Fıkıh Sayfası

Hicret.Org Fıkıh Sayfası, Nurulizah, Hidayet Güneşi, Fıkıh Kitapları

NAMAZ'IN VACIBLERI

463 Simdi "Tenvirü'l Ebsar", "Dürrü'l Muhtar", "Reddü'l Muhtar" ve "Feteva-i Hindiyye'yi" esas alarak namazin vacibleri üzerinde duralim. Bilindigi gibi namazin vaciblerini kasden terkeden kimsenin, namazi iade etmesi esas alinmistir. Eger unutarak terkederse secde-i sehiv yapar. Namazin vacibleri sunlardir:
  Birincisi: Fatiha Sûresini okumaktir. Fatiha'nin ekserisini terkeden kimse secde-i sehiv yapar, birazini terkeden yapmaz. Lakin Mücteba'da: "Fatiha'dan bir ayet terkeden secde eder" denilmistir ki, evla olan da budur. Dolayisiyla Fatiha Sûresi'nin tamamini okumak vacibtir.

KONUŞMAYI KESMEK (KÜSMEK VE DARILMAK) CÂİZ DEĞİLDİR

1770  Kur'ân-ı Kerîm'de: "Mü'minler ancak kardeştirler. O halde iki kardeşinizin arasını bulup barıştırın. Allah'tan korkun, tâ ki esirgenesiniz"(294) hükmü beyan buyurulmuştur. İslâm fıkhında kardeşlik; sadece sözde kalan bir hadise değildir. Nafaka, zekât, selâm verme, hakkı tavsiye etme, karz-ı hasen verme, maddî ve mânevî yardımda bulunma gibi vazifelerle tahkim edilmiştir Ayrıca Resûl-i Ekrem (sav): "Kendi nefsi için istediğini, kardeşi için de istemedikçe (tam manasıyla) iman etmiş olmaz"(295) buyurarak; "Kardeşlik Hukuku'nun" korunmasının imanla ilgili olduğunu hatırlatmıştır.

MESCİTLER VE NAMAZ KILMA YERLERİ

Ebu Zerr (r.a.) şöyle anlatır:

Ey Allah´ın Resulü! Yeryüzünde (ibadet için) yapılan ilk mescit hangisidir? diye sordum. "Mescid-i Haram" buyurdu. Ben: Sonra hangisi? dedim. Allah Resulü: "Mescid-i Aksa" buyurdu. Ben: Bu iki mescidin kuruluşu arasında ne kadar zaman vardır? dedim. Allah Resulü: "Kırk sene vardır. Namaz sana nerede yetişirse namazı orada kıl. İşte orası bir mescittir" buyurdu.
Sahih-i Müslim´deki hadis numarası: 808

Cabir b. Abdullah Ensari´nin (r.a.) naklettiğine göre:

Muharremat (1) (Nikâh düşmeyenler)

Muharremat: İstinkâh ve tezevvüçleri haram olan kadınlar demektir ki, muvakkaten haram olanlara dahi, şâmil olmak üzere, türlü tahrim sebepleri itibariyle tâdat olunacaktır.

Haram olması sebepleri şunlardır: Neseb, sıhriyyet, rıdâ', cemî, diğer cemi, gayrin hakkının taallûku, şirk, milk ve talâkat.

Zikrolunan tahrim sebeplerinin, bir takımı müebbet ve bir takımı muvakkattir: Nesep ve sıhriyyet ve rıdâ' sebebiyle olan hürmet, müebbettir. Bunların madâsından hâsıl olan hürmet, onların bekasiyle, muvakkattir. Nitekim, beyanlarından anlaşılmaktadır.

Nesep sebebiyle nikâhı haram olan kadınlar, şunlardır: Ümmehât, benât, ehavât, ammât, hâlât, benatüleh, benatüluht.

Leheb Sûresi

Leheb Sûresi بِسْـمِ ٱللهِ ٱلرَّحْمٰنِ ٱلرَّحِيمِ



تَبَّتْ يَدَا اَبِى لَهَبٍ وَتَبَّ ﴿﴾ ماَ اَغْنٰى عَنْهُ مَالُهُ وَماَ



كَسَبَ ﴿﴾ سَيَصْلٰى نَارًا ذَاتَ لَهَبٍ ﴿﴾ وَٱمْرَاَتُهُ حَمَّالَةَ



ٱلْحَطَبِ ﴿﴾ فِى جِيدِهَا حَبْلٌ مِنْ مَسَدٍ ﴿﴾

Öşür Vergi Yerine Geçer mi?

