Fıkıh Sayfası

Hicret.Org Fıkıh Sayfası, Nurulizah, Hidayet Güneşi, Fıkıh Kitapları

MESCID'LERLE ILGILI BAZI HÜKÜMLER

560 Kur'an-i Kerim'de mealen: "Muhakkak ki mescid'ler Allahû Teâla (cc)'nindir. Onun içinde Allah ile birlikte baska birine (hiçbir seye, hiçbir kimseye) ibadet etmeyin"(354) hükmü beyan buyurulmustur. Basta Kabe-i Muazzama olmak üzere cami ve mescidlerde yapilan ibadetler; Allahû Teâla (cc)'ya kulluk niyetiyle yapildigi için bu mekanlara "Allahû Teâla (cc)'nin" (Li'llâh) denilmistir. Imam-i Kasani "Humus" bahsinde bu mahiyet üzerinde titizlikle durmaktadir.(355) Yani Kabe-i Muazzama'ya nasil "Beytûllah" (Allah'in evi) denilmisse, cami ve mescidler için de ayni mahiyet sözkonusudur. Ibn-i Abidin; "Mescidi helâl olmayan mal ile nakislamak mekruhtur. Tac-is Seria bu babta söyle demektedir: "Ama bir kimse nakis için haram mal yahud sebebi haramla helâl karisik mal harcar

FERD; HANGİ HALLERDE TASARRUFTAN MEN EDİLİR? (HACR)

2050 Hür, akıl-baliğ ve ehliyet arızası bulunmayan bir kimse; malını dilediği gibi sarfedebilir. Mülkiyeti kullanma hakkı; diğer insanlara (kat'i olarak) zarar verdiği sâbit olmadığı müddetçe, sınırlandırılamaz. Fakat ferd; bâzı hallerde tasarruftan menedilir. Şimdi "Hacr (veya hıcr)" nedir? sualine cevap arıyalım. Hacr; lûgat yönünden mutlak manada alıkoymak ve men etmek manasına gelir. İslâmi ıstılâhta: "Bir kimseyi, bazı sebeblerden dolayı sözlü (Şifâhi) tasarruftan men etmeye hacr denilir"(191) târifi esas alınmıştır. Genel olarak ferdi; tasarruftan alıkoyan sebebler, üç kısımda izâh edilmiştir. Bunlar: Küçüklük (Sabi'lik), Kölelik ve cinnet getirmektir.(192) Hacr altına alınmış kimseye "Mahcur" denilir. Sebebler ortadan

Sabah Namazı

Beş Vakit Namaz Sabah Namazı Sabah namazı 2'si sünnet, 2'si farz olmak üzere 4 rek'attir. İlk önce sünnet, sonra farz kılınır. Namaz kılmak isteyen kimse, abdestli olarak Kıble'ye döner ve ayakta olduğu halde, kalbinden "sabah namazının sünnetini kılmaya" niyet edip, "Allâhü Ekber" diye tekbir alır ve aynen "Namaz nasıl kılınır?" bölümünde tarif edildiği gibi 2 rek'at namaz kılar. Böylece sabah namazının sünnetini kılmış olur. Sabah namazının farzı da tıpkı sünneti gibi kılınır. Farza başlarken kaamet getirir ve kalbinden "Bugünkü sabah namazının farzına" diye niyet eder. (Kadınlar hiçbir namazda kaamet getirmezler.) Bilenlerin sabah namazının farzında uzun sûre okumaları sünnettir. İki rek'at bitip selâm verdikte

Tehıyyât

Namazda Okunan Bazı Duâlar Tekbir ٱَللهُ اَكْبَرُ

Allaahü Ekber. Mânâsı: "Allâh En Büyüktür." Sübhâneke سُبْحَانَكَ ٱللّٰهُمَّ وَبِحَمْدِكَ وَتَبَارَكَ ٱسْمُكَ وَتَعَالٰى جَدُّكَ



(وَجَلَّ ثَنَآئُكَ) وَلاَ اِلٰهَ غَيْرُكَ

Kur'an-ı Kerim'e Hürmet

91 - Soru: Eskiyen, yani okunamayacak kadar yıpranan Kur'an-ı Kerim'i ne yapmak lâzımdır?
Cevap: Temiz bir torba içine koyup, ayak değmeyecek temiz bir toprağa gömmek münasip ve caiz olur.
92 - Soru: Kur'an-ı Kerim okumasını bilmeyen bir kimsenin evinde Kur'an bulundurması doğru mudur?
Cevap: Onu torbaya hapsedip duvara asmak için değil, okuyup öğrenmek üzere bulundurmak şartı ile.
93 - Soru: Kur'an-ı Kerim, kütüphanenin üst gözünde veya torba içinde duvarda asılı bulunur iken ayağımızı o tarafa uzatmak doğru olur mu?
Cevap: Kur'an-ı Kerim, yukarıda olduğu için ayağın o tarafa doğru uzatılmasında kerahet yoktur. Kur'an-ı Kerim aşağıda olur ve tam ayağımızın hizasında kalırsa bu asla doğru değildir.

