Fıkıh Sayfası

Hicret.Org Fıkıh Sayfası, Nurulizah, Hidayet Güneşi, Fıkıh Kitapları

Cihad Hükümleri

Cihad´ın Mânâsı

Cihadm lügat mânâsı, hedefe ulaşmak için vargücüyle çalışıp her şeyini seferber etmektir. Cihad´ın şer´î ıstılahtaki mânâsı ise İslâmî bir toplum meydana getirmek, Allah´ın kelimesini yüceltmek, Allah´ın şe­riatını hâkim kılmak için bütün gücüyle çalışmaktır.

Cihad´ın Çeşitleri

Cihad´m tarifinden de anlaşıldığı üzere cihad´ın birkaç çeşidi vardır:

1. Tâlim yoluyla yapılan cihad; yani İslâm´ı yaymak, imanın yoluna çıkan fikrî şüpheleri ortadan kaldırmak, İslâm´ın anlaşılması için gayret sarfetmek bir cihaddir.

2. Bir İslâm toplumu kurmak için mal sarfetmek cihaddır.

Müstehab vakitler

Beş vakit namaz için, birer mebde ile birer münteha beyan olunmuştur ki, onlar vakti cevâzdır. Sıhhat ve cevaz itibariyle, bir namaz vaktinin müntehası, diğer namaz vaktinin mebdeine ulaşa-gelmekte ve yalnız, sabah namazı ile öğle namazı arasını, kerahet vaktinden sonra, epeyce bir vakti mühmel ayırmaktadır.

Asrı evveli, öğle vaktinde münteha sayanlarca, öğle ile ikindi arasında dahi, vakti muhmel bulunmaktadır.

«Dünyâ dediğin bir ândır onu da ibadette sarfeyle» fehvasınca, evkatı mühmele dahi, insana, zamanı ferağ oldukça, ihmal olunmayıp taate sarf, ve nâfile namazlara zarf kılınmak gerektir. (Müttefekun aleyh olan, vakti mühmelde, işraak ve duha namazları vardır).

Yevmi şek (şek günü)

Kapalı havada, Şabanın yirmi dokuzundan sonra gelen gün, yevmi şektir ki, ramazan hilâlinin görülmemesi sebebiyle, şabanın kemali 30 veya noksanı 29 olması, muhtemel olduğundan dolayı, halin hakikatine, ilim ve cehl kendisinde müsavi olan yâni, ramazan veya şabandan olduğu bilinemeyip şüpheli bulunan gün demektir.

KUR'AN OKUMA SEVABI VE ÖLÜLERE BAĞIŞI

Soru: "Son yıllarda yayınlanan bazı eserlerde; "Kur'an-ı Kerim mezarlıklarda ölülerin ruhuna okunmak için değil, diriler için indirilmiştir. Allahu Teala (cc)'nın bizlere yüklediği vazifeleri öğrenmek ve salih amellerde bulunmak için, Kur'an-ı Kerim'i anlayarak okumak gerekir. Mânâsını bilmeden okumanın herhangi bir faydası yoktur" gibi tezler ileri sürülmektedir. (..) Beldemizde yaygın olan bir örf ve adet vardır. Ölünün arkasından hatim indirilir ve sevabı ölüye bağışlanır. Belirli günlerde mezarlıklar ziyaret edilir, Yasin veya Tebareke suresi okunur. Hatim indiren hocaefendilere hediye verilir. (..) Ölünün arkasından Kur'an-ı Kerim okunması, sahih bir örf müdür? Ölüye herhangi bir faydası olur mu? Bir kimse, Kur'an-ı Kerim

Çocuk ve Suç

Yazar : Hüseyin PEKER

Yayınevi : Çocuk Vakfı Yayınları

Yazar “Çocuk ve Suç” da isminden de anlaşılacağı gibi çocuk ve suçu; çocuğu suça iten etkenleri, ailenin çevrenin ve eğitimin rolünü araştırıyor. Çocuk suçlarıyla ilgili bilgiler verip, konu ile ilgi yapılan çalışmaların sentezini yapıyor. Çocuğun kalıtım, bedensel ve zihinsel özelliklerini de için içine katarak çözüm önerilerinde bulunuyor.