1243 - Soru: Bazı kimseler, "Biz devlete vergi ödüyoruz. Bize öşür düşmez. Hem bizim kaldırdığımız kuru mahsul değil, yaş sebzedir" diyorlar. Bu hususta ne dersiniz?
Cevap: Öşür, Müslüman fakirlerin hakkıdır. Devlete ödenen vergiler öşre mahsup edilemez. Hem devletin fârık ve mümeyyiz vasfı "laik"dir. Bu vasfı taşıyan devlet, dini esaslara dayalı olarak icraatta bulunamaz. Ne zekâtı kabul eder, ne de bunların dağıtılmasını organizede bulunur. Ancak, kendi vergi kanunlarına göre, halktan vergi toplar. İmam-ı Azam Hazretleri'ne göre, yaş sebzeye, yoncaya ve çay yaprağına öşür vermek gerekir.

J.W. von Goethe Kur'ân-ı Kerîm Hakkında Diyor Ki

Bazı Batı Bilginlerinin Dinimiz, Kur'ân-ı Kerîm ve Peygamberimiz Hakkındakı Sözleri Everyman's Encyclopaedia, İslâm Maddesi "İslâmiyet, hayatın bütün mes'eleleri için kâideler koyar. O eksiksiz bir kanunlar topluluğudur. Her türlü temizlikten alın, tâ alış-verişe, cinâyetlere kadar ahkâm yürütür ve hattâ sakal ve bıyığın nasıl kesileceği hakkında bile hüküm koyar. İslâm'ın bütün kanunları ehemmiyet bakımından aynıdır." J.W. von Goethe Kur'ân-ı Kerîm Hakkında Diyor Ki Kur'ân'ın ezelden olup olmaması diye Bir şüphe beni uğraştırmaz Kitapların kitabı olduğuna iman ederim. Müslüman olarak bana farz olduğu gibi! Bismarck Diyor Ki ...Bütün semâvî kitapları tam ve etraflıca tetkik ettimse de hiç birisinde bir hikm

KÖLE AZAT ETME

İbn Ömer´in (r.a.) naklettiğine göre

Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: "Bir kimse bir köle üzerindeki hissesini bağışlar ve bu kişinin kölenin kıymetinden kalan kısmına yetecek kadar parası da bulunursa, kölenin bedeli âdil bir şekilde takdir edilir. Sonra da köle üzerindeki payını bağışlayan bu kişi, diğer pay sahiplerine hisselerini verir ve köle bu kişi tarafından bütünüyle azat edilmiş olur. Fakat payını bağışlayan bu kişinin, diğer pay sahiplerinin hisselerini ödeyecek malı yok ise, bu takdirde kölenin ancak bağışlanan hissesi azat edilmiş olur."
Sahih-i Müslim´deki hadis numarası: 2758

Ebu Hureyre´nin (r.a.) naklettiğine göre:

ATA DİNİ - II

Soru: "-Türkiye'de Müslümanlar; atalarıdan gelen kültür değerleri ile gerçek İslam arasında bocalıyorlar. Bir okuyucunuza cevap verirken, atalar dini üzerinde durdunuz. Bunun keyfiyeti nedir? (..) Resul-i Ekrem (sav)'in İslamı tebliğ ettiği dönemde, atalar dini gündemde midir? Eğer gündemde ise, sahabe-i kiram ne yapmıştır?"

Etkili Öğretmenlik Eğitimi

Yazar : DR. Thomas GORDON

Yayınevi : Sistem Yayıncılık

Baskı : İstanbul / 1993 / 238 shf.

