Oruç mevzuunda bilinmesi gerekli fıkıh meseleleri
Mesele: Nasıl olur ki, bir kimse ramazanda gündüzleyin - özürsüz -âmden iftar etmiş olduğu halde, kefaret lâzım gelmez?.
Cevap: Bu şöyle olur ki, bir kimse ramazan hilâlini yalnız kendisi görmüş olup, hâkim nezdinde, kavli, reddedilmiş bulunuyorsa,
Mesele: Kimdir o ki, ramazanda oruca geceden niyyet etmiş olduğu halde o gün tuttuğu oruç nafile olur?
Cevap: Fecrin tulûundan sonra bülûğa ermiş olandır ki, vücup vaktine erişmeden tutmuş olduğu cihetle onun o günkü orucu, nafile ve tetav-vudur.
Mesele: Hangi saimdir o ki, orucunu - özürsüz - âmden bozduğu halde kazâ dahi lâzım gelmez?
Cevap: Üzerinde kazâ, yâni oruç borcu var zanniyle, kazâya niyyet ederek oruca başlamış olup ta, borcu bulunmadığı, sonradan kendisince tebeyyün eden kimsedir. İşte o kimse başladığı orucu bozabilir ve hiç bir şey lâzım gelmez.
Mesele: Hangi karı ve kocadır onlar ki, mukim ve sıhhatli oldukları halde, ramazanda gündüzleyin - ikrahsız - aralarında münasebet olmakla birisine kefaret lâzım gelip diğerine kefaret lâzım gelmez?
Cevap: Fecrin tulûunu biri bilip, diğeri bilmeyerek - birleşmiş - olanlardır ki, bilene kefaret lâzım gelir. Diğeri yalnız kazâ eder.
Mesele: Kimdir o mükellef ki, ramazanda gündüzleyin mukim ve sıhhatli iken müteammiden ve - ikrahsız - oruç yemiş olsun da, ona kefaret lâzım gelmesin?
Cevap: Günün evvelinde yeyip, sonunda - guruptan önce - hastalanandır ki, yalnız kazâ eder.
Mesele: Hangi mükelleftir o ki, mukim ve sıhhatli bulunup, ramazanda gündüzleyin âmden - özürsüz - iftar ettiği ve o gün hastalanmadığı halde kendisine yalnız kazâ lâzım gele?
Cevap: Oruca niyyet etmemiş olandır.
Mesele: Hangi müslim mükelleftir o ki, ramazan orucunu büsbütün terketmiş olduğu halde, ona kazâ etmek bile, lâzım gelmemiş ola.
Cevap: Yabancı diyarda ihtida etmiş olan şol ecnebidir ki, ramazandaoruç tutmak, müslimlere farz olduğunu bilmeyip, bunun kendisince islâm diyarına gelmesinden sonra malûmu ola.
Mesele: «Makamat» okuyanlar (ramazanda gündüz yiyene bir şey lâzım gelmeyip gece yiyene kazâ ve kefaret lâzım gelir) diyorlar, bu nedir?
Cevap: Gündüzün arapçası olan «nehar» toy kuşunun yavrusuna, isimdir. Gecenin arapçası olan «leyl» ağaçkakan kuşunun yavrusuna âlemdir. Nitekim makamatın bir beytinde, şu meal «gündüz ortasında nehar ve gece karanlığında leyl yedim» ifade edilmiştir. Yenilmiş olan nehar ve leylden maksut, zikr olunan piliçlerdir. Ramazanda dahi. mübah olan muftirat gece helâl ve gündüz ise haramdır. Bu mesele, Makamatı Haririnin otuz ikincisindedir.
Cevap: Bu şöyle olur ki, bir kimse ramazan hilâlini yalnız kendisi görmüş olup, hâkim nezdinde, kavli, reddedilmiş bulunuyorsa,
Mesele: Kimdir o ki, ramazanda oruca geceden niyyet etmiş olduğu halde o gün tuttuğu oruç nafile olur?
Cevap: Fecrin tulûundan sonra bülûğa ermiş olandır ki, vücup vaktine erişmeden tutmuş olduğu cihetle onun o günkü orucu, nafile ve tetav-vudur.
Mesele: Hangi saimdir o ki, orucunu - özürsüz - âmden bozduğu halde kazâ dahi lâzım gelmez?
