Fıkıh Sayfası

Hicret.Org Fıkıh Sayfası, Nurulizah, Hidayet Güneşi, Fıkıh Kitapları

ALIM-SATIM

Ebu Hureyre´nin (r.a.) naklettiğine göre:

Hz. Peygamber (a.s.), (Cahiliye döneminde yapılan ve tarafların karşılıklı rızasına dayanmayan) mülamese (dokunma) ve münabeze (atışma) alım satımını yasaklamıştır.
Sahih-i Müslim´deki hadis numarası: 2780

Ebu Saîd Hudrî (r.a.) şöyle anlatır:

Hz. Peygamber bize iki türlü satış ve giyinişi yasakladı. Bize mulamese ve munabeze satışlarını yasakladı.
Sahih-i Müslim´deki hadis numarası: 2782

Abdullah b. Ömer´in (r.a.) naklettiğine göre:

Hz. Peygamber (a.s.) bir hayvanın karnındaki yavrunun satışını yasaklamıştır.
Sahih-i Müslim´deki hadis numarası: 2784

Ebu Hureyre´nin (r.a.) anlattığına göre:

Ehl-i Sünnet İtikadı ve Veda Hutbesi

1- Muhammed aleyhisselam son peygamberdir. Ondan sonra peygamber gelmez, şefaati haktır

2- Kabir ziyareti, enbiya ve evliyadan yardım istemek caizdir.

3- Kabir suâli haktır.

4- Kabir azabı hak olup, ruh ve bedene birlikte olacaktır.

5- Okunan Kur´ân-ı Kerim´ in ve verilen sadakanın sevabı ölülere gönderilir. Bu sevaplar ve edilen duâlar ölülere ulaşır, azaplarının azalmasına sebep olur.

6- Kıyamette hesap vardır.

7- Mizan vardır.

8- Sırat köprüsü vardır.

9- Şefaat haktır.

10- Cennet ve cehennem şu anda vardır ve ebedîdir.

11- Mirâc, ruh ve bedenle olmuştur.

12- Eshâb-ı kirâmın tamamını sevmek, hiçbirini kötülememek gerekir.

Orucu bozup kazayı gerektiren şeyler

Her oruç ki, ibadettir (1). Başlamak ile vacip olup, bozulmasına kazâ terettüp eder (2) ki, faite hususunu tedarik etmektir.

Başlanan oruç ramazan orucunun edâsı olmak suretinde, kefareti mucip olan müfsidat, bundan sonra belli olmak üzere, burada yalnız, kazayı mucip olan müfsidat zikrolunur ki, gerek ramazanın edâsına ve çerek kazasına, gerekse sâir oruçlara teallûk etmiş olsun.

İMANIN RÜKÜNLERİNDE İHTİLAF OLUR MU?

Soru: "Şehrimizde değişik dini meşrepler ve farklı tebliğ usulünü savunan Müslümanlar vardır. Davet edildiğim zaman, farklı meşreblerin sohbetlerine iştirak ediyorum. (...) Kur'an ve Sünnet'i esas alan, müctehid imamlara veya herhangi bir mezhebe tabi olmayı rededen arkadaşların sohbet meclisinde, 'Farzları terkeden veya haram işleyen kimselere Müslüman denilir mi, denilmez mi?' suali ortaya atıldı. Bazıları, Hz. Abdullah ibn-i Mesud (ra)'dan rivayet edilen hadisi, bazıları da Hz. Cabir'den (ra) gelen rivayeti öne sürerek, farklı tezleri savundular. (...) Allahu Teala (cc)'nın şirkin dışında kalan her türlü cürümü, dilediği kimseler için affedeceğine dair ayeti esas alanlar ile ameli imandan kabul edenler arasında ihtilaf çıktı. İm

MEDYUMLUK MESLEĞİ VE YILDIZ FALI

Resul-i Ekrem (sav)'in: "-Kulacı kulacına, arşını arşınına,karışı karışına sizden öncekilerin yoluna uyacaksınız. Hatta onlar keler deliğine girseler, siz de gireceksiniz.."(1) buyurduğu ve mü'minleri ikaz ettiği malumdur. Son yıllarda bazı müslümanlar, bu hadis-i şerifte haber verilen hastalığa tutulmuşlardır. Materyalist kültürün zaafa uğraması, spritualizmi ön plana çıkarmıştır. Televizyon kanallarının; medyumları, reenkarnasyon inancını ve ruh çağırma (s.a.v.)larını gündeme getirmeleri, batıl iddiaların cazibelerini artırmıştır. Medyumluk, çok eski bir meslektir. Cahiliye döneminde Arapların; "kahinlere" ve "Arraflara" müracaat ederek, bir-çok meselelerini çözmeye gayret ettikleri sabittir.(2) Nitekim Resul-i Ekre

