçada tatahhara bi´l-ma (=kirlerden suyla temizlendi) ve tatahhara. min´eî-hased (^kıskançlıktan kurtuldu) de­nir.

Taharet, şer´an namazın kılınmasını helâl kılan veya onun hükmünde olan bir fiildir. Abdestsiz kimsenin abdest alması, cünüp olan kimsenin yıkanması, bedeninde ve mekanında necis bulunan bir kimsenin o necaseti izale etmesi gibi fiillerdir.

Şahitlik

Şahitliğin Tarifi.

Şehâdât ´şehadet´ kelimesinin çoğuludur ve şuhûd´dan gelir. Mânâsı (bir yerde) hazır olmak, bulunmak demektir. Şehadet luğatta kafi haber demektir. Şer´î mânâsı ise, özel bir lafızla bifşeyi haber vermektir.

Şahitliğin Meşruiyetinin Delili

Şahitliğin meşru olduğu Kur´an, Sünnet ve İcma-i Ümmet ile sabit olmuştur. Şahitliğin meşru olduğuna delâlet eden ayetlere misal olarak şunları zikredebiliriz:

Erkeklerinizden iki kişiyi şahit tutun. (Bakara/282)

Sakın şahitliği gizlemeyin. Kim onu gizlerse şüphesiz onun kalbi günahkârdır.

(Bakara/283)

Şahitliğin meşru olduğuna delâlet eden hadîslere misal olarak da şu hadîs-i şerifi zikredebiliriz:

Tevbe – Istigfar

Bir çagridir, istigfar.. "Bu hata ile yapilan tarifler beni gerçek anlamda tarif etmekten uzak olacaktir. Lütfen beni bu hata ile tarif etme.. lütfen beni sevmeye, sevgini sunmaya devam et" diye...

Istigfar – Tevbe

ISTIGFAR BAGISLANMA DILEMEKTIR. Bagislanma hatanin görmezden gelinmesinden farkli bir istektir. Sevginin yeniden iadesini, iliskinin eskisi kadar saglam ve belki de eskisinden daha güçlü bir hale dönmesini istemektir. Çünkü hata ile düsülmüstür. Düsenin ise yeniden kalkabilmek için eskisinden daha güçlü bir iliskiye ihtiyaci vardir. Eskisinden daha güçlü bir sevgiye...

Bir çagridir, istigfar.. "Bu hata ile yapilan tarifler beni gerçek anlamda tarif etmekten uzak olacaktir. Lütfen beni bu hata ile tarif etme.. lütfen beni sevmeye, sevgini sunmaya devam et" diye...

Namazda Yanılma ve Sehiv Secdesi

818 - Soru: Farzın terk edilmesiyle meydana gelen noksanlık neden sehiv secdesiyle tamam olmamaktadır?
Cevap: Sehiv secdesi, namazın sıfatında meydana gelen noksanlığı tamir eder. Farzın terkiyle namazın aslında öyle bir noksanlık meydana gelmektedir ki, ibadet, temelinden sarsılmış olmaktadır. Secde-i sehiv onu tamir edemez.
819 - Soru: Sehiv secdesini gerektiren bir yanlışın tekrarı ile sehiv secdesinin tekrarı gerekir mi?
Cevap: Sehiv secdesini mucip olan şeylerin tekrarı veya müteaddid şeyler olması ile secdenin tekrarı lazım gelmez.
820 - Soru: Camiye gelen bir kimse, imamı sehiv secdesi yaparken bulduğunda ona uyabilir mi?
Cevap: Uyabilir. Bunda herhangi bir tereddüt yoktur.