Cevap: Üzerinde kazâ, yâni oruç borcu var zanniyle, kazâya niyyet ederek oruca başlamış olup ta, borcu bulunmadığı, sonradan kendisince tebeyyün eden kimsedir. İşte o kimse başladığı orucu bozabilir ve hiç bir şey lâzım gelmez.
Mesele: Hangi karı ve kocadır onlar ki, mukim ve sıhhatli oldukları halde, ramazanda gündüzleyin - ikrahsız - aralarında münasebet olmakla birisine kefaret lâzım gelip diğerine kefaret lâzım gelmez?
Cevap: Fecrin tulûunu biri bilip, diğeri bilmeyerek - birleşmiş - olanlardır ki, bilene kefaret lâzım gelir. Diğeri yalnız kazâ eder.
Mesele: Kimdir o mükellef ki, ramazanda gündüzleyin mukim ve sıhhatli iken müteammiden ve - ikrahsız - oruç yemiş olsun da, ona kefaret lâzım gelmesin?
Cevap: Günün evvelinde yeyip, sonunda - guruptan önce - hastalanandır ki, yalnız kazâ eder.
Mesele: Hangi mükelleftir o ki, mukim ve sıhhatli bulunup, ramazanda gündüzleyin âmden - özürsüz - iftar ettiği ve o gün hastalanmadığı halde kendisine yalnız kazâ lâzım gele?
Cevap: Oruca niyyet etmemiş olandır.
Mesele: Hangi müslim mükelleftir o ki, ramazan orucunu büsbütün terketmiş olduğu halde, ona kazâ etmek bile, lâzım gelmemiş ola.
Cevap: Yabancı diyarda ihtida etmiş olan şol ecnebidir ki, ramazandaoruç tutmak, müslimlere farz olduğunu bilmeyip, bunun kendisince islâm diyarına gelmesinden sonra malûmu ola.
Mesele: «Makamat» okuyanlar (ramazanda gündüz yiyene bir şey lâzım gelmeyip gece yiyene kazâ ve kefaret lâzım gelir) diyorlar, bu nedir?
Cevap: Gündüzün arapçası olan «nehar» toy kuşunun yavrusuna, isimdir. Gecenin arapçası olan «leyl» ağaçkakan kuşunun yavrusuna âlemdir. Nitekim makamatın bir beytinde, şu meal «gündüz ortasında nehar ve gece karanlığında leyl yedim» ifade edilmiştir. Yenilmiş olan nehar ve leylden maksut, zikr olunan piliçlerdir. Ramazanda dahi. mübah olan muftirat gece helâl ve gündüz ise haramdır. Bu mesele, Makamatı Haririnin otuz ikincisindedir.
Konular
- Zaman Anlayışımız ve Ramazan
- Biraz Açlık, Daha Çok Takva: Oruç
- Efendimiz (s.a.v.)'in hicreti
- Mahremiyet ve Tesettür
- Kul Hakkı Kimin Hakkı?
- Din, nasihat üzere kaimdir
- İnsan Olmaya Doğru
- Hayat âhiret hayatıdır
- Günahlardan arınma mevsimi: Üç aylar
- Mübarek Üç Aylar'ı Nasıl Değerlendirmeliyiz?
- Günahlardan arınma mevsimi: Üç aylar (2)
- Üç aylar ve faziletleri
- Günahlardan arınma mevsimi: Üç aylar (3)
- Mübarek Üç Ayların Fazileti
- Günahlardan arınma mevsimi: Üç aylar (4)
- Berat gecesinde yapılan ibadetin fazileti büyüktür
- Camide “Tevrat dersi vereceğim” diyen imam
- Ramazan ayına adım adım yaklaşıyoruz
- Günahlardan arınma mevsimi: Üç aylar (5)
- Mümin, iyi ve değerli kabul ettiği şeyleri infak etmeli!
- ‘İnsanları cehenneme sürükleyen yalnızca dilleridir’
- Helal çizgisinde hayat
- Kazançta helal duyarlılığına sahip olabilmek
- KUR'ÂN: EN MUHTEŞEM, EN MÜKEMMEL KİTAP
- BATI, MEDENİYETİ MÜSLÜMANLARDAN ÖĞRENDİ
- ABD hapishanelerinde 93 kişinin hidayetine vesile oldu
- gitanes brunes filter cheap cigarettes online, buy one pack cigarettes online qq
- nat sherman naturals original discount cigarettes online, buy additive free cigarettes online nx
- 20 yıllık papaz Müslüman oldu ülke karıştı
- Kur'an'ı Bulgarca'ya çevirirken Müslüman oldu