Esâr (artık sular)

(Esâr) lâfzı artıklar demektir ki kasdolunan su artığıdır.

Durgun az olan sudan, insan veya hayvan içmiş olmak suretinde o su (artık) ismini alarak: Kerahetsiz taharet, kerahatle taharet, ademi taharet, meşkükiyyet hükümleri itibarile, aşağıda gösterildiği üzere, dört kısma taksim olunur, (çok olan durgun sudan ve akar sudan, artık olmaz)

(Salya hükmünde olan (ter) meseleleri, kuyular faslında beyan edilmiştir.)

Birincisi: Tahiri mutahhir gayri mekruhtur ki, hem nefsinde temiz, hem de, ittifakla temizliğe elverişli olup kullanılmasında kerahet dahi olmayan (artık) tır.

(Atın artığı kerahetsiz temizdir. Teri dahi, salyası gibi tahir ve sütü de helâldir).


İnsanın, atın, deve, sığır, koyun ve keçi gibi, ehlî ve yabanî eti yenilen hayvanat ve kuşların artığı olan sular işte bu kısımdandır.

İnsanın, küçüğü, büyüğü ve erkeği, dişisi ve hadesi ekber üzere olanı, olmayanı ve müslimi, gayri müslimi, bu hususta müsavidir. Şu kadar ki, ağzı pislenmiş olan kimsenin, meselâ şarap içenin ve ağız dolusu kusanın, şarap içme akabinde ve kustuğu sırada, artığı olan su, temiz değildir. (Salya ve yaşlığı, biraz sonra temiz olur.)

İkincisi: Pis olan artıktır ki, ne temizlemeğe yeterlidir, ne de içilebilir. Onun içilmesi, ölü etinin yenilmesi gibi, muztar kalandan gayriye caiz olmaz: Kelbin, domuz, pars, kurt, sırtlan, kaplan, arslan ve maymun gibilerin artığı olan sular, bu kısımdandır.

Necasetin hafif ve galizi, su işlerinde müsavidir.

Subbai behaim denilen hayvanlar, yırtıcı dört ayaklılar demektir. Dağ kedisi de bunlara dahildir. Bunların eti gibi, sütü ve salyası necistir. Kelb dahi aynı hükme dahildir. Yırtıcı kuşlar, üçüncü kısımda bildirilmiştir.

Üçüncüsü: Kullanılması mekruh olan artıklardır ki, temiz ise de, başka su var iken, bu artıkları, temizlik işlerinde, içmede, yemek pişirmede istimal etmek, tenzîhen mekruhtur. Başka su yok ise, kullanılması caizdir. Kerahetiyle beraber, tahir ve mutahhir olduğundan, o su var iken, teyemmüm edilmez, ehlî kedinin, sokaklarda gezen tavuğun, atmaca, şahin, doğan, çaylak, gibi yırtıcı kuşların, kartalın, karganın, fare, yılan, kertenkele gibi ev sakini olan hayvanların pis olan şeyleri yemeği âdet edinmiş bulunan tavuğun ve davarın artığı olan sular bu kısımdandır. (Vahşî kedinin artığı, diğer vahşî hayvanların artığı gibi necistir.)

Tavuklarda olduğu gibi, pis olan şeyleri yemeği itiyat eden deve, sığır, koyun ve keçi de vardır. Bu gibilerin eti ve sütü dahi mekruhtur. Bu halde olan hayvanların, kerahetinin zail olması için, tavuk üç gün, koyun ve keçi dört gün, deve sığır onar gün, haspolunup, kapalı yerde, yemlenmeleri lâzımdır.

Dördüncüsü: Meşkûk (şüpheli) olan artıktır. (Bu, bundan evvel bildirilen mai meşkûkten ibaret olup, meşkükiyyet dahi, temizleyiciliğinde yâni abdest ve gusüle elverişli olmasındadır. Delillerin karşılaştırılmasında, temizliği kestirilemiyerek şek ve tevakkuf edilince, taharetinde şek yok demektir). Ehlî eşeğin ve onun dişisinden doğan katırın artığı olan su işte bu kısımdandır.

Bu kısım artığın hükmü, abdesti olmayan kimse, ondan başka su bulunmadığı takdirde, onunla abdest almak ve teyemmüm dahi etmek lâzımdır. (Ehlî eşeğin yenmesi haramdır, yaban eşeği, öküzü ve atı böyle değildir).