Fıkıh Sayfası
Hicret.Org Fıkıh Sayfası, Nurulizah, Hidayet Güneşi, Fıkıh Kitapları
Önsöz ve Kavramlar
Yayıncıdan
İslâm dünyasının son iki asırdır, Batılılaşma/Modernleşme şeklinde nitelenen bir çerçeve içerisinde gerek amme hukuku, gerek -ahval-i şahsiyye de denilen- aile hukuku, gerekse ceza hukuku itibariyle Batılı normları esas almaya başlamasıyla yeni bir süreç içerisine girmiş olduğu bilinmektedir. Nitekim ülkemizde Tanzimat ve Islahat hareketleriyle başlatılan İslâm Fıkhı´nı tarihe gömme faaliyetlerinin, Osmanlı´nın yıkılıp Türkiye Cumhuriyeti´nin kurulmasıyla birlikte kazandığı ivmenin ve Cumhuriyet rejimi kadrolarının laiklik adı altında bu hukuku tasfiye çabalarının sözü edilen bu sürecin bir parçası olduğu muhakkaktır.
Kıran Haccı
KIRAN HACCI
Kırân'ın Mânâsı:
Kıran; ihrama girerken hac ile umreye, ikisine birden niyet etmektir. İhram için kıldığı iki rek'at namazda:
"Allahümme innî ürldü'l-umrete ve'l-hacce fe yessirhümâ lî ve tekabbelhümâ minnî = Allah'ım, ben umre ve hac yapmak istiyorum, bunları bana kolaylaştır ve benden kabul eyle" diye söylenir ve sonra da telbiye okunur.
Kırân'm Hükmü
Kıran; sadece haccı eda etmekten ve yalnızca umre yapmaktan, (yani) bunları ayrı ayrı eda etmekten daha efdaldir.
Kırân'm Yapılışı
Mestlere mesh
Abdestte, ayak yıkamağa bedel, ayaklarda olan meste mesh etmeğe: Meshu alel-huffeyn tâbir olunur ki, iki mest üzerine mesh etmek demektir Meshin mânası bu suretle bilinmiş ve keyfiyeti aşağıda bildirilmiştir.
Mest, topuklar ile beraber ayakları örten, ayakkabıdır.
Serhadliğe, potine, çizmeye, kalçına, aba terliğe, katı çoraba, huf, yâni mest denir.
Mesihte mahal, mestin altı veya içi olmayıp, üstüdür.
Bu kısmın mesaili: Meshin hakikatine, keyfiyyetine, müddetine, üzerine mesh edilmesi câiz olan meste, bozulmasına, bozulduktan sonraki hükmüne müteallik olmak üzere altı nevidir.
Meshin hakikati, abdestin erkânı bahsinde beyan olunmuştur.
Aşûre gününün değeri
Aşûre gününün değeri Cumartesi günü, Hicrî takvimin ilk ayı olan Muharrem'in onu, yani Aşûre günüdür. İslâm'da önemli bir yeri olan Aşûre gününde çok mühim hadiseler meydana gelmiştir. Bazıları şunlar: Meleklerin ve Cebrail Aleyhisselâm'ın yaratılması,
Ali Eren
Aşûre gününün değeri
Cumartesi günü, Hicrî takvimin ilk ayı olan Muharrem'in onu, yani Aşûre günüdür. İslâm'da önemli bir yeri olan Aşûre gününde çok mühim hadiseler meydana gelmiştir. Bazıları şunlar:
Meleklerin ve Cebrail Aleyhisselâm'ın yaratılması,
Göklerin (yıldızların, seyyârelerin) ve yerin (dağların, denizlerin) yaratılması ve yeryüzüne ilk defa yağmur yağması,
Adem Aleyhisselâm'ın yaratılması, cennete konulması ve sonra tevbesinin kabulü,
İdris Aleyhisselâm'ın göklere kaldırılması,
Nuh Aleyhisselâm'ın gemisinin Cudi Dağı üzerinde karaya oturması,
İbrahim Aleyhisselâm'ın doğumu ve Nemrud'un ateşinden kurtulması,
İmamet
729- Soru: Hanefi mezhebine mensup bir mü'min, Şafii veya başka mezhepteki imamın arkasında namaz kılabilir mi? Kılması caiz ise, muktedinin neye dikkat etmesi lazımdır?