Kitap; B. M. Çocuk Hakları Bildirisiyle başlıyor. Buna göre her çocuk:

- Şefkat, sevgi ve anlayış görme hakkına

- Yeterli beslenme ve anlayış görme hakkına

- Parasız eğitim hakkına

- Oyun eğlence hakkına

- Bir isim sahibi ve bir ülkenin vatandaşı olma hakkına

DİĞER KAZANÇ YOLLARI

1568 Daha önce icarede; üzerinde akid yapılan şeyin menfaat olduğunu zikretmiştik!.. Günümüzde yaygın olan icare şekillerinden birisi de; eşya ve mal üzerinde yapılan akidlerdir. Fûkaha eşya ve mal üzerine yapılan icare akdini üç kısımda incelemiştir. Bunlar:
  1) Akarın icara verilmesi: Ev, iş hanı, arazi ve bunun gibi.
  2) Eşyaların icara verilmesi: Giyilecek elbise, kapkacak ve sanayi aletleri gibi.
  3) Hayvanların icara verilmesi: Yük hayvanları, nakil vasıtaları ve bunun gibi.(325)
  Mal ve eşya üzerindeki kira sözleşmesi; şifahi olabileceği gibi, yazılı da olabilir. Dilsizin malum olan işareti de, sözleşme için geçerlidir.(326).

NEZR'İN (ADAK'IN) TARİFİ VE HÜKMÜ

842 Kur'an-ı Kerim'de: "Nezirlerini edâ etsinler"(108) hükmü beyan buyurulmuştur. Nezir; şer'i şerifin değil, mükellefin kendi nefsine vacib kıldığı amellerdir. Nitekim Tecrid-i Sarih'te: "Nezir de; mübah olan bir şeyi ibadet kasdı ile kendi nefsine vacib kılmak demektir ki, bunu da dilimizde "Adak" diye ifade ederiz"(109) denilmektedir. Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Kim bir nezir yapar ve ismini koyarsa, onun üzerine tesmiye ettiği (ismini koyduğu) şeyi edâ etmesi vacibtir"(110) buyurduğu da bilinmektedir. Meselenin kavranması için bir misal verelim: "Çocuğum askerden gelirse veya iyileşirse, bir kurban kesmek üzerime vacib olsun" diyen mükellef, bir şart koşmuş ve o yerine geldiği takdirde yapacağı ameli beyan etmiştir!.. Şart tahakkuk ettiği an, kurban

Vitir Namazı

860 - Soru: Vitir namazının farz, vacib veya sünnet olduğu söyleniyor. Bu hususta ne dersiniz?
Cevap: Vitir namazı için "Vacib" hükmü Hanefi mezhebine göre en sahih bir rivayet olmaktadır. Bir Hadis-i Şerifte, "Muhakkak ki Allah (cc) size bir namazı ziyade kıldı. O, Vitir'dir. Onu yatsı ile sabah namazı arasında kılınız" buyrulmuştur. Diğer bir hadis-i şerifte, "Vitir, her Müslüman üzerine vacibtir" buyrulmaktadır. Bu hadisler muvacehesinde vitrin vacib olduğu nokta-i nazarı ağırlık kazanmaktadır.
861 - Soru: Ramazan dışındaki, bir günde vitri cemaatle kılmakta bir mahzur var mıdır?

14. BÖLÜM: FERÂİZ (MİRAS HUKUKU) BAHSİ

14. BÖLÜM: FERÂİZ (MİRAS HUKUKU) BAHSİ

Çocuğa İsim Koymak

2101 - Soru: Ezan ve ikamet sadece farz namazlar için meşru kılındığı halde, çocuğun kulağına ezan ve ikamet okumanın hükmü nedir?
Cevap: Çocuğun kulağına ezan okumak mendubtur. (Nimetü'l-İslâm, 1. kısım s. 60 not: 1)
2102 - Soru: Çocuklara verilecek isim, hangi dilden olmalıdır? Ben Arapça olması lâzım diye duydum. Her Arapça isim olur mu? İsmin iyi veya kötü olduğunu nereden anlayacağız? Bu mevzuda bir ölçü var mıdır?
Cevap: Konulacak ismin Arapça olması şart değilse de, İslâm'a uygun bir ad olması şarttır. Bu hususta "İslâm'da Kadın ve Aile" adlı kitabımızın çocuğa konulacak isimle ilgili bahsini okumanızı tavsiye ederiz.

GUSÜL ABDESTİ'NİN ÇEŞİTLERİ

331 1. Farz olan gusül abdesti: Cünüblük, hayız ve nifas hallerinden dolayı gusül abdesti almak farzdır.(165)
  2. Vacib olan gusül abdesti: Ölüye gusül abdesti aldırılması (yani gasl edilmesi) vacibtir. Ayrıca cünüb olan kâfir; sonradan müslüman olmuş ise, onun da gusül abdesti alması vacibtir.(166)
  3. Sünnet olan gusül abdesti:Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Cum'a namazına gelen kimse gusül abdesti alsın"(167) buyurduğu bilinmektedir. Dolayısıyle Cum'a ve bayram namazlarına, gitmeden önce gusül abdesti almanın sünnet olduğu hususunda ittifak edilmiştir.(168) Hacc için ihram'a girerken ve Arefe günü vakfe için gusül abdesti almak da sünnettir.