Başkasına zarar vermek

3073 - Soru: Bir şahıs, oturmakta bulunan kimsenin elbisesi üzerine oturmuş olsa, oturan kimsenin kalkması ile elbisesi yırtılsa, elbise üzerine oturan şahsa bir ceza uygulamak gerekir mi?
Cevap: Eğer elbisenin sahibi bunu bilmiyorsa, oturan kimse elbisenin yarı kıymetini öder.
3074 - Soru: Bir kimsenin saldıran ve gelip geçeni ısıran bir köpeği olsa, gelip geçeni ısırıp eza verse ne yapmak gerekir?
Cevap: Köpeğin sahibini ikaz edip bağlanması istenir. Şayet uyarmayı dikkate almaz ve köpeği başı boş bırakırsa, o şehir halkının bahsi geçen köpeği öldürme salâhiyetleri vardır.

RIZIK TEMİNİ

Soru: "- Afrika'da açlıktan ölen binlerce insan vardır. Bizim inancımıza göre, rızkı tamamlanmadan, hiç kimse ölmez. İnsanoğlunun dünyadaki rızkı, Allahu Teala (cc) tarafından takdir edilmiştir. (..) Bir arkadaşımız "ya biz rızkın ne olduğunu bilmiyoruz, ya bir yanlışlık var" diyerek, Afrika'da açlıktan ölen insanların durumu misal verdi.(..) Sohbette bulunan diğer arkadaşlar itiraz ettiler. Yeryüzünde bulunan nimetlerin, sayı ile ifade edilemiyecek bir miktarda olduğunu söylediler. (..) Haram rızk mıdır ? Yeryüzündeki nimetler; sayı ile ifade edilemeyecek kadar çok mudur, yoksa sınırlı mıdır?"

MÜKREH'İN (ZORLANAN KİMSENİN) BOŞAMASI

1155 : Hanefi fûkahası; "Akıllı ve büluğa ermiş her kocanın; isteyerek veya ikrah altında iken yaptığı her talak (boşama) muteberdir."(172) hükmünde müttefiktir. Sahabe-i Kiram'dan bir zat, öğle uykusunda iken; karısı göğsüne binmiş ve hançerini çekerek: "Beni üç defa boşa, aksi takdirde öldürürüm" demiştir. Bu tehdit karşısında, üç defa boşamak mecburiyetinde kalmış ve daha sonra Resûl-i Ekrem (sav)'e müracaat ederek, maruz kaldığı durumu izah etmiştir. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (sav): "Boşamada öğle uykusunun hükmü yoktur" buyurarak talakın muteber olduğunu zikretmiştir. Hanefi fûkahası "İkrah rızayı kaldırsa dahi ihtiyari ortadan kaldırmaz. Zorlanan kimse iki şerrin evhenini tercih ederek irade ve ihtiyarını beyan etm

Namazın Vâcibleri

Namazın Vâcibleri Namaza "Allâhü ekber" lafzı ile başlamak, Fâtiha-i şerîfe okumak, Fâtiha'dan sonra bir sûre veya kısa bir sûreye muâdil olacak kadar âyet okumak, Kırâeti evvelki iki rek'ata tahsis etmek, İki secdeyi birbiri ardınca yapmak, Tâdil-i erkâna riâyet etmek. Yâni rükû ve secdeden doğrulunca ve diğer rükünler arasında mafsallar mutmain (her âzâ kendi mahallinde müstekar) oluncaya kadar beklemek, Ka'delerde et-Tehıyyâtü okumak, Namazın sonunda selâm vermek, Öğle ve ikindi namazlarının farzlarında Fâtiha ve sûreleri gizli (sessiz) okumak, Sabah, akşam ve yatsı farzlarıyla cuma ve bayram namazlarında imam olan kimse, Fâtiha ve sûreleri cehrî (sesli) okumak, Üç veya dört rek'atli namazlarda ikinci re'katten sonra oturmak,

Bayram Namazı

Bayram Namazı Kendilerine cuma namazı farz olan kimselere bayram namazları vâciptir. İki bayram namazı vardır: Biri, Ramazan Bayramı namazı, diğeri de Kurban Bayramı namazıdır. Bayram namazlarının vakti, güneşin doğmasından takriben 45 dakika sonra başlayıp kaba kuşluğa kadardır. Bayram namazları ikişer rek'attir ve cemaatle kılınır. Aynen sabah namazının farzı gibi olup, fazla olarak her rek'atte üçer tekbir vardır. Üçü, birinci rek'atte Sübhâneke'den sonra Fâtiha'dan evvel; üçü de ikinci rek'atte kırâatten (zammı sûreden) sonradır. Bu altı tekbir vâciptir. Her iki rek'atin rükû tekbirleri de vâcip olan tekbirlere yakın olduğundan vâciptir. İftitah tekbiri her namazda olduğu gibi bayram namazlarında da farzdır. Diğer tek

Kâbei mükerreme

(Kâbe): Mekkei Mükerreme câmiî şerifi dahilinde - ki. mescidi haram ve haremi şerif tâbir olunur - dört köşe bir âli binadır (1).