Cevap: Hanefi mezhebine mensup bir şahıs, Şafii mezhebine veya diğer hak mezheplerden birine mensup bulunan bir imama uyabilmesi için, Hanefi mezhebine göre, abdesti bozan bir şeyin o imamda olmaması gerekir. Bir de, Şafii mezhebindeki bir imam, sabah namazının ikinci rekatında, rükudan kalkıp da secdeye varmadan önce Kunut'u okuduğu sırada, Hanefi olan şahıs elleri yan tarafa salınmış olarak bekler. İmam dua okumayı bitirip secdeye giderken onun ile birlikte secdeye varır.
730 - Soru: Küfrü gerektirmeyecek şekilde bid'at sahibi olanların arkasında namaz kılmak caiz midir?
Gayri müekked sünnetler
Ki, ona süneni mendube yahut müstahabbe dahi denir (1), şunlardır: İkindi namazından evvel, Yatsı namazından evvel,
Bunlar dörder rekâttır (2). Öğlenin ve yatsının ikişer rekâttan iba ret olan, son sünnetlerini, onlara ikişer rekât daha zam ederek, dörder kılmak dahi süneni mendubedendir (3). Akşam namazının sünneti müekkedesi olan iki rekâttan sonra, altı rekât namaz kılmak dahi, sünneti mendube, yâni gayri müekkededir.
Süneni müekkedenin en kuvvetlisi, ittifakla sabah namazının sünnetidir. Zira, onun hakkında çok muraggabat varid olmuştur (4). Vücubü bile mervidir. Ve demişlerdir ki, Fetvâ mercii olan âlime, nasın hacetine mebni, sair sünnetleri terk etmek câiz olur, sabah namazının sünnetini terk etmek, câiz olmaz.
Misvak, bir Almanı nasıl Müslüman etmiş?
Motorlu vasıta icat edileliden beri, hayvan kullanımı iyiden iyiye azaldı. Artık kimse ille de at ve deve gibi hayvanlar kullanılmalı demiyor. Zaten böyle bir ısrar, düşünce eksikliği demektir.
....
Misvak, bir Almanı nasıl Müslüman etmiş?
Motorlu vasıta icat edileliden beri, hayvan kullanımı iyiden iyiye azaldı. Artık kimse ille de at ve deve gibi hayvanlar kullanılmalı demiyor. Zaten böyle bir ısrar, düşünce eksikliği demektir.
Ama, motorlu vasıtalar geldi hayvan kullanımı kalktı diyerek, her şeyi de getirip bunun yanına koyamayız. mesela, geçen hafta bir nebzecik bahsettiğimiz “Misvak”ı...
Yani, “Artık diş fırçaları var; misvaka ne lüzum!” diyemeyiz. Çünkü misvak, sadece diş temizliğinde kullanılan ilkel bir nesne değil, sayısız faydaları bulunan harika bir maddedir.
Müslüman olan eski papaza tehdit
Uluslararası Protestan Kilisesi Başpapazı ve Ruhani Lideri iken, 10 gün önce Müslüman olan İlker Çınar, ölüm tehditleri aldığını öne sürdü.
Müslüman olan eski papaza tehdit
Tarsus
Uluslararası Protestan Kilisesi Başpapazı ve Ruhani Lideri iken, 10 gün önce Müslüman olan İlker Çınar, ölüm tehditleri aldığını öne sürdü.
Çınar (37), asistanı Sinan Yorulmaz ile Mersin'in Tarsus İlçesi'nde düzenlediği basın toplantısında, 1987 yılında henüz l7 yaşındayken kendisine sevgiyle yaklaşan öğretmen bir misyonerin çabasıyla Hıristiyan olduğunu söyledi.
Çınar, l993 yılında eğitime başladığını ve İzmir Efes'teki Tranus İncil Akademisi'nden 2002'de mezun olarak Uluslararası Protestan Kilisesi Başpapazı ve Ruhani liderliğine yükseldiğini belirterek, ”Türkiye'de on binlerce Türk Hıristiyanlığa geçti. Misyonerlik faaliyetlerine inanılmaz sınırsız kaynak kullanılıyor. Son yıllarda Hakkari, Şırnak, Van, Bitlis ve Kilis'te binlerce Müslüman'ı, Hıristiyan yaptık” dedi.
Norveç millî şairi Müslüman’dı
Norveç, Türkiye’nin yarısına yakın toprakları ve 4,5 milyon nüfusu ile içinde 150 bin Müslüman’ı barındırıyor. Müslüman nüfusun en büyük çoğunluğu da Pakistanlı... Norveç, petrol kuyularının açılmasının ve sanayi hamlesinin arkasından 1972’lerde Pakistan’dan işçi istedi. Zülfikâr Ali Butto zamanında yapılan anlaşmalarla büyük bir işçi akını oldu. Türk nüfusu 15 bin olarak biliniyor.
