Fıkıh Sayfası

Hicret.Org Fıkıh Sayfası, Nurulizah, Hidayet Güneşi, Fıkıh Kitapları

Mesh (silmek) ile temizleme

Mesh ki, silmektir. Temiz bez, toprak, tüy, yaprak gibi şeylerle olur.

(Yaş bez ve yaş sünger, istimal etmek, yıkamak demektir. Nitekim müellif: «Hacamat yerini, yaş ve tahir üç bez parçasiyle, başka başka silmek, yıkamağa bedel kâfidir. Çünkü, o da, o işi görür» diyor. Muhaşşi der ki, rutubeti, yaştan ziyade, kuru daha fazla cezb ve neşf eder. Yaş, kanın donuklarını telyin eder.

Kılıç, bıçak, cam, ayna, abanos ve cilâlı tahta, düz mermer, tepsi, kemik, tırnak gibi mesamatsız ve pürtüksüz şeyler, pislenmiş olsa silmekle pislik eseri zail olarak tâhir olur. Meselâ, boğazlanan hayvanın kanı ile pislenmiş olan bıçak, o hayvanın tüyüne silmekle temizlenir.

TEYEMMÜM'LE İLGİLİ ÇEŞİTLİ MESELELER

359 Alauddin El Haskafi: "Hapsedilen bir kimse teyemmümle namaz kılarsa şehirde olduğu takdirde, bilâhere o namazı tekrarlar. Şehirde değilse tekrarlamaz" hükmünü zekrediyor. İbn-i Abidin bu metni şerhederken: "Şehirde hapsedilen kimsenin namazını kaza etmesi, mani kuldan geldiği içindir. Şehirde olmayanın kaza etmemesini ûlema yolculukta ekseriyetle su bulamamakla ta'lil etmişlerdir. (Yani mani Allahû Teâla (cc)'dan gelmiştir.) Hilye sahibi diyor ki: "Bu yanında veya yakınında su bulunursa kaza lazım geldiğine işarettir. Çünkü bu takdirde mani tamamen kuldan gelmiştir"(228) buyurmaktadır. Malûm olduğu üzere şehir; hududların tatbik ve hükümlerin infaz edildiği, kadısı ve valisi bulunan beldedir.

Nikahı küffar (Kâfirlerin nikâhı)

Kâfirlerin nikâhları sözü müşriklerin ve ehli kitabın nikâhlarına şâmildir.

Ehli islâm arasında câiz olan nikâh, ehli küfür arasında dahi câiz ve sahihtir (1). Sonradan ihtida etseler, yine o nikâh üzere, bulunurlar (2).

Müslimler arasında câiz olmayan nikâh iki nevi olup, ya kişi kendi mahremini nikâhlamak gibi, mahal hürmetine mebni câiz olmaz olur, veyahut akit, şahitsiz olmak yahut nikâhlanan kadın henüz iddet içinde bulunmak gibi, şartın bulunmamasına mebni, gayrı câiz bulunur.

Küffar kendi dinleri üzere, kalıp, islâm hükümlerini talip olmadıkça, halleri üzere metrûk olmakta, zikrolunan iki suret, müsavidir (3).

MÜNAFIKLARIN SIFATLARI VE HÜKÜMLERİ

Zeyd b. Erkam (r.a.) şöyle anlatır:

TAKDİM

Hamd; alemlerin rabbi, rahman ve rahim, din gününün sahibi olan Allahû Teâla (cc)'ya. Salât ve Selâm; Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz Efendimize, temiz Ehl-i Beyti'ne ve Ashabına olsun!... Hz. Adem (as)'den günümüze kadar; Tağuti güşlere karşı cihad eden ve Allahû Teâla (cc)'nın rızasını kazanmak gayretiyle şehadete koşan bütün mü'minlere dua ederiz!.. Amellerimizin bidayeti ve nihayeti; verdiği nimetleri saymaktan bile acze düştüğümüz Allahû Teâla (cc)'ya hamdetmektir.