Guslün Sünnetleri

Gusül Gusül, cünüplük, hayız ve nifastan çıkmak için ağzın ve burnun içini bütün vücutla birlikte yıkamaktır. Gusül, cinsi münâsebet, ihtilâm sebebiyle, hayız ve nifasın bitmesiyle icap eder. İhtilâm, uyku halinde meninin tenasül uzvundan şehvetle dışarı çıkmasıdır. Guslün Farzları Guslün farzları üçtür: Ağıza su vermek, Burna su vermek, Bütün bedeni yıkamak, Guslün Sünnetleri Niyet etmek Besmele çekmek, Önce avret mahallini yıkamak, Önce başına, sonra sağ, daha sonra sol omuzuna üçer defa su dökmek ve her defasında vücudu ovmak, Avret mahallini örtülü tutmak. Gusül Abdesti Nasıl Alınır Sünnet üzere gusül abdesti şöyle alınır: Gusle niyet edilir. Eller yıkanır. Temiz olsalar dahi ön ve arka avret yerleri yıkanır

MÜEZZINE ICABET ETMEK

433 Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Müezzini isittiginiz vakit, siz de onun dedigini deyin; sonra bana selâvat getirin!.. Çünkü bana bir selâvat getirene Allah onun sebebiyle on kere selâvat eyler. Sonra benim için vesileyi isteyin!.. Zira o cennette bir makam olup, ancak Allah'in mü'min kullarindan birine yarasir. O kulda ben olmak isterim. Imdi her kim benim için Allah'tan vesileyi isterse, o kimseye sefâatim helâl olur"(90) buyurdugu bilinmektedir. Bu Hadis-i Serifteki Allahû Teâla (cc)'nin salât etmesinden murad, afv ve magfiret buyurmasidir. Ezâni duyan kimsenin, icabet etmesi vacib olur. Icabet: Müezzin ne söylemisse, onu aynen tekrarlayip söylemektir. Sadece "Hayya'ale's-Selâh" derken "Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhi'l âliyyü'l azim" demesi, "Hayya ale'l Fel

KURBAN KESMEK KİMLERE VACİBTİR? (VÜCÛBUNUN ŞARTLARI)

1068 Hanefi fûkahası: "Hür, baliğ, zengin ve mukim olan müslümana; kendisi ve küçük çocukları için kurban bayramında, kurban kesmek vaciptir. Seferi olanlara ve fakirlere vacip değildir"(333) hükmünde ittifak etmiştir. Şurası muhakkaktır ki, kurban kesmek bir ibadettir. Dolayısıyla bir kimseye kurbanın vacip olabilmesi için, o kimsenin müslüman olması şarttır. Zira kâfir ibadete ehil değildir. "Hürriyet" mala tam manasıyla sahip olabilmek için gereklidir. Çünkü köle'nin mülk edinme hakkı yoktur. Esaret altındaki müslümanlara da kurban vacip değildir. Gerek kurbanı elde etme, gerekse hakkı ile edâ etmek için "Mukim" olma şartı aranır. Seferi olan kimse, birçok meşakkatle karşı karşıyadır. "Zenginliğe" gelince!.. Sadaka-i Fıtr'ı va

Kavlî ve fiilî ric'at

Ricât: İddetin bakasınca, mevcut olan nikâhı, idameden ibarettir. Kavlî ve fiilî olmak üzere, iki türlüdür.

(Ricâtı kavliye): Zevcei mutallâka, gerek hazır ve gerek gâib veya nâim olsun, zevc «ben zevceme müracaat ettim» demekledir.

Ricâtı fiilîye: Zevç, zevcesini okşamak veya öpmek yahut vatî gibi, ona zevc muâmelesi, etmekledir (2).

Mutallâkai rec'iyyenin, iddetini geçirmekte olduğu evine, zevc girebileceği cihetle, fiilî müracaat mümkün ise de (3), sözle müracaatten evvel, fiilen ricât, mekrûhtur.

HACC İBADETİ NASIL EDA EDİLİR?

983 İhramlı olan kimse; Mekke-i Mükerremeye yaklaştığı zaman, imkân bulursa gusül abdesti alır. İmam-ı Merginani: "Mükellef Mekke'ye girdiği zaman ilk defa Mescid-i Haram'a gider. Zira rivayet edilmiştir ki Resûl-i Ekrem (sav) Mekke'ye girer-girmez Mescid-i Haram'a gitmiştir. Kaldı ki maksad; Kâbe-i Muazzama'yı ziyaret etmektir. Bu ise o mekândadır. Mekke'ye gece veya gündüz girmesi, mükellefe hiçbir zarar vermez. Çünkü yapılan amel, bir beldeye girmekten ibarettir. Kâbe-i Muazzama'yı gördüğü zaman tekbir getirir ve kelime-i tevhid'i söyler, İbn-i Ömer (ra)'in Kâbe-i Muazzama ile karşılaştığı zaman "Bismillâhi vallâhû ekber" dediği bilinmektedir. İmam-ı Muhammed (rh.a) "El Asl" isimli eserinde; beyti gören kimse için dualardan herhangi

"HADD-İ ZİNA"NIN MAHİYETİ (NESİL EMNİYETİ)