Necaset (Pislik) ve Temizliği
410 - Soru: Bir kimsenin üzerine necaset bulaşmış olsa, o pisliği temizlemeden namaz kılması caiz olur mu?
Cevap: Bu husustaki hüküm, o pisliğin necaset-i hafife veya necaset-i galiza olmasına göre değişiklik arzeder. Necasetin kısa veya sıvı hainde bulunması ile, miktarı veya kapladığı saha itibariyle ayrı ayrı hükümlerle ifadesi gerekmektedir. Şu kadarını ifade ile yetinmek isterim: Necaset-i galizadan sayılmış bir pislik, katı bir halde ise bir miskal (4,8 gram) dan fazla; sıvı halde ise, el ayası tabir edilen avuç içi sahasından daha geniş bir yer kirlenmiş olursa ve bu necasetin temizlenmesine imkan da bulunursa, o pislik temizlenmeden kılınacak namaz sahih olmaz.
Ölünün Yıkanması
1061 - Soru: Baba öldüğü zaman evlâdı onu yıkayabilir mi? Oğlu öldüğü zaman babası yıkayabilir mi?
Cevap: Baba, vefat eden oğlunun cenazesini yıkayabileceği gibi, evlâd da babasının cenazesini yıkayabilir.
1062 - Soru: Cüzzam hastalığına tutulan kimse vefat edecek olsa, nasıl yıkanılır?
Cevap: Diğer cenazelerin yıkandığı gibi.
1063 - Soru: Cenaze yıkanırken kıble tarafına mı yatırılır?
Cevap: Ölünün ayakları kıble tarafına gelecek şekilde sırtüstü yatırılması gerekir. (Bu hususta genişçe bilgi için bakınız Büyük İslâm İlmihâli, Namazla ilgili bölüm, madde: 528).
1064 - Soru: Cenazeyi yıkayan kimse para alabilir mi?
Namazın sünnetleri
Sünen, sünnetin cem'idir. Sünnetin tarif ve taksimi mükellefiyet hükümlerinde geçmiştir.
Sünnetin hükmü: Namazda sünnet olan şeyin terki, ne farzın terki gibi fesadı, ne vâcibin terki gibi sücûdi sehvi, veya keraheti tahrîmiyyeyi. mucip olmayıp, terk amden olduğu ve istihfaf edildiği takdirde isaeti mûcip olmaktır (1). Amden olmadığı halde, günah dahi yoktur (2). Günah, (Tahrimen mekrûh olanın mâdûnu ve tenzîhen mekrûh olanın mâfevkidir).
Sünnet istihfaf olunur yâni, şâri nazarında onun, ehemmiyeti verilmez bir şey olduğu itikad edilirse, günah olur.
Namazın sünnetleri elli birdir (3):
Namaz vakitleri
Her vaktin namazı, o vaktin girmesinden evvel, câiz olmayıp, vakit ile vâcip olduğuna göre, vakitler, namaz için esbaptır. Vaktin geçmesinden sonra, edâ sahih olmayıp, kılınan namazın, kazâ oluşuna nazaran vakitler, birer şart olur. Bir vakit içerisinde, hem o vaktin farzı, hem de daha başka namaz kılınabileceğine göre, vakitler, salâta zuruftur (3).
Bir Fransiz bilimadami, Vincent Montagne’in hidayeti
BEN BIR bilim adamiyim. Ayni zamanda kendimi bir gezgin olarak da tanimlayabilirim. Uzun yillar farkli Arap ülkelerine seyahatler yaptim. Ayrica Senegal, Endonezya, Mali, Gana, Fildisi Sahili, Nijerya ve Moritanya gibi ülkelere de gittim. Su anda Islâm, Islâm medeniyeti, Müslümanlar ve Arap dili hakkinda yirmi kitabin yani sira, çok sayida makale kaleme almis birisiyim. Ibn Haldun’un eserlerini Fransizcaya tercüme için alti yil ugrastim. Bu seyahat ve çalismalar benim 1977 yilinda Moritanya’da Islâm’i seçmemle sonuçlanmistir.
Kazfın Cezası
Daha önce İslâm´ın dini, nefs´i, akl´ı, namus´u ve rnal´ı korumak hususunda ne kadar titiz olduğunu ifade etmiştik. Bu yüzdendir ki bu beş şeyden birine saldırana, Allah Teâlâ ceza vaz´etmiştir. Namusu muhafaza etmek için şeriat kazf (zina iftirası atma) cezası getirmiştir. Öyleyse kazf ne demektir ve cezası nedir? Şimdi bunu izah edelim.