Kâbei Mükerremenin, Hâtimi, Mîzâbı, Bâbı, Haceri Esvedi vardır.

Şimâl kenarındaki, iki köşesinin biri (Rükni Şâmî) ve diğeri (Rükni İrâkî) dir.

Altınoluk tâbir edilen (Kâbenin Mîzâbı), bu iki rüknün arasında ve Hanefî makamı önündedir.

Hangi Ürünlerden Öşür Alınmaz?

1209 - Abdürrahim Fetvalarından: "Cibal-i mübahaden kesilip satılan keresteden öşür alınmaz" (H.Ec. 1/21)
Açıklama: İstifadesi umuma ait bulunan dağlardan toplanan odundan öşür alınmaz. Zira dağların muayyen bir sahibi olmayıp, halkın tamamının istifadesine terkolunmuş bulunmaklardır.
1210 - Behce Fetvalarından: "Samandan öşür alınmaz" (H.Ec. 1/18)
Açıklama: Mahsulünden öşür verildikten sonra, artık samanından öşür gerekmez. Hurma yaprağına ve umuma ait meralardan biçilecek otlara öşür vermek gerekmez.
1211 - Netice Fetvalarından: "(Akar) suyun kesilmesi sebebiyle faydalanılması mümkün olmayan araziden öşür alınmaz" (H.Ec. 1/19)

KİTAB-UL-HAC

.

Hac ve omre

Hac ayları (eşhûri hac)

Mekkî ve âfâkî

Haccı kıran, temettü ve ifrad

İhram, Tıraş ve taksir

Telbiye

Mevakit (mîkatler)

Kâbei mükerreme

Tavaf ve Metaf

İztiba, İstilâm ve Remel

Saiy ve mes'â

Hervele

Vukuf (Arafat, Mina, Müzdelife)

Remyi Cimar

Eyyam (Terviye, Arefe ve Nahr günleri)

Hedy (Hac kurbanları)

Hil ve Harem

Meş'ar-i Haram

Fevat, fesat ve İhsar

Hac cinayetleri

Mesaili Hac (Hac meseleleri)

Haccın vacipleri

Haccın sünnetleri

Fezâili Hac (Haccın faziletleri)

Hac ef'âlinin terkibi keyfiyyeti

Fasıl (ifrad, temettü ve kıran haçları)

Omre

Amelde Hak Mezhebler

Mezhebler Mezheb Mezheb, büyük din müctehidlerinin edille-i şer'iyye'den çıkardıkları mes'eleler ve hükümler topluluğudur. Mezheb iki kısımdır: İ'tikadda mezhep, Amelde mezhep. İ'tikadda hak mezheb İ'tikadda hak mezheb, Ehl-i sünnet ve Cemâat mezhebi'dir. Bu da Peygamber Efendimizin ve Ashâbının i'tikad (inanç) ve ameli üzere olanların mezhebidir. Ehl-i sünnet ve cemâat mezhebinin i'tikatta imamları: İmam Ebû Mansûr Mâtüridî İmam Ebü'l Hasen Eş'ârî. Biz Müslüman Türkler'in umûmiyetle İ'tikatta imamı, İmam Ebû Mansûr Mâturidî hazretleridir. İmam Ebû Mansûr Muhammed Mâturidî, hicrî 280 (M.894) tarihinde Türkistan'da, Semerkant şehrinin Mâturid köyünde doğmuş ve 333 (M.945) tarihinde Semerkant'ta vefat etmiştir. İ

Hutbenin şartları

Hutbenin şartları şunlardır:

1 — Namazdan evvel olmak,

2 — Hutbe kasdiyle okunmak (1).

3 — Vakit içinde olmak (2).

4 — Hutbe esnasında en az bir kimse bulunmak (3).

5 — Bulunan kimse, kendisiyle cuma cemaati, münakit olabileceklerden olmak (4),

6— Hutbe ile namazın arası, — başka bir iş ile — ayrılmamak (5).

Hutbe, namaz olmadığı ve namazın cüzünden dahi bulunmadığı için (6) onda taharet ve kıbleye yönelme olmadığı gibi, kelâm dahi, onu müfsit değildir (7). Taharet, onda sünnet olmakla, abdestsizin ve hattâ, hadesi ekbere müptelâ olanın hutbesi, hutbede kıbleye yönelmek gibi mekrûh olduğundan, cemaate müteveccih bulunmak, mesnûndur.

------------------