Kunut Duâları

Kunut Duâları ٱَللّٰهُمَّ اِنَّا نَسْتَعِينُكَ وَنَسْتَغْفِرُكَ وَنَسْتَهْدِيكَ وَنُؤْمِنُ



بِكَ وَنَتُوبُ اِلَيْكَ وَنَتَوَكَّلُ عَلَيْكَ وَنُثْنِى عَلَيْكَ ٱلْخَيْرَ



كُلَّهُ نَشْكُرُكَ وَلاَ نَكْفُرُكَ وَنَخْلَعُ وَنَتْرُكُ مَنْ



يَفْجُرُكَ

 ٱَللّٰهُمَّ اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَلَكَ نُسَلِّى وَنَسْجُدُ وَاِلَيْكَ نَسْعٰى



وَنَحْفِدُ نَرْجُو رَحْمَتَكَ وَنَخْشٰى عَذَابَكَ اِنَّ عَذَابَكَ

GÜZEL GİYİNMEK MÜSTEHABTIR

1637  Hanefi fûkahası; "güzel giyinmek (zinet) ve Allahû Teâla (cc)'nın ni'metini üzerinde göstermek müstehabtır"(44) hükmünde müttefiktir. İmam-ı Azam (rha) talebelerine; güzel elbiseler giymelerini ve çirkin giyinmekten sakınmalarını tavsiye etmiştir. Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Kalbinde zerre miktarı kibir olan kimse cennete giremez" buyurması üzerine Sahabe-i Kiram'dan bir zat: "İnsan elbisesinin güzel, ayakkabısının güzel olmasını arzu ediyor" deyince Resûlullah (sav): "Şüphesiz ki Allah güzeldir; güzelliği sever. Kibir hakkı inkâr etmek ve insanları (halkı) küçük görmektir"(45) buyurmuştur. Yine; çok kalitesiz, dağınık ve pejmurde bir kıyafet içerisinde Resûl-i Ekrem (sav)'in yanına gelen bir kimseye: "Malın var mı?" diye so

MÜRTED OLMA VE CENAZE NAMAZI - II

Soru: "Türkiye'deki eğitim sistemi, modernizme dayanan ve dini hafife alan bir programa sahiptir. Laiklik ideolojisi adına; İslam fıkhını reddeden ve pragmatizmi esas alan bürokratların, böyle bir eğitimi topluma dayattıkları malumdur. Yıllar önce köy enstitüsünü bitiren ve öğretmenlikten emekli olan dayım, geçtiğimiz ay öldü. İnsani özelliklerini sevdiğim dayımın, cenaze namazını kılmadım. Çünkü kendisi Allahu Teala (cc)'ya inanmıyordu. Aziz Nesin ile aynı kanaatleri paylaşıyordu. Aralarındaki fark şuydu: Aziz Nesin, 'Müslüman olmadığını ve öldüğü zaman cenaze namazının kılınmamasını' vasiyet edebilecek kadar cesurdu. Dayımın ise, kafir olduğunu söylemeye cesareti yoktu. (...) Bu hadiseden sonra, cenaze namazı ile ilgil

4. BÖLÜMÜN DİPNOTLARI

(1) Şeyh Nizamüddin ve bir heyet - El Feteva-ı Hindiyye - Beyrut: 1400 C: 1, Sh: 50.
 (2) İbn-i Abidin - Reddü'l Muhtar Ale'd Dürri'l Muhtar - ist: 1982 C: 2, Sh: 5.
 (3) El Ankebût Sûresi: 45.
 (4) İbn-i Kesir - Tefsirû'l Kur'an'il Azim - Beyrut: 1969 D. Marife Neşri C: 3, Sh: 414.
 (5) Mecmuatu't - Tefasir - İst: 1979 Çağrı Yay. C: 5, Sh: 19-20 (Kadı Beyzavi Böl.)
 (6) İbn-i Abidin - A.g.e. C: 2, Sh: 14.
 (7) Yusuf Sûresi: 53 (Tefsir-i Hazin'de: İnsana sürekli kötülüğü emreden nefsin "Nefs-i Emmare" olduğu kayıtlıdır. Nefsi emmare, hayvanlar da dahil bütün canlılarda bulunur. Dünyevi lezzet ve şehvetlere kapılmış nefis demektir).
 (8) En Nahl Sûresi: 17-18.

Etkili Ana Baba Eğitimi

Yazar: Dr. Thomas GORDON

1. ANA-BABALAR SUÇLANIR AMA EĞİTİLMEZ

En zor meslek olduğu halde hiçbir eğitime tabi tutulmayan ana babaların bu kitapta yalnızca yöntem ve becerileri öğrenmekle kalmayacağı aynı zamanda onları ne zaman ve hangi amaçla kullanacakları da anlatılıyor.

E.A.E.nin başanlı olması anne ve baba tarafından birlikte tatbik edilmesiyle mümkündür.