1255 Zina: "Mükellef olan bir erkeğin; cinsi münasebette bulunma hakkı ve şüphesi olmayan, kendisine cinsi meyil duyulabilen bir kadınla, arzu ve rızasıyla önden (fercinden) cinsi temasta bulunmasına verilen isimdir"(32) Bu haddi icab ettiren "zina"nın tarifidir. El, göz, kalb ve diğer organların da zinası vardır. Ancak bunlar "had" cezasını gerektirmez. İmam-ı Kasani "zina"yı tarif ederken, fiilin "Darû'l İslâm'da işlenmesini de" zikretmektedir.(33) Dürri'l Muhtar'da: "Haddi icab eden zina; İslâm memleketinde (Darû'l İslâm'da) mükellef, natık (konuşan) bir şahsın o anda veya geçmiş zamanda şehvet sahibi bulunan ve mülkünden veya mülkü şüphesinden uzak bulunan bir kadının ön tarafına (fercine) tenasül uzvunun sünnet mahallini kendi ihtiya

Nezrin hükümleri

Nezir, mutlak ve muallâk olmaktan hâli olmaz. Bir mükellef, nezri sahih olan şeylerden birini, mutlak olarak nezr edip meselâ «iki rekât namaz kılmak (yahut) bir gün oruç tutmak - Allah - için nezrimdir» dediği takdirde, onu edâ ve ifa etmek kendisine lâzım (vacip) olduğu gibi bir şarta muallâk olarak nezr edip te, o şart husule geldiği ve (meselâ): Cenab-ı Hak bana erkek evlât ihsan ederse, on fakiri doyurmak yahut giydirmek nezrim olsun, demiş olup da, erkek evlât ile, merzuk olduğu takdirde dahi nezrini ifa etmek, lâzım olur.

Âyeti kerimede «nezirlerini yerine getirsinler» buyurulmuştur.

Şerîat

﴿ بِسْمِ ٱللهِ ٱلرَّحْمٰنِ ٱلرَّحِيمِ ﴾

Dinimiz İslâm

Din

Din: Akıl sahiplerini kendi arzu ve istekleriyle dünya ve âhirette saâdet ve selâmete ulaştıran ilâhi bir nizamdır.

Allâhü Teâlâ hazretleri, ilk insan ve ilk peygamber Âdem (aleyhisselâm)'dan itibaren insanlara peygamberleri ile dinlerini bildirmiş olup bu dinler esas itibarı ile İslâmdır. Bu ilahi dinlerin sonradan bozulup asılları kaybolduğu için Cenâb-ı Hakk, Peygamberimiz (a.s.) vasıtasiyle hakîki dinlerin en sonuncusu ve en mükemmeli olarak bu günkü İslâm dinini bildirmiştir. İslâm dinine inanan kimseye müslüman denir. Biz de Elhamdülillah müslümanız.

Şerîat

KISASTA UMUMİ BİR HAYAT VARDIR

1323 Bir insanı kasden öldürmek; bütün insanların "can emniyetini" hiçe saymak demektir. İslâm dini; meşru (şer'i) bir sebeb olmadan insanın kanının dökülmesini haram kıldığı gibi; bu fiili işleyenlere de, ne gibi ceza tatbik edileceğini beyan etmiştir. Kur'an-ı Kerim'de: "Ey iman edenler!.. Maktüller (öldürülenler) hakkında size kısas (misilleme) farz kılındı. Hür, hür ile, köle, köle ile, dişi, dişi ile!.. Fakat kimin (hangi katilin) lehinde, maktulün (öldürülenin) kardeşi (velisi) tarafından cüz'i birşey affolunursa (hemen) kısas düşer. Artık örfe uymak (Şer'i şerifin ve akl-ı selimin müstahsen bulduğunu yapmak, borcu) ona, (maktulün velisine) güzellikle ödemek lazımdır. Bu rabbinizden bir hafifletme ve esirgemedir. O halde k

RESÛL-İ EKREM (sav)'İN KABRİNİ ZİYARET ETMEK

1056 Feteva-ı Hindiyye'de: "Alimlerimiz Resûl-i Ekrem (sav)'in kabrinin ziyaret edilmesini, mendub olan amellerin en efdali olarak beyan etmişlerdir. Menasikü'l Farisi ve Şerhû'l Muhtar'da: ""Peygamber (sav)'in kabrini ziyaret etmek vacibe yakındır" denilmiştir. Farz olan haccı edâ etmekte olan mükellefin; önce hacc menasikinden başlaması, Resûl-i Ekrem (sav)'in kabrini hac'dan sonra ziyaret etmesi daha güzeldir. Nafile hacc yapmakta olan kimse muhayyerdir. Peygamberimiz (sav) Efendimizin kabrini ziyaret etmeye niyyet etmiş olan mükellef, bu niyeti ile "Mesci-i Nebeviyye'yi" de kasdetmiş olur. Kendisi için sefere çıkılabilecek (Seyahat edilebilecek) üç mescid'den birisinin Mescid-i Nebi olduğu bilinmektedir. Nitekim bir Hadis-i Şerif'te: "Üç mescid'den başka