1- ÖĞRETMEN-ÖĞRENCİ İLİŞKİSİ

Öğretme evrensel bir uğraştır. Herkes birbirine birşeyler öğretir. Bu kitap, "öğretme"nin nasıl daha etkili yapılacağını, öğrencilerin bilgilendirilip, olgunlaştırılırken çatışmaları azaltıp sistemin süresinin nasıl artırılacağını anlatıyor. "Etnik öğretmenlik eğitimi" kısaca EÖE profesyoneller için hazırlanmıştır, ama öğreten herkesin etkisini arttıracak niteliktedir.

Temizlik meselelerine âit fasıl

Hınzırdan mâdâ, her hayvanın dış yüzü canlı iken tahirdir, ölmekle necis olur (4).

Aynı necis olmak üzere, hınzırdan başka bir hayvan yoktur ki, hınzırın dirisi dahi, ölüsü gibi necistir. Her cüz'ü dahi necistir. Ayakkabı dikicilerinin, domuz kılı kullanmalarına, zarûrete mebni ruhsat verilmiştir (5).

Sair hayvanların dirisi, pislenmiş olmadıkça tahir, ölüsü (leşi) ise necistir.

Fil ve köpek dahi böyledir.

Aleyhis-salâtü ves-selâm efendimiz hazretleri, fil dişi tarak kullanmışlardır.

Köpek dahi aslında temiz olduğundan, satılır, kiralanır, hibe olunur. Başkasının malı olan köpeği öldürene tazmin lâzım gelir. Ve derisi dibağetlendikten sonra, seccade ve kova olarak kullanılabilir.

Lehv

Lehv´in Mânâsı

Lehv insanı akibetten korkmaktan, tefekkürden, insanın uykusunu kaçıran hakikatlerden uzaklaştıran-alıkoyan, insanı faydasız şeylerle meşgul eden herşeye verilen isimdir. Bunlar ister oyun gibi hakikati sabit olsun, ister müsamere, hikâye, şarkı, türkü gibi şeyler olsun farketmez.

Lehv´in Kısımları

ADİL SİYASETİN VE ZALİM POLİTİKANIN KEYFİYETİ

Soru: "Senelerce büyüklerimin tavsiyesine uydum ve ehven-i şer olduğu gerekçesiyle, sağcı partilere rey verdim. Fakat sağcı olduklarını söyleyen politikacıların, değişik vesilelerle, dini istismar ettiklerini görüyorum. (...) Siyasetin keyfiyeti nedir? Büyüklerimizin tavsiyelerine uyarak yaptığımız tercihlerden mesul olur muyuz? (...) İmam-ı Azam Ebu Hanife (rh.a)'nin zalim sultanların iktidarlarını meşru kabul etmediği doğru mudur? Siyasetin harama ve yalana dayandığı dönemlerde ne yapılması gerekir? Bir iktidarın meşru olabilmesinin şartları nelerdir?"

Karı Kocayı İlgilendiren Bazı Meseleler

1895 - Netice Fetvalarından: "Zeyd, karısını salih komşular arasında dilediği mahallede ev tutup oturtmaya muktedir olur" (H.Ec. 1/41)
Açıklama: Erkek üzerinde kadının haklarından biri de ona mesken temin etmesidir. Temin edeceği evin etrafında komşuları bulunması ve onların iyi kimseler olması gerekir. Bu şarta uygun ev temin edilince kadın gitmezlik yapamaz.
1896 - Feyziye Fetvalarından: "Zeyd'in nikahladığı Hind'i, mahremlerinden biri başka bir memlekete götürmeye güçlü olmaz" (H.Ec. 1/38)

ÜÇ TALAK MESELESİ

ÜÇ TALAK MESELESİ  

Üç talak meselesi üzerinde müçtehidler ve fıkıh alimleri, birçok açıklamalarda bulunmuşlar ve bunun neticeleri hakkında mufassal bilgiler sunmuşlardır. Bu hususla ilgili fetvaları din kardeşlerimizin istifadesine arzetmeden önce kısa bir açıklama yapmakta fayda mülahaza etmekteyiz.

a) Ayrı ayrı zamanlarda birer birer boşama yaparak üç boşamada bulunmak

b) Önce bir, daha sonra iki talak ile üç boşama hakkını kullanmak

c) Önce iki, sonra bir boşamada bulunmak suretiyle üç talak vermek

d) Bir defada üç talak vermek suretiyle bütün boşama haklarını bir defada kullanmak.