Hüdne ve İstiman

Hüdne´nin Mânâsı

Lugatta hüdne ´musalaha yapmak´ anlamına gelir. Hüdne´nin istılahî mânâst ise, belli bir müddet için savaşı bırakmak hususunda sulh yapmaktır.

Şu ayet-i kerimeler hüdne´nin meşruiyetine delâlet etmektedir;

Bu, antlaşma yaptığınız müşriklere Allah ve Rasûlü´nden bir ihtardır. CTevbe/1)

Eğer onlar barışa meylederlerse sen de barışa yanaş, Allah´a tevekkül et.

(Enfal/6l)

Hz. Peygamber´in Hudeybiye senesinde Kureyş ile yaptığı musalaha da bunun meşruiyetine delâlet etmektedir.[1]

İsti´man´m Mânâsı

İstî´man, savaş ehlinden birinin herhangibir müslümandan eman is:emesidir. Eğer o müslüman o kişiye eman verirse, müslümanlann tümü o kişiye eman vermiş sayılır.

Rızık Mes'elesi

Kader ve Kazâya İman Îmanın altıncı şartı kadere inanmaktır. (Kader ve kaza meselesi bazan zor anlaşıldığından, kolay kavrayabilmek için, önce insandaki irâde-i cüz'iyye'yi izah edelim.) İrâde-i Cüz'iyye İrâde-i cüz'iyye: Cenâb-ı Hakk'ın kuluna verdiği mahdut bir salâhiyet ve tercih hakkıdır. Fakat ehemmiyeti pek büyüktür. Zira insan, irâdesini hayra sarf ederse Mevlâ hayrı, şerre sarf ederse şerri yaratır. Bu itibarla insan, Cenneti de, Cehennemi de bu irâde ile kazanır. Evet, Hâlık (Yaratıcı) yalnız Cenâb-ı Hakk'tır. O dilemezse, o yaratmazsa hiç bir şey olmaz. Şu kadar ki, kul kâsib yani isteyip çalışan, Mevlâ ise Hâlik yani yaratan'dır. İnsana verilen irâde-i cüz'iyye otomobilin direksiyonu gibidir . İnsan direksiy

Tilavet Secdesi

665 - Soru: Bir secde ayetinin meali okunduğu zaman secde etmek gerekir mi?
Cevap: İhtiyaden secde etmek lazımdır.
666 - Soru: Bir imam, namazda secde ayetini okusa, secdeyi namazdan sonra mı yapar, yoksa namazda cemaatle birlikte mi yapar?
Cevap: Namaz içinde yapar. Okuyacağı Kur'an-ı Kerim secde ayetiyle sor buluyorsa namazın secdesi ile tilavet secdesi de yerine gelmiş olur. Şayet okuması daha devam edecekse secdeye varıp, tilavet secdesini yapar, daha sonra kalkıp kıraate devam eder.
667 - Soru: İmama uymuş bulunan bir kimse, kendiliğinden secde ayetini okusa secde etmesi vacib olur mu?
Cevap: Olmaz.

Fetva kitaplarından alınan bazı mühim meseleler (rida)

1— Fücurdan çocuk getirmiş olan kadını veya (cariyeyi) kiralayıp çocuğa süt verdirmekte, beis yoktur.Lâkin, lâ beis'in terki, evlâdır.Behçetül-fetâvâda, mezkûr olduğu üzere, gayri müslim süt ana, tutmak dahi, - müslir e göre - böyledir.

2— Bir hanım sütü ile zevcinin memlûkü bulunan veled-i radiîirdâ etmekle, onu âzat etmiş olmaz.

3 — Ağlayan çocuğu susturmak ve oyalamak için, zâti leben olmayan bir kadın, memesini çocuğun ağzına sokmak ve çocuk onu emmek ile, süt gelmedikçe, rıdâ sabit olmaz.

4 — Âyise - sinni iyâsa varmış - olan, zâtı leben olmayan bir kadın,memesini radîin ağzına sokup, süt gelirse, rıdâ hükmü sabit olur.

Bagilik ve Hükümleri

Baği, durması gereken sınırda durmayıp saldırganlık yapan kimsedir. Baği kelimesi bağy kökünden gelir ki bu da zulmetmek demektir. Buradaki bağilerden maksat, müslümanların içinden çıkıp halifeye isyan eden veya bir hakkı meneden kişilerdir. Bu hakkın, Allah´ın veya kulun hakkı olması arasında bir fark yoktur.

Bağiliğin Hükmü