Fotoğraf-resim

2257 - Soru: Resim ve karikatür yapmanın dinen bir mahzuru olup olmadığının bildirilmesi ve bu hususta tavsiyeniz ne olabilir?
Cevap: Canlı olmayan şeylerin resmini veya modern resim adı verilen çizgi ve renk tenasübünden ibaret bulunan resimleri yapmanızda bir mahzur yoksa da canlı varlıkların resmini yapmaya İslâmiyet müsaade vermemiştir. Heykelden kaçınmak şartı ile mimarinin ve güzel sanatların her çeşidi; canlı resim olmadıkça, minyatür, tezhib ve manzaraların hepsi serbesttir. İslâmiyet resmi tamamen yasaklamamıştır. Ancak resmi canlı olmayanlarla sınırlamıştır.
2258 - Soru: Biz bazen toplantılara gidiyoruz ve oralarda resim çekiyoruz. Bazen de baba ve annemizin fotoğrafını çekiyoruz. Acaba bunda bir mahzur var mıdır?

Oruç tutmamayı mübah kılan özürler

Oruç yemenin bir takım ahkâmı vardır ki, onların bazısı bütün oruçlara tamim ve bazısı da bazı oruçlara tahsis olunmuştur.

Hepsine âm olan hüküm: Özürsüz iftar olunduğuna göre, günahtır. Çünkü, - bilâ özür - ameli iptal, haramdır «ve lâ tubtılû âmâleküm» buyrulmuştur (1).

Bir özre mebni, iftar olunduğuna göre, günah yoktur. Özür ile hüküm muhtelif olmakla - günah ve muahazeyi kaldıran özürleri bilmek lâzım gelmiştir. Bu fasılda işte onlar mübeyyendir.

Mübah kılan özürler muftıratta geçen mânâ veçhile, iftarı yâni, imsâksizliği (2) ve yahut imsâkten sonra nakz ve iptali, ibaha eden arizi umur. demektir ki,

Marazün ve ikrahün radâün ves-sefer Hablün kezâ âtşün ve cûun velkiber

NAMAZLARDA KUR'AN-I KERIM OKUMAK

474 Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Gündüz edâ edilen namaz, acma (gizli) dir"(191) Hadis-i Serifini esas alan Hanefi fûkahasi; imam olan kimse, ögle ve ikindi namazinda Kur'an-i Kerim'i gizli olarak kiraat eder hükmünde ittifak etmistir. Imam-i Merginani: "Sabah, aksam ve yatsi namazlarinin ilk iki rek'atlarinda imam olan kimse kiraati asikar olarak edâ eder. Diger rek'atlarda ise gizli yapar. Tevatür halindeki rivayet budur. Eger mükellef yalniz olarak namaz kiliyorsa, asikar veya gizli kiraat hususunda muhayyerdir."(192) Ibn-i Abidin: "Yalniz kimse asikare okunan (sabah, aksam ve yatsi) namazi kiliyor ise; gizli veya asikar okumakta muhayyerdir. Ama kildigi namazin cemaat heyetinde olmasi için asikare okumasi efdaldir. Onun için bu namazi Ezân ve ikametle edâ etmesi efdal olur.

SARHOŞ İKEN BOŞAMA

 1154  Hanefi fûkahası; "Allahû Teâla (cc)'nın muhkem ayetleri ve Resûl-i Ekrem (sav)'in mütevatir sünnetleriyle haram kılınan herhangi bir müşkilatı kendi iradesiyle kullanan kimsenin boşaması (talak'ı) muteberdir."(169) hükmünde müttefiktir.  Zira Kur'an-ı Kerim'de: "Ne söylediğinizi bilinceye kadar sarhoş iken namaza yaklaşmayınız"(170) hükmü beyan buyurulmuştur. Bu ayeti kerimede hitab sarhoşlaradır. Dolayısıyla mükellef tutulmuşlardır. Feteva-ı Hindiyye'de; "Mezhebimize göre, herhangi bir müskirat veya nebiz ile sarhoş olan kimsenin talakı (boşaması) muteber ve vaki olur. Serahsi'nin Muhıyt'inde de böyledir. Zorla veya zaruretten dolayı içki içip sarhoş olan ve o sırada karısını boşamış bulunan kimse hususunda ihti